Sanal Gardırobunuz

Fotoğraf: Venetia Scott

Dijital varlıkları benzersiz ve değiştirilemez bir kodla sertifikalandırmaya yarayan non-fungible token’lar (NFT) bu senenin en çok konuşulan trendlerinden biriydi. Sanat eserlerinde rekor satışlara imza atılmasının ardından bu tokenlar şimdi de en havalı oyuncularla işbirliği yaparak moda dünyasında kendini gösteriyor. Gucci’nin 100. yılını kutladığı tanıtım filmi Gucci Aria, Louis Vuitton’un NFT satış rekorunu hâlâ elinde bulunduran sanatçı Beeple ile beraber tasarladığı Louis the Game, Burberry’nin oyunu Blankos Block Party, modanın NFT ile ilk başarılı imtihanları arasındaydı. Tüm bunlar oldukça heyecan verici gelişmelerdi ancak yine de nispeten sınırlı kaldı. Dijital moda, giyilebilir teknoloji ve NFT’lerin birleşme noktası olan start-up projesi neuno ise bu süreci hızlandırmaya geliyor.

Sidney merkezli neuno, moda endüstrisini kripto dünyasıyla buluşturmayı amaçlıyor ve sanal bir gardırop işlevi görüyor. Aslında geleneksel e-ticaret sitelerine çok benzer özellik ve işlevlere sahip start-up’ı benzersiz kılan, dünyanın en büyük modaevleri ve sanatçılarıyla doğrudan çalışması ve bazı oyunlarda özel haklara sahip olması. Projenin arkasındaki isim Natalie Johnson; “Bu şekilde özgünlük ve güvenirlik inşa ederek müşteri deneyimini yükseğe taşıyoruz” diyor ve ekliyor; “Müşterilerimize kredi kartı ya da Apple Pay gibi aracılarla ödeme imkanı sağlıyoruz, yani kripto parayla işlem yapma zorunluluğu yok.” Moda kariyerine 15 yıl önce satın alma uzmanı olarak başlayan Johnson, zaman içinde moda teknolojileri dünyasına adım atmış.

Sanal fitting teknolojisi odaklı bir rolde görev alan Johnson, müşterilerin dijital alışverişte kıyafetleri kendi üzerinde görmesine; farklı modeller ve bedenler denemesine imkan veren bir sistem üzerine çalışmış. Bu sayede üç boyutlu dijital modaya olan tutkusunu keşfeden Johnson, bunun tasarımcılara ve markalara sunduğu “potansiyeli, faydayı ve gücü” gördüğünden bahsediyor. Sonrasında 3D Robe isimli tasarım stüdyosunu kurarak markalara dijitalleşme konusunda danışmanlık vermiş, kısa sürede Farfetch, ASICS ve Woolmark gibi ünlü markaların güvenini kazanarak büyük başarı elde etmiş. “Son yıllarda, heyecanla ürettiğimiz üç boyutlu render’lara müşterilerin de ilgisini çekmek için bir yol bulmaya, bir konsept geliştirmeye çalışıyordum” diye anlatıyor Natalie. Tüm bu çabalar moda ve oyun işbirliklerinin hiç olmadığı kadar arttığı, NFT’lerin de yavaş yavaş yüzeye çıkmaya başladığı döneme denk geliyor ve böylece neuno doğuyor. Yüksek moda dünyasının dört gözle beklediği bu girişim, beş kişilik çekirdek ekip ile Avustralya ve Avrupa’dan katkıda bulunan serbest çalışanlardan oluşuyor. İkonik moda ürünleri, Snapchat gibi sosyal medya uygulamalarında filtre yerine geçecek dijital giyilebilirler ya da metaverse (kolektif paylaşılan sanal alan) ve oyunlarda avatar üzerine geçirilebilecek görünümler, bu platform üzerinden satın alabileceklerinizden yalnızca birkaçı.

Bu ay faaliyete geçecek neuno’nun halihazırda beş ünlü markayla anlaştığı biliniyor. İsimleri sır gibi saklanan bu markaların kimler olduğunu bu ay bitmeden öğrenebileceğiz. Gelecek işbirlikleriniyse site ziyaretçileri oylama sistemiyle belirliyor. Şu an için Cartier, Hublot, Gucci ve Yeezy gibi markalar, seçenekler arasında. Johnson’a moda markalarının NFT dünyasına girmesinin neden önemli olduğunu soruyorum. “Önemli değil, hayati” diyerek yanıtlıyor. “Eğer moda markaları hayatta kalmak ve gelecek nesiller için güncelliğini korumak istiyorsa, kripto ve oyun alanına girmeye, en azından araştırma yapmaya başlamalı”. Her yıl markalarını kuvvetlendirmek için milyonlarca dolar harcayan bu şirketleri farklı yöntemler denemeye ve kripto dünyasına adım atmaya davet ediyor. “Blockchain teknolojisi ve NFT’ler, hikaye anlatımına, kimlik doğrulamaya ve dijital mülkiyetin takibine kapı açıyor” diyor ve ekliyor; “Ayrıca yeni bir kreatif dünya yaratarak farklı deneyimler sunuyor.” Sanal moda devinimine devam ediyor.

İkonik moda markalarının dijital replikalar, hatta kimi zaman yalnızca dijital versiyonlar ürettiklerini görüyoruz. Peki, yakın gelecekte gerçek kıyafetleri tamamen bırakıp yalnızca sanal kıyafetlere yatırım yapmamız olası mı? “Dijital moda şu anki işleyişi bozma ve tamamlama potansiyeline sahip” diyerek görüşünü açıklıyor Johnson, “Moda markalarının dijital modayı tasarım sürecinden pazarlama noktasına kadar her alanda kullanacağı günleri göreceğimizi umuyorum.” Önümüzdeki üç yılda hayatın her alanında üç boyutun ve artırılmış gerçekliğin muazzam bir şekilde yükseleceğini öngörüyor. “Büyük çoğunluk dijital ve gerçek karışımı bir yaklaşım benimseyecek” diyor. “Gerçek kıyafetlerden tamamen vazgeçeceğimizi düşünmüyorum. Ancak bu iki dünyanın karışımını kucaklayacağız.” Sonuçta varacağımız yerinse, distopik bilim kurgulardaki üniforma benzeri kıyafetlerden çok uzak; çok daha güzel duygular uyandıran bir nokta olacağını düşünüyor: “Avatarlarımızı ve dijital kimliklerimizi özelleştirecek, onlar için yatırım yapacağız. Böylece bizim kişiliklerimizi yansıtacaklar.”