Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yunan eczaneleri, botanik mirası ve özgün markalarıyla Fransız eczanelerinin tahtına güçlü bir alternatif olarak yükseliyor.
Uzun yıllar boyunca “French pharmacy beauty” kavramı, cilt bakım dünyasında neredeyse kutsal bir yere sahip oldu. Paris’e yolu düşen herkesin mutlaka uğradığı Citypharma gibi popüler eczaneler, yalnızca ilaçların değil; uygun fiyatlı ama klinik olarak etkili dermokozmetik ürünlerin de mabedi haline geldi. Bioderma’nın micellar suyundan La Roche-Posay’in termal spreylerine, Cicaplast balsamdan Nuxe yağlarına kadar pek çok ürün, global bir sadık kullanıcı kitlesi yarattı. Bu popülerlik, Fransız eczanelerini yalnızca bir alışveriş noktası olmaktan çıkarıp, adeta güzellik destinasyonu haline getirdi. Özellikle influencer’ların, editörlerin ve dermatologların tavsiyeleriyle bu tip eczaneler uluslararası arenada bir prestij ve güvenilirlik sembolü oldu.
Fakat son yıllarda dengeler değişmeye başladı. Fransız eczanelerinin minimal, klinik ve farmasötik çizgisine karşılık Yunan eczaneleri kendine özgü, daha doğal ve duyusal bir cazibe ile yükselişe geçti. Atina’nın mermer kaldırımlarında veya Kiklad Adaları’nın dar sokaklarında karşınıza çıkan eczaneler, yalnızca ilaç değil; aynı zamanda yerel doğadan beslenen güzellik iksirleri de sunuyor. Bu durum, özellikle “clean beauty” trendiyle büyüyen global tüketici kitlesi için cezbedici bir alternatif haline gelmeye devam ediyor.
Fotoğraf: Getty Images
Fransız markalarının bilimsel ve klinik yönü cazip olsa da Yunan markaları doğanın şifasını öne çıkarıyor. Zeytinyağı, propolis, bal, arı poleni, mastik sakızı (mastiha) gibi Akdeniz’in zengin içerikleri, ürünlerin temelini oluşturuyor. Yani Fransız eczanelerinde “klinik etkinlik” ön plandaysa, Yunan eczanelerinde “doğallık ve duyusallık” öne çıkıyor.
Korres: Bitkisel formülleri ve sürdürülebilir yaklaşımıyla globalde de ciddi bir bilinirliğe sahip.
Apivita: Arı ürünlerini, bitki özlerini ve homeopatik felsefeyi bir araya getirerek özellikle saç ve cilt bakımında güçlü bir konumda.
The Naxos Apothecary: Adeta modern bir bitki eczanesi; şifa geleneğini lüks ambalajlarla yeniden yorumluyor.
Tıpkı Fransız eczanelerinde olduğu gibi, Yunan eczanelerinde de fiyatlar genellikle daha makul. Ancak burada fiyat-performans avantajına ek olarak, ürünlerin özgünlüğü ve yerel dokusu ekstra bir çekim yaratıyor. Birçok turist, yalnızca güzellik ürünü değil, adeta “şişelenmiş bir Yunan deneyimi” satın alıyor.
Yunan kozmetiği, ülkenin mutfak kültürüyle paralel ilerliyor. Cildinize sürdüğünüz içerikler, çoğu zaman sofranızda da bulunuyor: zeytinyağı, otlar, bal. Bu, tüketicide güven duygusunu artırıyor ve ürünleri daha “otantik” kılıyor.
İlginç bir şekilde, Yunan eczanelerinde yalnızca yerel markalar değil; Fransız ve hatta Kore kozmetik ürünleri de bulunabiliyor. Yani Atina’da alışveriş yaparken hem Bioderma’nızı hem de Apivita saç bakımınızı aynı sepetin içine koyabiliyorsunuz. Bu hibrit yapı, Yunan eczanelerini çok yönlü kılıyor.
Frezyderm’in en bilinen ürünü olan Sun Screen Velvet Face Cream SPF50+, çoğu kişi için markayla tanışma noktası. Mat bitişli ve cilde pürüzsüz bir görünüm kazandıran bu krem, plajda günlük kullanım için biraz ağır gelebilir; ancak makyaj altına uygulandığında daha iyi bir sonuç verecektir. Seyahat sırasında sıkça önerilen bir diğer ürünü ise Whitening Toothpaste beyazlatıcı diş macunu. Tatilde tüpünüz bittiğinde pratik bir kurtarıcı olabilir.
Atina merkezli ve dermatologlar tarafından geliştirilen Youth Lab, aktif içeriklere odaklanan bir marka. Yaklaşımı bakımından The Ordinary ve La Roche-Posay arasında konumlanır ancak Yunan kültürüne özgü bir dokunuş taşıyor. En popüler ürünlerinden biri göz çevresini toparlayan Peptides Eye Cream. Ayrıca cilt tonunu eşitleme ve pürüzsüzleştirme amacıyla geliştirilen Retinol Reboot serisi de markanın güçlü seçeneklerinden biri.
Froika, uzun süredir piyasada olan fakat genellikle gözden kaçan klinik bir Yunan markası. En çok tercih edilen ürünlerinden biri Azelaic Acid Cream olup, özellikle sivilce sonrası oluşan lekeler ve kızarıklık için kullanılıyor. Markanın güneş koruyucuları ise mineral bazlı, parfümsüzdür ve hassas veya zarar görmüş ciltler için özel olarak geliştirildi. Sade ambalajları işlev odaklı formüllerini yansıtıyor ve ürünleri yalnızca Yunanistan’da bulunduğu için ülkeye gittiğinizde stoklamakta fayda var.
Kökenini Girit’ten alan Olive Era, isminden de anlaşılacağı üzere zeytinyağı temelli ürünler sunuyor. Hafif yapılı vücut losyonları ve bitkisel kokulu şampuanlarıyla öne çıkıyor. Özellikle Mountain Tea serisi, yeşil ve reçineli aromasıyla hem ferahlatıcı hem de duyuları Yunan dağlarına götüren özel bir seri diyebiliriz.