Özgür Bir Kadın

Hayallerinin tek tek gerçekleştiği bugüne pek de kolay olmayan bir yoldan, düşe kalka gelen; geçmişte yaşadığı, onu o yapan her şeye teşekkür eden genç bir oyuncu Afra Saraçoğlu. 2021 Sonbahar/Kış sezonunda Koton’la yeniden bir araya gelerek hazırladığı koleksiyonsa tam onu ve stilini yansıtan cinsten: Dinamik, genç, renkli... Afra’yla tüm bunları ve daha fazlasını konuşmak için bir aradayız; çocukluğunu, çok sevdiği mesleğini, bilinmeyen yönlerini ve sonbaharın dingin ruhuna hareket katacak yeni koleksiyonu kendisinden dinliyoruz.

Biraz çocukluğunuza dair anımsadıklarınızdan, büyüdüğünüz ortamdan bahseder misiniz?

Akçay’da bir süre anneannem, annem, dedem ve teyzemlerle birlikte yaşadım. Güre’de bir sürü çocukluk arkadaşım oldu. Mahalle kültürünün, komşuluk ilişkilerinin ve misafirperverliğin içine doğdum diyebilirim. Her gün dışarı çıkar, mahallede kuzenim ve arkadaşlarımla oyunlar oynardım. Sonra annemle beraber Antalya’ya taşındık; orada her şey istediğimiz gibi olmadı, ben de anneme destek olabilmek için 13-14 yaşlarımda çalışmaya başladım. Annem bana fark ettirmemeye çalışsa da Akçay’daki güvenli ortamımızdan çıktığımı hissedebiliyordum. Her zaman başka kimseye muhtaç olmadan yaşamanın hayalini kurmuştum, kendi paramı kazanabilmek istiyordum. Küçük yaşlarda para kazanmaya başladım ancak hayalimi tam anlamıyla bugün gerçekleştirebiliyorum, ne mutlu bana… Bu benim için hiç kolay olmadı, küçük yaşta hayatın gerçekleriyle yüzleştim; yine de bütün yaşadıklarım beni ben yapan şeyler, hepsine müteşekkirim.

Oyunculuğun sizi en çok heyecanlandıran yanı ne?

Beni en çok heyecanlandıran, yeni bir karakterle çıkacağım yolculuk. Acısıyla ve zaaflarıyla ondan öğreneceklerimden; karakteri heyecanlandıran, endişelendiren şeylerden beslenmek. Kişisel hayatımda da birini tanımayı, onu keşfetmeyi, hikayesini dinlemeyi çok seviyorum.

Kendinizi içinde hayal ettiğiniz bir proje, oynamanın hayalini kurduğunuz bir rol var mı?

Açıkçası eskiden vardı ama şimdi yok, kendimi kısıtlamıyorum. Hikayesine güveniyor ve kariyerim için iyi olduğunu düşünüyorsam, o proje benim hayalimdeki projedir.

Takipçilerinizin duysa şaşıracağı bir özelliğiniz, ilgi alanınız var mı?

Herkes beni oyuncu olarak tanıyor ama ben kreatif olan her yaratım sürecine dönem dönem merak salıyorum. Dans ve müzik zaten beni tanıyanların bildiği gibi sevdiğim alanlar. Yakında heykelle ilgili bir seminere katılacağım. Heykel sanatının, bilmediğim duygularımı ortaya çıkaracak ve kendimi anlatmamı sağlayacak; uzun süre devam edeceğim bir alan olacağını düşünüyorum.

Sırada neler var? Gerçekleştirmek için çalıştığınız bir sonraki hayaliniz nedir?

Sırada tiyatro var. Tiyatrodan öğrenebileceklerim konusunda çok heyecanlıyım, umarım ortaya hayal ettiğimiz gibi güzel bir sonuç çıkar.

Stilinizi birkaç kelimeyle özetleyebilir misiniz?

Her daim kendimi rahat hissettiğim casual kıyafetler tercihim. Günlük hayatımda nasıl rahat ediyorsam öyle giyiniyorum; jean ve spor ayakkabı favorilerim, aksesuarlarıysa çok tercih ettiğim söylenemez. Sabah uyandığımdaki ruh hâlim o gün giyeceğim kıyafeti şekillendiriyor.

Koton’la başlayan işbirliği sürecinden biraz bahsedebilir misiniz? Projeye nasıl dâhil oldunuz, süreçte neler yaşadınız?

Koton’la 2021 İlkbahar/Yaz sezonunda benim dünyamla çok örtüşen özgür, genç, renkli ve modern bir kadın giyim koleksiyonu oluşturma fikriyle bir araya geldik. Bu buluşma benim için de Koton için de keyifli ve anlamlı oldu. İlk koleksiyonumuzda, pandemide hasret kaldığımız renklerin mutluluk ve enerji veren tonlarına yer verdik. Sonunda ortaya benim de çok içime sinen, karakterimle bütünleşen, enerji dolu, rengarenk bir koleksiyon çıktı. Bu sezon da sonbaharın renkleriyle hazırlanan çok geniş bir koleksiyonla yola devam ediyoruz. Koton’la böyle bir projenin içerisinde yer almak benim için yepyeni ve heyecan dolu bir deneyim.

Yeni koleksiyonu bir de sizden dinleyebilir miyiz? Tasarımlarda nasıl detaylar öne çıkıyor?

Sonbaharın dingin ruhuna hareket katan bir koleksiyon olduğunu söyleyebilirim. Koton’la birlikte yine enerji veren bir renk dünyası kurduk. Bu sezon koleksiyonda dört trend öne çıkıyor: Modern Gothic temasında deriler, yırtık jean’ler ve ekoseler; Military’de sezonun olmazsa olmazı kapitoneler, bol cepli pantolonlar var. Country Calling temasındaki etnik kazaklar ve teddy kabanlar en sevdiklerim oldu. Koleksiyonun en renkli temasıysa Clash of Colors. Bu grupta pilili etekler, bomber ceketler, kolej takımlar ve renkli triko kazaklar, hırkalar, elbiseler yer alıyor. Bu sezon Koton’un sokak hayvanlarına sahip çıktığı Koton Love projesini de içine alan tatlı bir sürprizimiz var. Hayvanseverlerin patili dostlarıyla bir örnek giyinebileceği harika tasarımlar hazırladık. O kadar sevimliler ki... Koton Love projesinin sosyal sorumluluk tarafı olması, bu çalışmayla sokak hayvanlarına destekte bulunabilecek olmak da beni çok heyecanlandırıyor. Benim de bir köpeğim var, ismi Nugget. Hatta koleksiyonun imaj çekimlerinde bana eşlik etti.

Koleksiyonda, şehir hayatının özlenen stillerinden gece hayatına uygun taşlı tasarımlara, sezonun trendlerini gözeten geniş bir ürün çeşitliliği var. Bu çeşitliliği oluştururken kişisel stiliniz için ihtiyaç duyduğunuz ne tür gereklilikleri gözettiniz?

Rahatlıktan vazgeçmek istemesem de kendimi şık ve iyi hissetmek isterim. Koleksiyonu hazırlarken her ortama uygun, her parçanın birbiriyle eşleştirilebildiği ve en önemlisi konforun ön planda olduğu seçeneklerin bir arada olmasını istedim. Bazen ışıltılı bir parçayı spor ayakkabı ve jean’le giyerek tüm günümü geçirebilmek, bazen eşofman takımıyla şıklığı yakalayabilmek benim için çok önemli. Koleksiyondaki her parça, gündüz veya gece, konforlu bir kimliğe kavuşturulabiliyor.

Koleksiyondaki favori görünümünüz hangisi?

Yeşil ve pembe detaylı tüvit etek - ceket takım, favori kombinasyonum oldu. Yeşilin ferahlığı ve enerjisiyle pembenin romantizm hissinin bir araya gelişini seviyorum. Sneaker, tişört veya kazakla giyilen etek - ceket takımları çok şık ve stil sahibi buluyorum. Bence konu moda olduğunda özgürlük, farklı parçaları istediğin gibi eşleştirebilmek demek.

Afra Saraçoğlu x Koton işbirliğindeki tasarımlar dört temaya sahip. Gündelik stiliniz bu temalardan hangisine daha yakın?

Her temada günlük ruh hâlimi yansıtan casual ve konforlu kombinasyonlar yapabildiğim parçalar var; favori parçamsa sezonun da trendlerinden olan İspanyol paça retro pantolon. Konforu ve desenine karşı koyabilmek çok zor. Koleksiyonu oluşturan temalardaki ürünleri birbiriyle eşleştirerek özgün bir stil yaratmak mümkün. Ben hem farklı tarzlardaki modelleri hem de farklı dokuları birbiriyle eşleştirmeyi tercih ediyorum.