Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Hüseyin Çağlayan, mayıs ayında yeniden açılacak olan Zeyrek Çinili Hamamı’na özel hazırladığı koleksiyonda modernliği gelenek ve ritüel ile birleştiriyor.
Modanın en vizyoner tasarımcıları arasında yer alan Hüseyin Çağlayan, İstanbul’da mayıs ayında yeniden açılacak olan Zeyrek Çinili Hamamı için özel bir koleksiyon hazırladı. Hamamın eşsiz mimarisi ve Osmanlı mirasıyla olan bağlantısı, geleneksellik ve modernliği bir araya getiriyor. Barbaros Hayreddin Paşa’nın Mimar Sinan’a yaptırdığı hamam için Çağlayan, “Hamamın özünü yakalamak istedim ve modernliği gelenek ve ritüel ile minimal ama eğlenceli bir şekilde birleştiren bir koleksiyon hazırladım” diyor.
1994’teki ilk defilenizin ardından bu yıl tasarım hayatınızda 30. yılınızı kutlayacaksınız. Verdiğiniz röportajlarda kendinizi modayla sınırlanmayan bir tasarımcı ve fikir insanı olarak tanımlıyorsunuz. Günümüze dek hazırladığınız tasarımlara baktığınızda bugün kendinizi hedeflediğiniz noktada görüyor musunuz?
Evet, yolculuğumun özellikle kültürel açıdan büyük bir deneyim olduğunu hissediyorum -ama bir yandan da çok zorlayıcı oldu çünkü aynı zamanda tasarımcı da olan çok fazla sanatçı yok ve hem tasarım dünyası hem de sanat dünyası birbirini yargılıyor. Bu nedenle benim gibi disiplinlerarası üretim yapan biri için bazı süreçlerde göze almanız gereken daha fazla şey olabiliyor. Ancak kariyerim boyunca önceliğim her zaman aklımdaki fikirleri gerçekleştirmek oldu.
Zaman içerisinde tasarım anlayışları ve pazarlama stratejileri değişti. Dijitalleşme artık hayatımızın merkezine geçti. Aynı zamanda sürdürülebilirlik büyük önem kazandı. Bu süreç sizin hayata ve modaya bakışınızı nasıl şekillendirdi?
HTW Berlin Üniversitesi’nde inovasyon ve sürdürülebilirlik üzerine ders verdiğim bir kürsüm var. Dolayısıyla hayatın bu yönü, özellikle de teknoloji ve sürdürülebilirlik ilişkisi son dört buçuk yıldır hayatımın büyük bir bileşenini oluşturuyor. Bu aşamada benim için tasarım, yaşam ve sürdürülebilirliğin birbirinden ayrılamaz olması doğal olarak çok önemli.
Dijital meselesine gelince: “değer” duygumuzun değişmesi, her şeyin tek kullanımlık hale gelmesinin bir “beğeni yorgunluğu” (appreciation fatigue) yarattığını düşünüyorum. Bu konu, modanın hızlı tüketimi açısından önemli bir probleme dönüşüyor. Bana göre tasarım ve zanaat deneyimimizi yoksullaştırıyor. Ayrıca, içeriğin kalitesinden ziyade, takipçi sayısı başarıya eşitleniyor ve aslında kültürün giderek fakirleşmesine sebep olan bir atmosfer yaratıyor. Öte yandan, dijital dünyanın olumlu gelişmeler sağladığı örnekler de mevcut. Birbirinden uzak mesafede yaşayan insanlar fiziksel olarak kolayca ulaşamayacakları coğrafyalara dijital olarak ulaşabilir, birlikte bir çalışma ortamı, üretim sağlayabilir hale geldiler.
Fotoğraf: Cem Talu
Hazırladığınız koleksiyonlarda Türkiye ve tarihi değerler sizin için temel ilham kaynaklarından biri oldu. Kendinize özgü bir çizginiz var; yaratıcı öncelikleriniz inşa ettiğiniz yol haritasını etkiliyor mu?
Köklerim bu coğrafyada olduğu için kendimi her zaman ayrıcalıklı hissettim; ancak Londra’da büyümek köklerime belli bir mesafeden ve belki biraz daha objektif bakabileceğim farklı bir ortam sundu. Ayrıca geçmişimi her zaman klişe bir şekilde değil, orijinal bir şekilde kullanmaya çalıştım. Bunu bir şans olarak olarak görüyorum ve en özenli şekilde değerlendirmek için elimden geleni yapıyorum.
Barbaros Hayreddin Paşa’nın Mimar Sinan’a yaptırdığı Zeyrek Çinili Hamamı geleneksel banyo ritüelini yeniden hamamseverlerle buluşturacak. Hamam için koleksiyon hazırlama fikri nasıl doğdu?
Başlangıçta kurucu direktör Koza Güreli Yazgan’dan geleneksel olarak hamamda giyilen takunyalara yani nalınlara çağdaş bir yorum getirmem için gelen teklif üzerine sohbetimiz, konukların giydiği nalınlar ve peştemallar ile görevliler için özel olarak tasarlanmış parçalardan oluşan özel bir koleksiyon oluşturma fikrini keşfetmeye kadar uzandı. Moda ve yaşam tarzı alanındaki geçmişimin ışığında, bu etkileşim harika bir fırsata dönüştü. Şunu da özellikle belirtmeliyim ki Koza Güreli Yazgan’ın sofistike duruşu da bu projeyi yapmam için büyük bir motivasyon oldu.
Hamam hakkında daha fazla bilgi edindiğinizde sizi neler etkiledi? Hamamın mevcut imajını ve değerlerini nasıl yansıtmaya çalıştınız?
Zeyrek Çinili Hamam ile işbirliği yapmak, daha önce hamama yaptığım tüm ziyaretleri aşan eşsiz bir deneyim oldu. Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş bir başyapıt olan ve restorasyonu 13 yıl süren hamam hayal gücümü yoğun bir şekilde etkiledi; ışık dolu mekanın uyumu, kompleks oyma desenleri ve patinanın hepsi inanılmaz derecede güzel. Hamamın özünü yakalamak istedim ve modernliği gelenek ve ritüel ile minimal ama eğlenceli bir şekilde birleştiren bir koleksiyon hazırladım.
Fotoğraf: Turan Ertekin
Modernizm ve lüksün bir arada olacağı Zeyrek Çinili Hamamı ve tarihi hamamlar sizin için ne ifade ediyor? Sadelik mi, sanatsallık mı, geleneksellik mi, huzur mu?
Evet, benim için bu mekanlar kesinlikle gelenek ve sükunetten yararlanarak yeni bir “sanat formu” deneyimi haline geliyor.
Hamama özel hazırlanan tasarımların sürecinde hangi adımları attınız? Hamamın değerleriyle uyumlu tasarımlar yapmak için nasıl bir strateji izlediniz?
Desenler oymalardan, patinadan ve bunların mekandaki ışıkta nasıl göründüğünden esinlenirken, giysilerin tasarım süreci daha önce çalışmalarımda incelediğim bir konu olan vücuda havlu sarma sanatına duyduğum hayranlıktan ilham aldı. Tasarımlarımın ritüeli tamamlamasını ve bu olağanüstü mekanın ambiyansını kucaklayarak besleyici bir deneyim yaratmasını umuyorum.
Sanat ve modanın harmanlandığı koleksiyonun anahtar parçaları neler olacak? İnsanların bu tasarımları giydiklerinde nasıl hissetmelerini umuyorsunuz?
Bana göre geleneksel malzemeleri duru bir yalınlıkla birleştiren nalınlar ve kumaşın vücuda sarılması fikrinden yola çıkan parçalar koleksiyonun birbirinden ayıramayacağımız kilit parçalarını oluşturuyor. Ziyaretçilerin bu tasarımları hamam ekibi üzerinde görmelerinin yanı sıra bazı öğeleri -örneğin hamamdaki havlu, peştemal ve takunyalar- kendilerinin de deneyimleyebilecek olmasının bu parçaları hamam dışında da kullanma arzusu uyandıracağını umuyorum.
Modanın geleceği için neler umuyorsunuz?
Gelecek için büyük planlarım olsa da hayal bile edemeyeceğimiz en büyük değişimi yaratacak olan yapay zeka ile sürekli değişen bir manzaranın içinde olduğumuz için her günü yeni bir başlangıç olarak görüyorum. Bu yeni ortamda, tasarım ve sanat çalışmalarımla becerilerimi hayatın diğer boyutlarına da taşıyabileceğimi umuyorum.