Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yalnızca bir adet eşarp, bir güneş gözlüğü ve hayatın bütün zorluklarına inat güzellikle bakan gözlerle bir Audrey Hepburn olmak mümkün mü, yoksa daha fazlası mı gerekli? İşte Audrey Hepburn'ün ikonik stili için gereken en önemli bilgi:
Audrey Hepburn'ün kadınlara vermek istediği en güzel mesaj buydu. Hayatının hiçbir döneminde estetik müdahaleye gerek duymayan Hepburn, zamansız güzelliğini hayatı boyunca doğallığıyla korudu. Belki de aradığımız formül bu: Zamana medyan okumak yerine, ayak uydurmak.
Brigitte Bardot'nun gençliğinden günümüze kalan ikonik stil mirası, bundan sonraki kuşakları da etkisi altına almaya devam edecek çünkü onunki:
Sezonluk trendlerin gelip geçici yarışında, Brigitte Bardot zamansız stiliyle kalıcılığın formülünü yıllar önce sunmuş. Doğru parçaları birleştirip, fiziğinizi iyi tanımak stil yaratmanın sadece ön aşaması. Aslalon karakterinize ve duruşunuza uygun kombinleri kişiliğinizle özdeşleştirebilmek.
60'ların özgürleştirici gücü sadece politikaya yansımadı; müzik, sanat ve modayı da besledi. Twiggy'yi moda sahnesinin en özgür yüzü olarak ele alabiliriz çünkü kendine has duruşu, karakterli saçları ve norm yıkan güzelliğiyle Twiggy'den öğreneceğimiz en önemli şey:
60'ların moda sahnesini Twiggy’siz hayal etmek neredeyse imkansız. Alternatif ve farklı stiliyle pek çok döneme ilham veren Twiggy’nin ikonluğundaki kilit nokta: Özgünlük.
Fransız sinemasındaki yeni dalga akımının en doğal ve en anlamlı yüzlerinden Jean Seberg, 50'lere ve 60'lara kazandırdığı özgün kadın profiliyle bir stil ikonundan çok daha fazlası. Dönemin güzellik normlarına kafa tutmayı başarabilme cesareti gösteren Jean Seberg, sadece stiliyle değil politik duruşuyla da tüm kadınlara anlamlı bir miras bıraktı.
Jean Seberg kısacık saçlarıyla hafızalarımızda yer etse de, zaman zaman saçlarını uzattığı da oldu. Salaş uzun elbiseleriyle birleşen dalgalı saçları, doğal akışında özgün bir seksapelite doğurdu. Sadeliğine rağmen sofistike bir hava yaratan Seberg, hem çok yakın, hem çok ulaşılmaz göründü her zaman.
50'ler sonrası yükselen sinemada "Fransız yeni dalga" dediğimizde, akla ilk gelen isimlerden biri Anna Karina. Dönemin bohem ve isyankar duruşunu beyazperdeden moda sahnesine doğrudan aktaran Karina'nın ikonik stilinden öğreneceklerimiz çok fakat en önemli iki ayrıntı:
Bu iki tarzın buluşmasıyla hem modern, hem zarif bir stil bilinci oluşturan Anna Karina, sentezin gücünü yıllar önce keşfetmiş.
Çabasız şıklığın peşine düştüğünüzde, Jane Birkin’e rastlamamak mümkün değil. Bohem tavır 70’lerin özgür ruhunu ikonik stiliyle bütünleştiren Jane Birkin ile başladı. Birkin’in Parizyen tarzı yenilikçi ve yalın bir silüet çizerken, yaptığı kadınlık vurgusunda sonsuz özgürlük, eşitlik ve başkaldırı da vardı fakat aslolan her zaman:
Birkin'in göz alan bir ihtişama büründüğünü asla hatırlayamazsınız çünkü o hiçbir zaman ölçüyü kaçırmadı. Doğal bir görünümü stil önceliği haline getiren Jane Birkin'in sırrı sadeliğinde gizli.
Modellik kariyeri boyunca Vogue için defalarca David Bailey'nin ikonik objektifine poz veren Jean Shrimpton, adeta kendi döneminin Kate Moss'u. Usta fotoğraf sanatçısı Bailey de aynı görüşte. "Beni heyecanlandıran şey, Jean'in nasıl göründüğünü asla umursamayışıydı. Moda sahnesinin ciddiyetini de pek anladığını söyleyemem. İşte onun başarı formülü de buydu." diyor Bailey.
Haklı çünkü:
Gelmiş geçmiş tüm stil ikonlarının ortak noktada buluştuğu tek bir konu var: Duruş. Ne kadar stil sahibi olursanız olun, tarzınızı taşıyacak bir duruşunuz yoksa ikonlar listesinde adınızın geçmesi imkansız.
Marilyn Monroe'nun ikonik stilinin sadece platin sarısı saçlar, uçuşan etekler ve seksi elbiselerden ibaret olduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Beyazperdenin dışında özel hayatında da her zaman zamansız şıklığıyla bilinen Marilyn Monroe'nun stili, bir davette nasıl kusursuz olunur sorusunun cevabını kıyafetlerinden çok duruşuyla veriyor. Bir davette tüm dikkatleri üzerine çekmek için, Marilyn'den öğrenecek çok şey var.
Sinema, sanat ve filmle iç içe bir aileden gelen Anjelica Huston'ın ikonik stilinden öğreneceklerimiz çok. Sadece stilinden değil, aşka olan tutkusu, duyguları için göze aldığı skandallar ve hayatının her alanında kalbinin peşinden koşması da bi nevi ders sayılmalı.
Bugüne kadar listemize eklediğimiz her stil ikonunun ortak özelliği kimsenin yıkamadığı sağlam ve karakterli duruşları oldu. Anjelica Huston, sağlam duruşuna biraz da eda ekleyerek mesafeli cazibenin kusursuz formülünü sunuyor. Uygulamadan geçmeyin
16 yaşında Diana Vreeland tarafından keşfedilen Berenson'ın kaç kez Vogue'a kapak olduğunu saymak zor. Modelliğin yanı sıra 70'lerde oyunculuğuyla da yıldızlaşmaya başlayan Berenson, şimdi gelmiş geçmiş en iyi stil ikonları listesinin favori isimlerinden biri.
Stil sahibi bir hayatın başında kendi içinizde sağladığınız eşsiz denge geliyor. Marisa Berenson, bu teraziyi özellikle 40 yaşından sonra keşfettiği meditasyon teknikleriyle dengeleyebilmiş. Berenson, özetle şunu söylüyor: "Farkında olmadan yaşayarak, ne ikon olabilirsiniz ne de stil sahibi."
Aşırılıktan hoşlandığını iddia edemeyiz. O her zaman sadelikten ve doğallıktan yana. 14 yaşından bu yana yüksek modanın nabzını tutan dünyanın en özgür süpermodeli, sadece kariyeriyle değil özgün stiliyle de ders vermeye devam ediyor.
Eksantrik, isyankar ve romantik. Günümüzün bohem kraliçesi tartışmasız Kate Moss. Moss'un ilham aldığı 5 bohem kraliçeyi öğrenmek için tıklayın.
Minimalist ve bohem stilin sembolü olan Françoise Hardy’yi farklı kılan, özgün ve ikonik Parizyen tavrı.
New York, Londra, Milano ve Paris sokaklarını stil şölenine çeviren blogger'ların trendlere yön veren sokak stilleri, Françoise Hardy için hiç yabancı değil. O, 60'ların ortalarından itibaren Paris sokaklarını klasik Parizyen stiliyle büyülemeye başlamıştı bile.