Louis Vuitton'un Cüretkar Binası

Bois de Bouogne’de bulunan Louis Vuitton vakfı bu hafta büyük bir ilgi görerek açıldı. Vakıf, sanat ve lüks arasındaki bağı güçlendiriyor.

Louis Vuitton Vakfı

Bana ne kadar yüksek olduğunu sorarsanız, Frank Gehry’nin bu camdan ve çelikten binasının kıvrımlı kanatlarının rüzgarlı gökyüzüne kadar yükseldiğini söyleyebilirim.

Binanın mimarı Frank Gehry, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, LVMH’nin yönetim kurulu başkanı ve CEO Bernard Arnault

LMVH (Moët Hennessy Louis Vuitton) Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Bernard Arnault açılış konuşmasında, Paris’in biraz dışındaki yeşil parkta bir bulut gibi yükselen binayı “Bir buzdağı, bir sırça saray, bir gemi.” diye tanımlıyor.

Vakıf, Bernard Arnault’ın bir çağdaş sanat vakfı açma hayaliyle gerçeğe dönüştü. Bu büyük iş adamı, Cumhurbaşkanı François Hollande teşekkür belgesini vermeden önce mimara şahsen teşekkür etti.

Zengin patronların sanat mabetlerinin açılışını yapması konsepti Amerika’da çok uzun süredir var olsa ve restorasyonlar için para bağışı İtalya’da çok yayılmış olsa da, Louis Vuitton vakfı Fransa için çok nadir ve yeni bir gelişme, çünkü devlet, kültürün ana destekçisi.

Karl Lagerfeld ve Anna Wintour

Karl Lagerfel’den Jeff Koons’a kadar moda ve sanat dünyasının ayrıcalıklı insanlarının bulunduğu açılışta, 65 yaşındaki Arnault varolan bütün binalar arasında en karmaşığı olduğunu iddiaa ettiği bu farklı yapıyı anlatıyor. Ancak ona göre, içinde 15 yıllık hayalini gerçekleştirdiği bu bina aynı zamanda mizahla ve insan ölçülerine göre yapılmış.

Vakfın Mimarı Frank Gehry

Amerika ve Kanadalı 85 yaşındaki Gehry, sınırlı Fransızcasıyla, parkın Parislilerin çocukluk anılarına kazınmış ve çok kutsal bir yer olduğunu, bu yüzden de işinin getirdiği sorumluluğun farkında olduğunu belirterek “Umarım elime yüzüme bulaştırmamışımdır.” diye ekledi.

Bernard Arnault, Frank Gehry, President François Hollande

Arnault’un sanatla ve müzikle ilgilendiğini belirterek “O, düşünme şekline bakılınca tam olarak bir sanatçı” dedi. Ve “Beni bile dinledi.” diye ekledi.

François Hollande, mimarın 1997’de İspanyol kasabası Bilbao için tasarladığı etkileyici ve modern Guggenheim müzesine atıfta bulunarak “Zekanın, yaratıcılığın, hayal gücünün ve teknolojinin bir birleşimi” dedi.

Cumhurbaşkanı bu yeni “ışık katedralinin”, eşsiz mimarisiyle, sanat ve teknolojinin devrimselliğini kapsayan bir bina olduğunu belirtti.

Bu etkileyici atmosferde düzenlenen etkinliğe Marisa Berenson, Sofia Coppola, Marion Cotillard ve Michelle Williams gibi ünlü isimler kadar dünyanın her yerinden müze yöneticileri de katıldı.

Louis Vuitton Başkan Yardımcısı Delphine Arnault, Louis Vuitton’un Kadın Giyim Sanat Direktörü Nicolas Ghesquière, ve Aktris Michelle Williams

Natalia Vodianova ile Erkek Giyim Markası Berluti’nin Genel Başkanı ve Loro Piana’nın Yönetim Kurulu Üyesi Antoine Arnault.

Film yönetmeni Sofia Coppola

Binaya girerken sade kare odalardaki Gerhard Richter ve Ellsworth Kelly eserlerinden çok Paris ve Eyfel kulesi manzarasına doğru çıkan merdivenlere baktılar.

Gehry binasından Paris manzarası

Karl Lagerfeld, Anna Wintour, Peter Marino

Arnault için bu içinde eşi piyanist Hélène Mercier’i, kızı Delphine’i, oğlu Antoine’ı ve partneri Natalia Vodianova’yı barındıran bir aile meselesiydi. Bir odada toplanarak binanın ilk mimari planlarını ve binanın yapılışı esnasında bir hava aracıyla çekilmiş hızlı veya yavaş çekim büyüleyici videoları gösterdiler.

Dior’un tasarımcısı Raf Simons, Louis Vuitton’un tasarımcısı Nicolas Ghesquière ve Givenchy’nin tasarımcısı Riccardo Tisci.

Karl Lagerfeld, Anna Wintour ve Yves Saint Laurent’in ortak kuruclarından Pierre Bergé gibi moda ailesinin üyeleri de etkinlikte bulunuyordu. Diğer tasarımcı konuklar arasında Dior’dan Raf Simons, Dior Homme’dan Kris Van Assche, Céline’den Phoebe Philo, Loewe’den Jonathan Anderson ve elbette eylül defilesini bu binada yapmış olan Louis Vuitton’dan Nicolas Ghesquière vardı.

Delfina Delettrez, Carla Fendi, Sofia Coppola, Louis Vuitton'un yönetim kurulu üyesi ve CEO’su Michael Burke ve Silvia Fendi

Böylece moda dünyası, binadaki gümüşten yüzeylere ve dalgalanan sulara ilk defa şahitlik etti.

Bu hafif ve havadar binanın zeminini, mecazi olarak, Vuitton’un deri çantaları, Dior elbiseleri, Fendi kürkleri, Céline ceketleri oluşturuyor. Mücevherlerden, saatlerden ve boş şampanya şişelerinden bahsetmiyorum bile.

Moda dünyasının sanatla kaynaşmasından ve tasarımcıların sadece zanaatkarlıkla elde etmek istedikleri ölümsüzlük duygusunun ortaya çıkmasından bir çeyrek yüzyıl sonra, Bernard Arnault sonsuza kadar sürecek olan bir bina ortaya koydu.

Louis Vuitton vakfının girişinde Barnard Arnault ve Frank Gehry’nin burçlarını simgeleyen balık objeleri.

Balık burcu Arnault ve Gehry’nin sembolleri turuncu balıkların giriş salonundaki tavanda asılı durduğu bu neşeli etkinlikte, sadece bir anlık bir hüzün hissettim.

Bu bina hayalini, ilk kez Yves Carcelle’in binanın yapımına başlandığı zamanlar bana gösterdiği maketle gördüğümü hatırladım.

Barbie bebeklerin dağınık saçlarına benzeyen bu tel düğümlerinin gerçekten de yapılabileceğine dair şüphelerimi aktardığımda, bana o kıkır kıkır gülümsemesiyle “Tabii ki de yapılacak!” dedi.