Yaz Rahatlığı: Fit Bir Yaz için 4 Pratik Öneri

sağlık

Bikini altı, HERVÉ LÉGER BY MAX AZRIA

Makyaj: Lloyd Simmonds (YSL ürünleriyle) Saç: Laurent Philippon (Bumble and Bumble ürünleriyle) Moda editörü: Claire Dhelens Prodüksiyon: Bart Oomes

Uykunun metabolizmayla bir ilgisi olmalı

Sıcak havalarla birlikte uzayan günlerin ve programların daha geç ve az uyumaya neden olduğu kesin. Ancak yazın uyku saatlerini kontrol altında tutmak, oldukça kolay bir formda kalma yöntemi. Sağlıklı yaşam uzmanı Umay Villa, yetersiz uykunun direkt olarak metabolizmayı yavaşlattığının altını çiziyor. Beslenme uzmanı Dilara Koçak, daha az uyuyanların sadece düzgün çalışmayan bir metabolizmadan değil, açlık ve yorgunluğu da birbirine karıştırıp gereksiz ve fazla yemekten de mustarip olabileceklerini söylüyor.

Az uyuduğumuz gecelerin sabahında kahvaltıda hamur işlerine ve ağır yiyeceklere saldırmamız gibi. Sabahları erken kalkıp spora gidebilen enerjik insanlardan olmasanız da, Koçak yeterli uykuyu alıp uyanır uyanmaz 10 dakika esneme hareketleri yapmanın, vücudu tüm gün daha dinç tutacağını söylüyor.

“Yemek seçerken büyükanneniz olsa ne yerdi onu düşünün.

Taze, çok karışık olmayan, nerden geldiğini bildiğiniz malzemelerle hazırlanan ve aşırı olmayan miktarda

bir öğün tercih edin.”

Esas mesele denge

Beslenme uzmanı ve @eatwithesen hesabının sahibi Esen Boyacıgiller, yazın öğünler arasında bir denge kurulduğunda, sosyal yaşantıdan ödün vermeden fit kalmaya devam etmenin mümkün olduğunu söylüyor. “Eğer akşam ağır bir yemek yiyip içki de içeceğinizi biliyorsanız, kahvaltı ve öğle yemeğini çok hafif tutmayı deneyin.” Örneğin, mozarella, domates, fesleğen ve üzerine dökülen sağlıklı bir zeytinyağı iyi bir fikir. Boyacıgiller, mevsim dolayısıyla bol bulunan sebze ve meyvelerin değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. “Sabah kahvaltıda meyve ve yulaf, öğlen yemeğinde besin değeri yüksek sebze yerseniz hem aç kalmaz, hem güzel bir şeyler yer, hem de fit kalmaya devam edebilirsiniz.” Ve ekliyor: “Ağırlıklı olarak yaz sebzeleriyle beslenerek kilo vermek bile mümkün.”

Yine su, hep su

Her gün 2 litre civarında su içmemiz gerektiğini artık adımız kadar iyi biliyoruz. Ancak rose şarapların ve mevsim meyveli kokteyllerin egemenliğinde geçen yaz aylarında bu miktarın daha yüksek olması gerekiyor. Özellikle de artan alkol tüketiminin yanı sıra, terleyip su da kaybettiğimiz düşünülürse. Dilara Koçak, içilmesi gereken su miktarının 2,5-3 litre arasında olması gerektiğini vurguluyor. Yeterli miktarda su içmek sadece vücudun dengesi için değil, sindirimin düzgün yapılabilmesi, cildin aydınlık olması ve enerjik hissedebilmek için de önemli. Umay Villa içilen suya ek olarak, sabah kalkınca ve akşam yatmadan limonlu ılık su içmenin metabolizmayı canlandırmak için önemli olduğunu söylüyor. Gün içerisinde içtiğiniz suyun içine bir dilim limon atmak da, sıcak havalarda olması çok mümkün olan şişkinliği azaltmak için etkili bir yöntem.

Akıllı öğünler

New York’lu beslenme uzmanı ve Nourish Kitchen + Table’ın sahibi Marissa Lippert, yazın çok sık yapılan öğün atlamanın çok sağlıksız olduğunun ve metabolizmayı yavaşlatacağının altını çiziyor. “Eğer
3-4 saatte bir yemek veya bir atıştırmalık yerseniz, vücudunuzun en verimli şekilde çalıştığından, yeterli miktarda kalori yaktığından, kan şekeri ve enerji seviyenizin de doğru aralıkta olduğundan emin olursunuz.” Lippert, ara öğünler için sıcakta ağırlık hissi yaratmayacak besinler seçilmesinden yana. Karpuz, salatalık, yaz şeftalisi, kiraz, domates, hafif dip soslar ve yoğurt önerileri arasında. Lippert her ne kadar öğünleri tüketirken kendimizi dinlememiz gerektiğini ve tatmin olmuş hisseder hissetmez yemeği bırakmamızın faydalı olacağını söylese de, yaz boyunca (ve özellikle tatilde) kendimizi çok da sıkmamamız gerektiğinden yana. “Söz konusu yaz yemekleri olduğunda neyi ne kadar yiyeceğinizi çok da fazla düşünmeyin. Önemli olan her çataldaki lokmanın tam anlamıyla tadına varmak. Böyle yerseniz zaten daha hızlı doyacak ve kendinizi iyi hissedeceksiniz.”