Dövmeyle Yaratılan Hikâyeler

Fineline, Micro Realism, Black and Gray portrait stillerini benimseyip insan vücuduna uygulama yapan dövme sanatçısı Batuhan Öter; insanların hikâyelerini dinleyip kalıcı bir sanata dönüştüyor; yaptığı ağaç dövmeleri ve görkemli heykelleri ise insanı adeta büyülüyor. Türkiye’de dövme sanatçısı olan Batuhan Öter’e dövme sanatı hakkında merak edilenleri sorarak keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

İnsanların vücutlarına kalıcı bir iz bırakıyorsunuz onların mutluluklarını hüzünlerini dinleyerek bir tasarımla ölümsüzleştiriyorsunuz, bu size nasıl hissettiriyor?

Dövme benim için bir aşk bir tutku sıradan bir iş değil. Hikâyeleri dinleyip insanların hüzünlerini, mutluluklarını, coşkularını paylaşıp vücutlarına aktarmak beni gerçekten çok mutlu ediyor. Her yaptığım dövme sanki ilk dövmem gibi heyecanlanıyorum; ben insanların duygu ve düşüncelerinden besleniyorum.

Birçok dövme stili var, kendi dövme stiliniz hakkında ne düşünüyorsunuz?

İnsanın kendini bulması biraz zor olabiliyor. 2016 yılından beri dövme yapıyorum ve birçok dövme stili denedim bunun içerisinde; geometric- dotwork, minimalizm, watercolor, black and gray var. Ancak kendime ait hissettiğim stili buldum: Micro realistic- fine line, beni tutkuya bağlayan stil. Tasarım süreci bir hayli zor olsa da çıkan sonuç her iki tarafı da büyülüyor.

Dövme yaptırmaya karar veren birisini nasıl bir süreç bekliyor, nelere dikkat etmesi gerekiyor biraz bahseder misiniz?

Benden dövme yaptırmak isteyen birisi için biraz tatlı bir telaş başlıyor; öncelikle beğendiği ve vücudunda taşımak istediği stil benim stilim ise, yüz yüze bir ön görüşme yaparak hayat hikâyesi başta olmak üzere ve kullanacağımız ana elementleri ele alıyoruz ve tasarım süreci başlamış oluyor. Bazen bu süreç bir kaç gün olurken bazen de haftalar sürebiliyor. Tasarım, benim için hatasız ve eşsiz olmalı çünkü bir hayatı ele alıp vücuda aktarıyorum. Bazen bir ağaç insan vücudunda nefes alırken bazen de bir heykel vücutta canlanıyor. Yaptığım tasarımlar kişiye özel ve tekrarlanmıyor. Bazen bir kol bazen koca bir sırt, istenilen bölgeye göre yönlendirme yapıyorum. Tasarımlarımı başta estetik olmak üzere vücut hatlarına uygun tasarlıyorum ve bu yüzden kusursuz bir güzellik elde ediyoruz.

Yaptığınız bu sanatı ömür boyu korumak için nelere dikkat etmemiz gerekecek, bizi bu konu hakkında bilgilendirir misiniz?

Evet, en önemli etkenlerden birisine geldik; dövme bakımı ve koruması. Dövme yaptırmak ile bitmiyor. Sonra ki süreç adım adım çok önemli, dövmenizi ilk günkü gibi canlı ve aynı kalmasını istiyorsanız eğer bunlara dikkat edin; Dövmeniz bittikten sonra medikal bir bant ile kapatılır ve ilk 3 gün dövmenizin üzerinde kalır. Üçüncü gün suyun altında esnetilerek çıkartılıp anti bakteriyel sabun eşliğinde güzelce yıkanır. Sonrasında dövme sanatçınızın önerdiği bakım kremini düzenli bir şekilde ince tabakada dövmeniz iyileşene kadar kullanmanız gerekiyor. Bu süre zarfında deriye peeling yapmak, kaşımak, ve kabuklarını yolmak oldukça zararlıdır. Ortalama bizi 15 günlük bir süreç bekliyor. Bu süre zarfında deniz, havuz, hamam gibi etkenlerden kaçınmalı ilk 10 gün ağır spor yapılmamalıdır; aşırı terlemek dövme için sağlıklı değildir. Dövmeniz iyileştikten sonra nemlendirerek beslemek dövmeniz için oldukça önemlidir. En önemli dip notum ise; yaz aylarında dövmemizi güneş ışınlarından korumak. Güneş ışınları dövmenin en büyük düşmanı pigmentleri erittiği için direkt gün ışığına maruz bırakmamamız gerekiyor; en az 50 faktör olmak üzere kaliteli bir güneş koruyucuyla güneşe çıkmadan önce kullanmamız gerekiyor. Dikkat edildiği sürece dövmelerimiz ilk günkü güzelliğinde kalacaktır.