Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Yılbaşı yemeğini gözalıcı bir sofra düzeniyle zenginleştirmeyi ve yeni seneye şık bir başlangıç yapmayı kim istemez… Event tasarımında öne çıkan üç başarılı isimden Ceylan Perahya etkileyici bir yılbaşı sofrası kurmanın sırlarını paylaşıyor.
Yeni yılda sofra tasarımı artık yalnızca leziz yemekler sunmakla sınırlı değil; koyu ve derin tonlar, dramatik dokular ve özenle seçilmiş objelerle bir sahneye dönüşüyor. Maison La Plage’ın kurucusu Ceylan Perahya’ya göre bir masa, önce ev sahibinin ruhunu yansıtmalı, sonra misafirlerini büyülemeli. Sofralarının tamamının melodramatik bir zarafete sahip olduğunu söyleyen Perahya, masasındaki her detayın bilinçli ve özenle seçildiğini vurguluyor. “Maison La Plage olarak, bir masa tasarlarken Art de Vivre yaklaşımıyla onu gecenin ritmini, akışını, dokusunu ve hissini yansıtan bir sahne gibi kurgulayarak işe başlıyorum. Her masanın kendi hikayesi olan bir tiyatro sahnesi gibi şekillenmesi benim için çok değerli.” Özellikle lacivert, bordo, mürdüm ve yanık turuncu gibi derin tonlar ile kadife ve doğal dokular birleştiğinde sofranın sofistike bir görünüme büründüğünü; masada kullanılan her objenin itinayla seçildiğini, doğal çiçekler ve diğer unsurların ise dokuyu bozmadan masaya zenginlik kattığını belirtiyor. Kimi zaman kumaşlarla bir detayı öne çıkararak, kimi zaman mumlarla atmosferi güçlendirerek, kimi zaman da çiçeklerin anlam taşıyan bir kompozisyon oluşturmasını sağlayarak sofralarında dramatik bir etki yaratmaya çalışıyor. Bu yaklaşım, sofrayı bir kutlamadan öteye taşıyor ve yılbaşı gecesini estetik bir deneyim haline getiriyor.

Lacivertler, fümeler, bordolar ve yer yer siyahlar son dönemde lüks hissini çağrıştıran tonlar arasında. Perahya, “Sofrada bu renklere kadife kumaşları eklemek de harika bir etki yaratıyor” diyor ve ekliyor: “Kadife, kış ve yılbaşı denince akla gelen en güçlü dokulardan biri. Kareli desenler de atmosferi tamamlayan şık bir seçenek.” Tüm bunlara eşlik eden vintage parçaların masaya kattığı ruh bambaşka. Bir antikacıdan ya da eskiciden alınmış küçük objeler sofraya karakter ve derinlik kazandırıyor; ayrıca farklı boyutlarda, yüksek ve alçak objeler kullanmak masanın dinamizmini artırıyor. Böylece masalar tekdüze bir görünümden sıyrılıp zengin bir kompozisyon çiziyor. Klasikleşmiş kristal bardaklar ve porselen tabaklar ise Perahya’nın vazgeçilmezi: “Hikayesi ve ruhu olan parçalar sofralarıma ayrı bir değer katıyor.”

Başarılı tasarımcı, sofraların sadece yemek yemekle ilgili olmadığını, aynı zamanda ev sahibinin ruh halini ve kişiliğini yansıttığını savunuyor. “Bir sofranın önce sizi, sonra misafirlerinizi heyecanlandırması gerekiyor. Mor bir ruh halindeyseniz mor; kırmızı hissediyorsanız kırmızı… Renkler ve dokularla oynamaktan çekinmeyin.” Büyük keten veya kadife örtülerle renkli ve desenli tabaklar bir araya geldiğinde ortaya etkileyici sonuçlar çıkıyor. Desenlerin masa örtüsü, Amerikan servisleri veya tabaklarda kullanılması, sofranın karakterini güçlendiriyor.

Masanın son dakika hazırlanması gerektiğinde ise küçük dokunuşlar büyük fark yaratıyor. “Kesinlikle mumlar, sofraların gerçek kurtarıcısı. Kısa, uzun, siyah, beyaz ya da bordo fark etmeksizin her biri ortamın atmosferini anında değiştiriyor. Küçük çiçek aranjmanları veya renkli peçeteler de masayı zahmetsizce toparlayan güçlü detaylar arasında.
