Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Lady Diana'nın stil danışmanlığını yapan Anna Harvey, onun bu görünümü hakkında yıllar sonra "Milyon dolarlar gibi görünmek istiyordu" dedi... Sizce de Lady Diana'nın bu isteği başarıya ulaşmamış mı?
Galler Prensesi, 1994 yılında katıldığı davet için basına duyurulan Valentino elbisesi yerine fazla iddialı olduğu için yıllardır gardrobunda asılı duran Christina Stambolian tasarımı elbiseyi tercih etti. Aynı günün akşamında Prens Charles'ın evlilikleri sırasında Diana'ya ihanet ettiğini açıklaması, elbisenin "intikam" elbisesi olarak anılmasına sebep oldu. Hikayenin ayrıntılarını merak edenleri şöylealalım.
Lady Diana'nın sıkı kraliyet kalıplarını yıktığı ikonik görünümlerini ortaya çıkaran elbiselerden biri diğeri de kendisinin Elvis olarak isimlendirdiği bu taşlara bezenmiş elbise. Tasarımcısı Catherine Walker'ın "Prensesi bu elbisenin içinde her gördüğümde, bu elbiseyi ve boleroyu başka birinin giymesinin mümkün olmadığını hissetmekten kendimi alamadım" dediği takımı Diana yalnızca Hong Kong ziyaretinde değil, 1989'da İngiliz Moda Ödülleri'nde de giydi.
Lady Diana'nın tonsürtonun beyazın hafifliğine kendini kaptırdığı bir diğer silueti de 1995 yılından. İtalya'da Bosnalı çocuklar için düzenlenen bir yardım konserine Versace tasarımı beyaz elbisesiyle katılan Diana, stilini beyaz ayakkabılar ve clutch'la tamamlamıştı.
Diana'nın bu görünümü size fazla yakın tarihli gibi gelebilir; ancak 1997 yılından! Bisikletçi şortuyla sık sık görüntülenen Diana, üzerindeki Virgin Atlantic sweatshirtü medyanın ilgisini daha az çekmek amacıyla giyiyordu. Sıkça görüntülenmesi üzerine ikonikleşen sweatshirt, ne yazık ki Diana'nın hedeflediğinin tam tersi etki yarattı.
Diana'nın sweatshirtünü verdiği kişisel antrenörü, bu ikonikleşen parçayı bir açık artırmada 42.500 £ karşılığında satarak gelirini Malawi'deki kız çocuklarının eğitimi için bağışladı.
Mayorka, İspanya'da giydiği sarı tulum ya da Avusturalya ziyareti için büründüğü muhteşem sarı elbise... Diana'nın sarıların hüküm sürdüğü birçok görünümü var, ancak Berlin'de giydiği bu kıyafet, aralarında en çok öne çıkanı. Philip Somerville imzalı Escada kabanı ve şapkasıyla Lady Diana, klasikten vazgeçmeden de ikonik olunabileceğini kanıtlıyor.
Metropolitan Museum of Art tarafından düzenlenen ünlü Met Gala'da dönemi için fazla iddialı bir görünme büründü Lady Diana. Boşanma haberlerinin resmileşmesinden üç ay sonra katıldığı etkinlikte giydiği Dior tasarımı elbisesini klasikleşen kolyesiyle tamamlayan Diana, iç çamaşırını andıran detaylara sahip elbiseyle tüm dikkatleri üzerinde toplamayı yine başardı.
Zarafet ve iddia tek bir görünümde harmanlanarak sahnede! Lady Diana, Back to the Future filminin galasına yalnızca sırt dekolteli muhteşem kadife elbisesiyle katılsaydı da gecenin en çok konuşulan ismi olurdu... Ancak o bununla yetinmedi; sırtından sarkan inci kolyeyle görünümüne son noktayı koydu ve hafızalara kazındı.
Lady Diana, 1983 yılında Avusturalya'da giydiği bu elbisenin güzelliğine kendisi de hayran kalmış olacak ki, 1985'te İtalya'ya yaptığı başka bir ziyarette de aynı görünümü tekrarladı. Donald Campbell imzalı elbiseyi benzer tonlara sahip şapkasıyla tamamladığı bu stil, yalnızca 1980'lerdeki kadınların terchilerini değil bugünün modasını dahi şekillendirmeye devam ediyor.
Yıl 1985, bu defa kraliyet ailesinin İtalya ziyareti için Floransa'dayız. Beyaz takımını siyah aksesuarlarla tamamlayan Lady Diana, klasik etek-ceket stilini ikonik bir siluete dönüştürmenin sırrını çok iyi bildiğini gösteriyor.
Zarif bir Versace, aynı renk Jimmy Choo tasarımı ayakkabılar ve inci choker kolye. Lady Diana'nın 1996'daki Şikago ziyareti, pek çok iddialı görünüme sahne oldu. The Field Museum Of Natural History'de katıldığı yemek için tecih ettiği bu mor rengin hakimiyetindeki siluet ise, hafızalara en çok kazınanıydı.