Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
14 Haziran - 15 Haziran hafta sonu için dijital platformlardan ve beyazperdeden ekran önerilerini derledik.
Hafta sonu yaklaşırken, gündelik koşuşturmacanın yorgunluğunu üzerimizden atmanın en iyi yollarından biri de kendimizi etkileyici bir yapımın atmosferine bırakmak olabilir. Bu hafta sinema ve dijital platformlarda öne çıkan yapımlar, yalnızca hikayeleriyle değil, oyuncu kadroları ve yaratıcı dünyalarıyla da dikkat çekiyor. Gerilimden komediye, dönem dramasından bilim kurguya kadar her zevke hitap eden önerileri sizin için derledik. Hala “ne izlesek?” diye düşünüyorsanız yazının devamında sizin için radarımıza takılan, kaçırılmaması gereken yapımları bir araya getirdik.
Celine Song’un yazıp yönettiği film, modern şehir romantizmine kroniksel bir bakış niteliğinde diyebiliriz. Film, New York’ta Adore adlı bir matchmaking şirketi işleten Lucy’yi (Dakota Johnson) odağına alıyor. Lucy, bir yanda zengin ve çekici yatırımcı Harry Castillo’ya (Pedro Pascal), diğer yanda ise maddi olarak sorunlar yaşayan eski sevgilisi John’a (Chris Evans) karşı hissettiği duygusal ikilemle boğuşuyor. Yönetmen Song, bu üçgeni kullanarak modern ilişkilerde paranın ve duygusal beklentilerin çatışmasını ironik bir dille sorguluyor. Film müzikleri Daniel Pemberton tarafından hazırlanırken, Japanese Breakfast da orijinal bir şarkıyla katkıda bulunuyor.
Güçlü dramatik temalarla örülü bir psikolojik gerilim filmi yönetmen Michael Pearce ve yazar Brad Ingelsby'nin imzasını taşıyor. Başrolde Julianne Moore, Pennsylvania kırsalında at çiftliği işleten, geçmişi travmalarla dolu bir anne olan Kate rolünde yer alıyor. Kate’in sakin hayatı, kızı Claire’in (Sydney Sweeney) kanlar içinde eve dönmesiyle altüst olur ve olaylar hızla içinden çıkılmaz bir suç sarmalına dönüşür. Film, bir annenin çocuğu için ne kadar ileri gidebileceğini sorgularken, karakterlerin ahlaki sınırlarını zorlayan sürükleyici bir hikaye anlatıyor. Özellikle Moore’un duygusal derinliği ve Sweeney’nin çarpıcı performansıyla öne çıkan “Echo Valley”, hem gerilim sevenlere hem de karakter odaklı anlatıları tercih eden izleyicilere hitap ediyor.
İki bölümlük belgesel dizisi, ünlü Call Her Daddy podcast’inin sunucusu Alex Cooper’ın özel ve profesyonel yaşamının kapılarını aralıyor. Yönetmen Ry Russo-Young, Cooper’ın çocukluk ev videolarını, sahne arkası görüntüleri ve 2023 Unwell konser turu hazırlıklarını ustaca harmanlıyor.
John Wick evreninde geçen aksiyon-gerilim türündeki film, bir kadın suikastçıyı merkeze alıyor. Filmin başrolünde Ana de Armas, intikam peşindeki balerin suikastçı Rooney karakterini canlandırıyor. Hikaye, ailesinin ölümünden sorumlu olanları bulmak için iz süren Rooney’nin karanlık yeraltı dünyasında verdiği mücadeleyi konu alıyor. Film, John Wick evreninden tanıdık yüzleri de içeriyor: Keanu Reeves (John Wick), Ian McShane (Winston) ve Anjelica Huston (Rus Balesi Direktörü) gibi karakterler kısa ama etkili rollerde yer alıyor. Yönetmen koltuğunda, Underworld serisinden tanıdığımız Len Wiseman oturuyor. Film, yüksek tempolu dövüş sahneleri, stilize aksiyonu ve karakter odaklı hikayesiyle hem serinin hayranlarını hem de yeni izleyicileri hedefliyor.
Sarah Lampert tarafından yaratılan Emmy adayı dram-komedisi, New England kasabası Wellsbury'de geçen güçlü bir anne-kız hikayesine dönüşüyor. Brianne Howey (Georgia Miller) ve Antonia Gentry (Ginny Miller) bu sezon da başrollerde karşımıza çıkıyor. Sezonun başında düğünde cinayetle suçlanan Georgia’nın tutuklanmasının ardından aile üzerindeki gerilim doruğa çıkıyor. Sezon boyunca geri dönen oyuncular arasında Diesel La Torraca (Austin), Felix Mallard (Marcus), Sara Waisglass (Max), Raymond Ablack (Joe) ve Scott Porter (Paul) yer alırken, Ty Doran ve Noah Lamanna gibi isimler, Ginny’nin şiir sınıfındaki Wolfe ve kaykaycı Tris karakterleriyle ekibe katılıyor. Sezon, cinayet davası, aile sadakati, zihinsel sağlık ve Ginny’nin kendi kimliğini keşfetme süreciyle şekilleniyor.
Psikolojik gerilim filminin başrolünde, geçmişiyle yüzleşmeye çalışan bir doğa belgeselcisine hayat veren Elisabeth Moss yer alıyor. Hikaye, yaban hayatı araştırmak üzere izole bir ormanda kamp kuran ana karakterin, yalnızca dış tehlikelerle değil, aynı zamanda kendi bastırılmış korku ve travmalarıyla da yüzleşmesini konu alıyor. Film, doğanın huzur veren yüzünün ardındaki tehditkar atmosferi kullanarak izleyiciye hem fiziksel hem de zihinsel bir gerilim sunuyor. Yönetmenliğini, The Night House ve The Ritual gibi atmosferik yapımlarla bilinen David Bruckner üstleniyor. Minimalist anlatımı, yoğun psikolojik gerilimi ve metaforik diliyle Dangerous Animals, 2025'in öne çıkan bağımsız korku-gerilim filmleri arasında gösteriliyor.