Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Şehrin gerçek kimliğini bulduğu ay gibi gelir bana Ekim; Eylülün telaşı, koşturmacası biter, her şey yerli yerine oturmaya başlar. Filmekimi buna en iyi örnektir. Bilet bulup da alabilenler şanslı ama bulamayanlar da üzülmesin çünkü seçkide yer alan filmlerin hepsi birer birer girecekler vizyona.
O halde tam da bu seçkiden bir filmle başlayayım, The Apprentice/ Trump’ın Hikayesi. Türkçe ismi zaten gayet açıklayıcı: Şu an ABD başkanlık seçimlerine ikinci kez adaylığını koyan Donald Trump’ın, babasından devraldığı emlak işlerini imparatorluğa nasıl çevirdiğinin hikayesini anlatıyor film ve bir zamanlar onun da bir “çırak” olduğunun. Trump rolünde Sebastian Stan var; iş insanı ve politikacının 30’larından 50’lerine geçişini inanılmaz bir şekilde aktarıyor ekrana; gerek makyaj, gerek aldığı kilolar ve tabii en çok da yeteneğiyle. Trump’ın Trump olmasında en büyük etken, avukat Roy Cohn rolünde izlediğimiz Jeremy Strong ise yine şaşırtmıyor. Border ve Holy Spider ile tanıdığımız İran asıllı Danimarkalı yönetmen Ali Abbasi’nin filminin ve oyuncularının adını Oscar yarışında da görmeye hazır olun. 18 Ekim’de vizyonda.
Fotoğraf: The Apprentice, Cannes Film Festival
Sinemadan başladık sinemayla devam edelim öyleyse; bu ayın ve son yılların en merakla beklediğim devam filmlerinden biri, Joker: Folie à Deux/ Joker: İkili Delilik sonunda vizyona giriyor. İlkini 2019’da izlediğimiz filmin devamında Joaquin Phoenix’in canlandırdığı Arthur Fleck yani Joker karakterinin kapatılmış olduğu Arkham Akıl Hastanesi’nde aşkı Lady Gaga’nın Lee Quinzel’inde bulmasını izleyeceğiz. Film, tam olarak bildiğimiz anlamda olmasa da, bir müzikal. Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan Joker: Folie a Deux, 4 Ekim’de vizyonda.
Gelelim televizyona… Bomba gibi bir ay. En sevdiklerimden Somebody Somewhere ABD yayınıyla aynı anda BluTV’ye geliyor, not almanız gereken tarih 28 Ekim. Kansas’ta geçen bu harika dostluk hikayesinin üçüncü ve son sezonunu izleyeceğiz.
Fotoğraf: Alex Bailey/Netflix © 2024
31 Ekim’de ise geçen yılın sürpriz hitlerinden, Keri Russell ve Rufus Sewell’in başrollerinde oynadıkları The Diplomat ikinci sezonuyla Netflix’e geri dönüyor. Kadroya, Başkan Yardımcısı rolünde Alison Janney de dahil oluyor bu sezon.
En sevdiğim gençlik dizilerinden, nahif ve yürekten, aynı isimli çizgi romandan uyarlanan Heartstopper ise üçüncü sezonuyla geri geliyor platforma. Dizinin yıldızlarından Joe Locke’u, geçtiğimiz ay yayına başlayan Agatha All Along’un da başrollerinden birinde izlemekteyiz ayrıca. Elmanın diğer yarısı Kit Connor ise bu aralar Broadway’de Romeo ve Juliet’in Romeo’su olarak Rachel Zegler’le paylaşmakta sahneyi.
Yeni bir HBO dizisi, The Franchise yine ABD ile aynı zamanda BluTV ekranlarında olacak. Bir süper kahraman filminin nasıl ortaya çıktığını muzip bir dille anlatacak olan dizinin kadrosunda Station Eleven ve Yesterday’den hatırlayabileceğiniz Himesh Patel, You’re the Worst ve The Boys’dan Aya Cash gibi isimler, yaratıcı ve ilk bölümün yönetmen koltuğunda ise Oscar ödüllü Sam Mendes bulunuyor.
Hazal Kaya ve Çağlar Ertuğrul’un iki sorgu memurunu canlandırdıkları Sorgu 10 Ekim’de Tod’da başlayacak. Polisiye türündeki dizinin kadrosunda ayrıca Boncuk Yılmaz, Melisa Döngel, Kubilay Tunçer ve Burak Hakkı gibi isimler bulunuyor. Dizinin yönetmen koltuğunda Ufak Tefek Cinayetler, Aşk101 ve Kuş Uçuşu ile tanıdığımız, dijital platform kodlarına hakim Deniz Yorulmazer oturuken, senaryosu ise Nuray Uslu ve Milay Ezengin’e ait.
Fotoğraf: Apple
Ülkemizden henüz ne yazık ki iç rahatlığıyla erişemiyor olsak da, hatırlatmak istediğim iki tane de Apple TV + dizisi var. İlki Cate Blanchett’in başrolünde oynadığı, Alfonso Cuaron’un ilk televizyon projesi Disclaimer. Geçmişinde yaşadığı kötü bir olay ortaya çıkan çok saygın bir gazetecinin bir anda alt üst olan hayatını anlatıyor prömiyerini Venedik’te yapan dizi. Diğeri de, Apple’ın yüreklerimizi ısıtmak için çıktığı yoldaki üçüncü (diğer ikisi: Ted Lasso ve Trying) çok iyi dizisi Shrinking. Jason Segel ve Harrison Ford’un iki terapisti canlandırdıkları dizi, gündelik hayatlarımızın sıradan gibi görünen ama üzerimizde büyük izler bırakan dertleriyle başa çıkmak üzerine tatlı bir mizah diline sahip.
İyi seyirler!