Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yılların stil öncüsü Iris Apfel, en güncel it-girl Julia Fox, Vogue’dan Harper’s Bazaar’a birçok yayının moda editörlüğünü yapmış Jamila Hadiya ve sektörün en deneyimli modellerinden Coco Rocha. Tüm bu isimleri bir arada görmenin tek yolu artık moda haftaları değil moda TikTok’u; yani #Fashiontok.
Geçtiğimiz yıl boyunca sonu “core” ifadesiyle biten kaç yeni kelime sözlüğünüze girdi? Modayı aktif olarak takip etmeyenlerin bile “Kulağa tanıdık geliyor” diyeceği Barbiecore gibi bir kelimeyle tanıştık örneğin. Dalga dalga yayılan mikro trendler, farkında olalım ya da olmayalım bir şekilde bizim gardıroplarımıza da sızarken onları üreten fabrikanın adresi belli: TikTok!
Eğer “TikTok’u takip etmiyorum” diyenlerdenseniz muhtemelen aslında takip ediyorsunuz. Yalnızca birkaç hafta rötarla... Instagram Reels’lerinden Twitter’a, farklı platformlarda karşımıza çıkan video içeriklerinin büyük kısmı TikTok’tan doğup diğer platformlara yayılıyor. İlk etapta dalga konusu olan TikTok, genç içerik üreticilerinin ve takipçilerinin evi hâline geldikçe, lüks markalardan onlarca yıllık medya kuruluşlarına herkes geç de olsa oyuna dâhil olmak için yarışmaya başladı.
Popüler kültürün kaynağı hâline gelen platformların zamanla değişmesi ve gençlerin eski platformları yaşça büyük kitlelere terk etmesi, karşımıza ilk kez çıkan bir durum değil. Bir düşünün: Facebook’a en son ne zaman girdiniz? Ya da Tumblr’da Alexa Chung görünümlerini like’ladığınız zamanları hatırlıyor musunuz? TikTok bu anlamda belki de online döngünün bir durağı ama bana kalırsa bundan daha fazlası; çünkü kendine uyum sağlayabilen moda profesyonellerine bağımsızca içerik üretebilmeleri için alan tanıyor.
Bir platform olarak TikTok, konu özellikle moda olduğunda daha önce hiçbir yerde rastlayamayacağımız kadar çeşitlilik sahibi. Trend analizi şirketlerinin eski çalışanlarından moda tarihçilerine, editörlerden Iris Apfel gibi onlarca yıldır tanınan stil öncülerine, aklınıza gelebilecek herkesin içerik ürettiği bir akış düşünün. Bir yanda maksimalist ikonlar kendi bakış açılarını anlatırken diğer yanda minimalizme övgü niteliğinde olan “old money” estetiği tartışılıyor. Bir video Y2K’in, bir sonraki içerikse 2010’ların Tumblr estetiğinin dönüşünden söz ediyor. Trend çarklarının hızı öyle bir seviyeye ulaştı ki moda tarihi farkında olmadan bu zamana dek görülmemiş bir özgürlük alanına kavuştu: Her şey trend ve dolayısıyla aslında hiçbir şey trend değil!
Son iki yılda tanıştığımız trendleri mercek altına alalım. Mikro trendleri spesifik kategoriler altında sınıflandırma tutkumuz, Netflix’in Bridgerton dizisinin rüzgarıyla ortaya çıkan regencycore ile alevlendi. Pastel renklerde uzun elbiseler, danteller, karpuz kollar, eldivenler, floral desenler ve inciler bir dönem ana sayfayı ele geçirdi. Regencycore daha kostümvari ve eğlence amaçlı bir mikro trend olarak arşivlere yerleşirken; kış sporlarının günlük stile yansıması diyebileceğimiz gorpcore ve ilhamını dansçılardan alarak pastel pembelerin, taytların, bodysuit’lerin, tozlukların yeniden popülerleşmesini sağlayan balletcore, trend spektrumunun işlevsel tarafında yerini aldı.
Ömürleri geçmiştekinden çok daha kısa da olsa trendler, TikTok sayesinde sıkıcı birer “buzzword” olmanın ötesine geçti. Ana sayfada görünebilme konusunda tüm kullanıcılarına eşit imkan tanıyan bir alan olunca, herkes popüler olanı kendi dokunuşuyla sunma konusunda motive oldu. Böylece de bugün kullanmayı çok sevdiğimiz kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik gibi kavramların gerçekteki karşılıklarını görme şansı yakaladık. TikTok akışında şu anda aşağı kaydırmaya başlarsanız büyük beden bir içerik üreticinin bu zamana dek zayıflıkla özdeşleştirdiğimiz bale stilini kendine uyarladığı bir balletcore yorumunun hemen ardından ikinci el dükkanlarından alınmış parçalarla vintage tenniscore kombini yapan bir kullanıcının içeriğine rastlamanız çok olası.
TikTok’ta @thealgorythm olarak tanıdığımız moda trendleri araştırmacısı Agustina Panzoni ise yalnızca trendlerin değil onları sınıflandırmak için kullandığımız anlatım biçimlerinin de zamanla değiştiğine dikkat çekiyor. Örneğin; 2023’te her bir trend için esas kelimenin sonuna eklediğimiz “core” sözcüğü yerini “sleaze” ifadesine bırakacak.
Günün sonunda TikTok algoritmasının uzunca bir süre stil ilhamı olacağı ve “it” parçaları belirleyeceği kesin. Bu yıl sözlüğümüze Indie sleaze ile birlikte katılacak diğer trendler arasındaysa 2000’lerin romantik komedilerinden ilham alan romcomcore, umulmadık parçaları karıştırmayı ifade eden creative chaos, uzay motifleri ve fütüristik estetiği anlatan space age 2.0 var.