Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Modada sıcaklık ve konfor arzusunu dile getiren; büyük ölçekli, dokunsal bir deneyim: Mega örgüler.
Havalar soğumaya devam ederken şüphesiz çoğumuzun giyim tercihi kalın örgü ürünler yönünde oluyor. Moda dünyasında son dönemde bu örgülerin büyük ölçekli versiyonlarını oldukça sık görmeye başladık. Markaların ve tasarımcıların koleksiyonlarında yer verdiği bu trend hız kesmeden yükselişine devam ediyor. Mega örgüler sadece rahatlığı benimsemeye yönelik bir değişimi vurgulamıyor; modada çok yönlülük ve hacimsel katmanlamaya yönelik bir hareketi de yansıtıyor. Peki mega örgüler son zamanlarda nasıl yüksek modanın vazgeçilmez parçası haline geldi?
Stella McCartney 2024-25 Sonbahar/Kış, Vogue Runway
Knitwear yani örgü tekniğiyle üretilen triko ürünler, soğuğa karşı koruma sağlamak için tasarlandıkları, pratiklik ve sıcaklığa dayanan zengin bir geçmişe sahip. İlk olarak yüzyıllar önce zanaat kökenli el örgüsü giysilerde ortaya çıkan örgü tekniği, işlevsellikleri ve farklı vücut şekillerine kolay uyum sağlamaları sayesinde popüler hale geldi. Teknikler geliştikçe trikolar işlevsel ve pratik özellikleriyle günlük giyimin temel parçası haline geldi ve kazak, hırka, atkı gibi ürünler modanın merkezinde yer aldı. Trendlerin daha hacimli ve geniş siluetleri benimsemeye başlaması büyük ölçekli örgülerin konfor ve stilin bileşkesi olmasına neden oldu. Mega boy trikoların rahat çekiciliğinden ve çarpıcı potansiyelinden ilham alan tasarımcılar, bu parçaları abartılı oranlar ve lüks malzemelerle yeniden tasarlamaya ve iddialı tasarımlara dönüştürmeye başladı. Ayrıca bu örgüler sürdürülebilir malzemeleri ve eskimeyen teknikleri vurgulamasıyla günümüzün bilinçli tüketicilerinde yankı uyandıran “daha az satın al, daha iyi satın al” felsefesini yansıtarak tercih sebebi oldu. Tabii ki podyumların etkisi, mega örgülerin popüler hale gelmesinde önemli rol oynadı. Stella McCartney, Gabriela Hearst, Sacai, Alexander McQueen, JW Anderson ve Loewe gibi lüks markalar, abartılı kazaklardan mini elbiselere, hırkalardan çantalara kadar mega örgülerden tasarlanmış birçok farklı ürünü koleksiyonlarına alarak bu rahat parçaları ön plana çıkardı. Stella McCartney 2024-25 Sonbahar/Kış Koleksiyonu, katmanlı siluetleri tasarımcının kendine özgü sürdürülebilirlik anlayışıyla harmanlayarak mega örgüleri hem iddialı parçalar hem de pratik kış vazgeçilmezleri olarak sundu. Kırmızı uzun elbise, kırmızı atkı, mavi mini elbise ve mavi çanta yalnızca büyük boyutlu değil aynı zamanda McCartney’nin dokunsal çekiciliğe ve hacme odaklandığını gösteriyordu.
JW Anderson 2024-25 Sonbahar/Kış, Vogue Runway
Konforun yüksek modayla buluşması fikrinden ilham alan McCartney koleksiyonu, modern çok yönlülüğü ve bilinçli lüksü yansıtacak şekilde geleneksel trikoları yeniden keşfederek mega örgüleri zamansız ama çağdaş bir gardırobun vazgeçilmezi olarak konumlandırdı. Mega örgüleri moda sahnesine taşıyan bir diğer marka İngiltere merkezli JW Anderson oldu. Markanın 2024-25 Sonbahar/Kış koleksiyonu mega örgüleri yeni bir sanat düzeyine taşıdı. Özellikle defilenin açılışını yapan çarpıcı sarı örgü elbise oldukça dikkat çekiciydi. Canlı renk tonu ve abartılı ölçeğiyle bu parça, markanın trikonun sınırlarını zorlama konusundaki kararlılığını temsil ediyordu. Anderson, bu etkileyici tasarımı daha sonraki görünümlerde kahverengi bir varyasyonla sürdürdü; renk ve formun trikoları nasıl güçlü birer moda ifadesine dönüştürebileceğini gösterdi. Koleksiyon boyunca Anderson, normal ve mega ölçekler arasında sorunsuz bir şekilde geçiş yaparak çeşitli örgü tekniklerini denedi. Bu yan yana gelme, geleneksel işçiliği avangard bir duyarlılıkla harmanlayan dinamik bir görsel ritim yarattı.
Alexander McQueen, Gabriela Hearst ve Sacai gibi markalar da kış koleksiyonlarında mega örgülere yer vererek trikolara dokunsal ve heykelsi bir boyut kattı. Alexander McQueen siyah bir kazakla trendi benimserken; Gabriela Hearst kırmızı örgülü bir elbise ve uyumlu bir hırkayla koleksiyona denge kattı. Öte yandan Sacai’nin yaklaşımı, klasik ve modern tarzların markanın imzası niteliğindeki birleşimini temsilen, geleneksel olarak minimal bir parçaya boyut katan büyük boy örgülere sahip siyah bir kazakta ve yeşil-siyah karışımlı bir dış giyimde ortaya çıktı.