Evde Kalmayı Keyifli Kılacak Beyaz Perde İlhamı

Yönetmen koltuğunda Perdo Almodovar, başrolde Penelope Cruz ve Lluis Homar… Oyuncu olmak hayaliyle bir yapımın seçmelerine katılan ve filmin yönetmeniyle aşk yaşamaya başlayarak kendisinden yaşça büyük zengin sevgilisini aldatan, Magdelena ya da kısaca Lena’yı hayranlıkla izliyoruz Kırık Kucaklaşmalar’da. Yönetmen aşkı Meteo ile kaçtığında, bir otelde birlikte kaldıkları sahneden bir kesit olan bu karede Lena’yı kısa kırmızı bir gecelikle izliyoruz. Filmin boyunca sıkça kırmızlar içinde gördüğümüz Cruz’un bu görünümü de hem güçlü hem kırılgan kadınsılığını vurguluyor. Bu sahne bize olduğu kadar size de ilham veriyor, duygularınızı harekete geçiriyorsa, tercihen kırmızı satenden dikilmiş şort-üst takımlardan edinebilirsiniz.

Michael Caine’in başrolünü oynadığı 1966 yapımı Alfie’nin 2004’te yeniden beyaz perdeye taşınan versiyonunda ana karakteri Jude Law canlandırıyor. Çapkın, bencil ama karşı konulmaz şekilde çekici Alfie… Bu iflah olmaz adamın, kadınlarla ilişkilerini ve sonunda da hayat tarzının sonuçlarıyla yüzleşmesini konu alan filmde, bir süre ilişki yaşadığı Nikki karakterini de Sienna Miller’dan izliyoruz. Filmde, ilk bakışta eğlenceli, enerjik ve vurdumduymaz görünen Nikki’nin ilişki ilerledikçe açığa çıkan depresif yüzüne de şahit oluyoruz. Giydiği bol kesimli pembe erkek gömleğiyle evde duvar boyayarak Alfie’yi beklediği sahne, ilk izlediğimiz an ilham panomuzda yerini edindi. Siz de bu gamsız, konforlu ama oldukça feminen görünümü seviyorsanız gömlek formundaki geceliklerden tercih edebilirsiniz.

Wes Anderson’ın ikonikleşen Tenenbaums Ailesi var sırada. Üç çocuğunun herbirinin farklı alanlarda yetenekli olduğu bu ailenin evlatlık kızı, tuhaf, mesafeli ama çekici Margot’suna Gywneth Paltrow hayat veriyor. Margot’nun hayli uzak bir ilişkisi olduğu yazar ve nörolog kocasıyla evli olduğunda dönemde kendisini banyoya kapatıp sigara içtiği, oje sürdüğü ve telefonda konuştuğu bu sahnede üzerinde ten rengi, dantelli, pamuklu streç kumaştan dikilmiş bir gecelik var. Hatta bu parçaya iç elbise demek de mümkün. Yalın, belki uğraşsız ama kesinlikle karakterli bir seçim. Bu stildeki gecelik ya da astar görevi gören elbiseleri bazı kombinasyon oyunlarıyla sokak stiline de adapte edebileceğinizi hatırlatalım.

Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos’un bu seçkiye giren bir diğer filmi ise Kutsal Geyiğin Ölümü. Göz doktoru Anna’nın kusursuz hayatının dengesi, cerrah eşinin başarısız geçen ameliyatı sonrası yetim kalan bir çocuğu kanatları altına almaya karar vermesiyle bozulur. Nicole Kidman’ın hayat verdiği Anna Murphy, güzel, başarılı ve iyi bir annedir. Filmde üzerinde gördüğümüz giysilerin tamıma da karakteri betimleyen sıfatlarla uyumlu olacak şekilde yalın, risksiz ve muntazam. Fotoğrafta gördüğünüz sahnede Anna’nın giydiği midi boy, beyaz iş gecelik, klasikleşmiş gecelik tasarımlarının ideal bir örneği. Özellikle yaz mevsiminde tercih edebileceğiniz bu modellerin, geleneği bozmamak adına beyaz renkte seçmenizi öneriyoruz.

Başroldeki Olivia Colman’a en iyi kadın oyuncu Oscar’ını kazandıran, Emma Stone’u da canlandırdığı Abigail karakteriyle en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında adaylığa taşıyan, Yorgos Lanthimos imzalı bir başyapıt, Sarayın Gözdesi. Filmde, Abigail’in saraya hizmetkar olarak geldikten sonra Kraliçe’nin danışmanı ve sırdaşı Lady Sarah’yı arka plana attıran, kendisini de yüksek basamaklarına taşıyan hırsını izliyoruz. İncelikle düşünülmüş hamleler, özen ve gayret Abigail’in kişiliğinin ve mücadelesinin bir özeti sayılabilir. 18. Yüzyılın başlarında geçen bu hikayede dönem modasını anlatan kostümler, karakterlerin boş zamanlarındaki dinlenme sahnelerinde bile oldukça şık, hatta abartılı. Bu tip tasarımların günümüzde yerinin olmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Neredeyse giyip sokağa çıkabileceğiniz kadar özenli tasarımlar, evde kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Bu parçaları seçerken kumaşlarının mutlaka yumuşak ve konforlu olmasına dikkat etmek ise kesinlikle atlamamanız gereken bir nokta.

Sofia Coppola’nın yönettiği, Amerikan yazar Jeffrey Eugenides’in romanından uyarlama Masumiyetin İntiharı, orta sınıf bir aileye mensup beş kız kardeşin hikayesine ışık tutuyor. 13 yaşındaki en küçük kardeş Cecilia’nın intiharından sonra Lisbon kardeşler birbirilerine daha da sıkı bağlanır. Kabullenme ve inkar arasında gelip giderken, güzellikleriyle mahalledeki gençlerin dikkatini çekmeye devam ederler. Lux, Mary, Therese ve Bonnie Lisbon’ın evde zaman geçirdiği sahnelerde üstlerinde gördüğümüz çiçek desenli, bol kesimli gecelikler, kızkardeşlerin naif lolita tavrını ziyadesiyle yansıtıyor. Bu tasarımlarda kolay kırışan pamuklu ya da keten kumaşa alternatif olarak viskoz modelleri seçebilirsiniz.

Ana karakter Lady Bird’ü Saoirse Ronan’ın (yeri gelmişken aktristin adının “Sorşa Ronın” olarak okunduğunu not düşelim) oynadığı ve bu performansıyla en iyi kadın oyuncu Oscar’ına aday gösterilip, yine aldı dalda Altın Küre’yi kucakladığı filmin yönetmen koltuğunda da ilham veren bir diğer kadın, Greta Gerwig var. Hikaye lise öğrencisi Lady Bird’ün kendisini yaşadığı Sacremento’ya ait hissetmemesi ve üniversitede evinden uzaklaşmak istemesi üzerine kurgulanmış. Lady Bird, oldukça akıllı, inatçı, başına buyruk ve dayatılan standart güzellik algılarını çok da dikkate almayan bir karakter. Bunu pembe saçlarından olduğu kadar, evde giydiği rahat kombinasyondan da anlıyoruz. Bol kesimli erkek sweatshirt’ü ve altına giydiği desenli pijama ikilisini eklektik ve biraz da maskülen olarak betimlemek mümkün. Bu kulvardaki görünümlere gidecekseniz tavsiyemiz, çizgili sweatshirt ya da tişörtünüzü, renklerinin pijamanın desenlerinin renkleriyle eşleşecek şekilde seçmeniz.