Çizgiyi Aşmak

Bu desen Orta Çağ’da şeytan ve şeytani addedilen dürtülerle özdeşleştiriliyordu. Öyle ki, Şeytan Kumaşı: Çizgilerin Ve Çizgili Kumaşın Tarihçesi kitabının yazarı Michel Pastoureau’nun yazdığına göre cellatlar, sadakatsiz şövalyeler, soytarılar ve hayat kadınları dışında kimse bu desende giysiler giymiyor, bunun sebebi olarak da şeytanla işbirliği yapanların çizgililer sayesinde kalabalıkta kolayca göze çarpabilmesi sunuluyordu. İşler Amerikan ve Fransız devrimiyle değişti. 13 İngiliz kolonisini sembolize eden 13 kırmızı ve beyaz çizgiyle tasarlanan Amerikan bayrağıyla desen politik bir sembol hâline geldi. Yakın geçmişe doğru geldiğimizde, Gabrielle Coco Chanel’in Fransa’nın kuzeyine yaptığı seyahatte denizci üniformalarından etkilenerek 1917’de tasarladığı koleksiyonda Breton çizgili parçalar (Napolyon’un denizcilerinin giydiği ince çizgililere verilen isim) ilk kez modern modayla buluştu. Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn’ün de katkılarıyla 20. yüzyılda her sosyal sınıf tarafından giyilmeye başlandı; Sonia Rykiel, Paul Smith, Jean Paul Gaultier ve Tommy Hilfiger gibi tasarımcılarla bugün aşina olduğumuz imajını yakaladı. Psikolojik açıdan baktığımızda iki renk arasındaki geçişin çok ani ve keskin olması sebebiyle dikkat çekiciliği yüksek olan çizgili deseninin uyarı kulelerinde, inşaat güvenlik alanlarında, suç mahali bantlarında kullanılmasının sebebini de buradan rahatlıkla anlayabiliriz. 

Nina Ricci 2022 İlkbahar/Yaz 

Desenin tarihi tahmin edebileceğimizden daha derin ve iniş çıkışlı olsa da bugün neredeyse her gardıropta yer alıyor, cinsiyet ve yaş ayrımı gözetmeksizin herkes tarafından tercih ediliyor. Yalın bir jean ve trençkotla eşleştirerek giyebileceğiniz zarif Brenton çizgili tişörtler için muhtemelen bir stil tüyosuna ihtiyaç yok ancak Simone Rizzo ve Loris Messina’nın kurucusu olduğu İtalyan modaevi Sunnei’in sunduğu tatta daha avangard, iddialı ve eğlenceli görünümler yakalayabilmek için birkaç küçük önerimiz bulunuyor. 

Dikey çizgili pantolonları işin içine dâhil edin.                       

Pantolonlar söz konusu olduğunda yatay çizgili alternatifleri edinmek daima daha zordur. Bunu bir avantaja çevirin. Bu parçalarda özellikle çizgiliden ziyade şerit benzeri kalın grafikleri tercih edin. Dikey çizgili tasarımların üzerine yatay çizgili üstler giyin. Daha çarpıcı bir siluet yakalamak için çizgililerin renk gruplarını farklı klasmanlardan seçebilirsiniz. Mesela, siyah beyaz çizgili bir pantolonun üzerine kırmızı yeşil çizgili bir sweatshirt giymek görünümün etkisini güçlendirecektir. 

Üstte çift katman kozunu oynayın.

Mağazalarda her sezon kolaylıkla bulabileceğiniz dar kesim ve uzun kollu Breton çizgili tişörtlerin üzerine bol kesim, erkek reyonlarında sıkça karşılaşacağınız kalın ve yatay çizgili tişörtler geçirin. Bu ikiliyi boru paçalı, yüksek bel bir jean ya da bol kesim kumaş pantolonlarla bir arada kullanabilirsiniz.

Yuvarlak formlu desenlerle bir arada kullanın.

Böylece şöşeli ve sert hatlı çizgili desenini yumuşatarak uyumlu bir kaos yaratabilirsiniz. Mesela puantiye baskılı kolsuz ve midi bir elbisenin içine ya aynı tonlarda ya da tezat oluşturacak renklerde çizgili bir üst giyebilirsiniz. Rei Kawakubo imzalı Comme Des Garçons koleksiyonları bu konuda rehberiniz olmak için ideal. 

Diyagonal çizgileri görmezden gelmeyin.

Off-White’da bir kesitinin giysilere ve aksesuarlara basılarak kullanıldığı diyagonal çizgilerin en iddialı örneği için yüksek moda sahnesinin yakın geçmişe gidiyor, Miuccia Prada imzalı Miu Miu’nın 2016 Resort koleksiyonuna bir göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Koleksiyon hem farklı çizgililerin bir arada kullanım alternatiflerine hem de diyagonal çizgilerin oldukça çarpıcı örneklerine referans veriyor. Bu desenle tasarlanmış kumaşları genellikle midi ve mini eteklerde görüyoruz. Önerimiz diyagonal familyasından parçaları ince, dikey çizgili maskülen erkek gömlekleriyle ya da yatay çizgili bol kesim polo yaka üstlerle buluşturmanız.