Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Değişkenlik, rekabet, hızlı tüketim derken moda dünyası genellikle kaosun yakınında bir portre çizmiştir. Ancak büyük resme baktığımız zaman modanın “İyi Hissettiren” güçlü enerjisini yakalamak mümkün.
Moda, hayatımızın çoğu alanına sirayet etmiş bir kelime aslında. Onu sadece kıyafetler ya da tasarımcılardan ibaret ışıltılı bir dünya olarak görmek, derinine indiğimiz zaman oldukça yetersiz. Farklı disiplinlerin bir araya geldiği, farklı hikayelerin tek bir kitaba yazıldığı moda kavramı, kendi tarihi boyunca da bu kadar farklılığa rağmen insanları tek bir kalıba yönlendirme konusunda da eleştirilerin hedefi oldu.
Dış görünüş, stil, trendler hepsi tek sezon içinde uygulamamız gereken bir kurallar listesiyle geliyor ve bizi buna uymaya zorunlu kılıyormuş gibi hissettiriyor. Ancak moda, bütün bu ‘aynı’laştırma algısına zıt duracak kadar başkaldırı hikayelerine sahip ve günün sonunda kendi kabuğunu bu kadar sık değiştirmeye ve dönüşüme hevesli bir kavramın bize kendimizi iyi hissettiren yanları da mevcut.
Coco Chanel’in bütün filmlerine baktığınızda onun hayatı dışında en etkileyici özelliklerinden biri, bedeni baskılayan hatta sağlığa zarar veren ve tek bir kalıba sokan korselerden kadınları kurtarması olmuştur. Özgürce hareket edebilmenin, yeniden nefes almanın ne kadar önemli olduğunu kendine has stiliyle dönemin kurallarına karşı çıkarak gösteren Chanel, hiç şüphesiz modanın en güçlü isimlerinden biri.
Coco Chanel
Bir zamanlar sadece erkeklerin tekelinde gibi görünen pantolonlar yine bir erkeğin elinden kadınların dünyasına verildi. Yves Saint Laurent'un büyük tepkilere sebep olan bu hareketi tüm kadınlar tarafından kucaklanınca da ortaya moda tarihinin en önemli devrimlerinden biri çıkmış oldu.
Yves Saint Laurent
Giorgio Armani iş hayatına atılan ancak bu konuda zorluklar yaşayan kadınlar için harekete geçti. 80’lerde Power Dressing ya da Power Suit adını verdiğimiz geniş vatkalı takım elbiseler kadınların esas gücünün sembolü haline geldi. Yves Saint Laurent tarafından ilk sinyalleri verilen değişimi Giorgio Armani’nin ardından Ralph Lauren, Anne Klein gibi pek çok tasarımcı da takip etti.
Giorgio Armani
Çoğu zaman filmler ve diziler aracılığıyla hatta bazen sadece zihnimiz de yarattığımız imgelerle şekillendirdiğimiz hayal dünyası defileler sayesinde defalarca gerçek dünyayla buluştu. Bu konuda tasarımcıdan çok bir hikâye anlatıcısı olarak karşımıza çıkan birbirinden farklı pek çok isim bizi her defasında farklı dünyalarda yolculuğa çıkarttı. Bu yolculuk dakikalarla sınırlı olsa da bu kısıtlı süre içerisinde başka hikayelerin arasında dolaşmak hepimize iyi gelmiştir.
Dior İlkbahar / Yaz 2004 Haute Couture
Moda’nın bir başka eleştirilen yanı ise daima sokak kültürüne uzak duruşuydu. Aslında tarihten bu yana insanlar ve günlük hayattan beslenen sektör belli ki yanlış anlaşıldığı bir yolda ilerliyordu. Ancak yine kendi içinden çıkarttığı sokak modası öyle bir yükselişe geçti ki en tepede duran markalara bile ulaşmayı başardı. Böylelikle de dengelenen değerler birbirinden farklıymış gibi duran iki yaka arasında bir köprü oluşturdu. Bu köprü ise uzun zamandır pek çok iş birliğine şahit olmaya, gelişmeye ve ilham vermeye devam ediyor.
Louis Vuitton x Supreme Sonbahar/Kış Erkek 2017
Geçirdiğimiz pandemi süreciyle beraber belirlenen bir sınırın daha çizgileri silinmiş oldu. Önceleri belirli bir kesimin ya da sektörden isimlerin davet edildiği defileler, alınan önlemler dahilinde dijital olarak gerçekleşmeye başladı. Daha öncesinden aşina olsak da yapılan etkinliklerin neredeyse hepsinin online platformlarda gerçekleşmesi modaya ilgi duyan herkesin bir araya gelmesini sağladı.
Dolce & Gabbana Alta Moda 2020
Son dönemde sıkça duymaya başladığımız, ilk ortaya çıktığı zaman ise sessiz sedasız ilerleyen sürdürülebilirlik kavramı şimdi alışveriş alışkanlıklarımızı da şekillendirmeye başladı. Doğaya saygılı olmanın önemini defalarca sınava tabi tutularak anlamamızın dışında adeta bir alarm olarak gelen çevre değişimi doru bakış açısıyla neleri değiştirebileceğimizi de bize göstermiş oldu.
Hızlı tüketimin etkisinde, kullan-at mantığı ile daha fazla ilerleyemeyeceğimizi anladıktan sonra bu konuda en fazla zarar veren ikinci sektör unvanını taşıyan moda aktif bir şekilde rotasını değişime doğru çevirdi. Eskiden uzun aramalar sonunda ulaşabildiğimiz sürdürülebilir markalar aralarına yeni üyeleri de katarak değişime destek olmaya devam ediyor.
Lisa Folawiyo 2021
Bazen tek bir çatı, tek bir kelime ya da tek bir duygu altında toplanmaya ihtiyacımız vardır. Yaşadığımız süreçte belki en çok bize bunu gösterdi. Ayrı değil “bir” olabilmenin bilinci ile kenetlendiğimiz zaman hayatımıza negatif etkide bulunan pek çok unsurun da beraber üstesinden gelmeye başladık. Belki yolumuz uzun olabilir ancak biz ileriye doğru atabildiğimiz her adımda çevremizde şekillenen dünyayı daha iyi anlıyoruz. Moda’nın da bileştirici gücü bu yolda faydalanabileceğimiz önemli kaynaklardan biri.
Vogue Türkiye, Fotoğraf: Osman Özel