Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Meyer ve Vaillant ile markanın hayatı anlamaya adanmış DNA’sını ve sosyal etki yaratan iş birliklerini konuşuyoruz.
Bella Hadid’in üzerinde yaratılan spreyden bir elbise, robotların gezdiği bir defile ve son olarak bu hafta NASA ile ortaklaşa üretilmiş, yüzde 99’u havadan oluşan bir çanta. Coperni ilhamını her zaman hayatın kendisinden aldı. Zamanında Courreges’in kreatif direktörlüğünü yapmış, ANDAM kazananı ve LVMH Prize finalistleri, Coperni markasının kurucuları Sébastien Meyer ve Arnauld Vaillant ile birlikteyiz.
Coperni ismi rönesans gökbilimcisi Copernicus’ten geliyor, kampanyalarınız yeni doğmuş kedilere, bebeklere ve doğaya referanslar verdi, son iş birliğiniz dünyadaki herkesin ortak noktası olan bir konuyla alakalı, içme suyu. Hayatın kendisini ele almaya olan ilginiz nereden geliyor?
Biz hayat kurtarmaya çalışan ailelerden geliyoruz. Ailelerimiz doktor. Hayata böyle bir yerden bakan bir ailede büyümek bizim de bakışlarımızı etkiledi. Çalıştığınız endüstri ne olursa olsun işleriniz insanlığa fayda sağlamalı. Bu estetik bir fayda ya da pratik bir çözüm de olabilir.
Bu zor bir soru zira her koleksiyon birçok farklı fikirden etkilenebilir ama çalışmalarınızı hazırlarken en çok nereye bakıyorsunuz?
İnsanlarla arasına bir mesafe koyan işleri sevmiyoruz. Her tasarımcı ilhamını farklı yerden alır. Biz ise en büyük ilhamı inovasyonun kendisinden alıyoruz. Biz genelde ilhamını çiçekten alan tasarımcılar değiliz. Doğayı her zaman gözetiyoruz ama illa doğanın her bir parçasına tekil bir şekilde odaklanmıyoruz. Teknoloji ile olan çalışmalarımız bunun iyi bir örneği. Çalışmalarında fütüristik de olabilirsin ama şu an dünyada ne oluyor bunu kaçırmamalısın.
Sosyal etki sizin için ne demek?
Bütün projelerimizde “saygı duyma” meselesini merkeze koyuyoruz. Kapsayıcı olmak bizim için bir öncelik. Her şeyi kendimize yakın mesafelerde üretiyoruz ve de sorumlu materyalleri kullanıyoruz. Moda kampanyalarımız da cinsiyet, ırk veya vücut imajına her zaman referans veriyor. Sadece referans vermek için değil biz hayatta bu konuları önemsediğimiz için. Dünyaya herkesin, kim olursa olsun kabul edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bella Hadid ve robotlarla yaptığımız defileler bir büyü yarattı, bir sürü insan bu anlardan ilham aldığını ve modayı bir platform olarak kullanmak istediklerini bize iletti, bu bizim için çok önemli zira başka insanlara alan açma konusunun altını çiziyor.
İnovasyon var olan ama bazı kısıtlamalar içeren durumları, daha geniş fırsatlara çevirebilmekse biraz da, markanın çalışmalarından bir örnek verebilir misiniz?
Pandemide yaptığımız deifle buna örnek olabilir. Bütün moda haftası boyunca gerçekleşen tek fiziksel defile Coperni’ydi. Bir otomotiv markası bize 40 tane araba tahsis etti. Herkesin testleri yapıldıktan sonra bütün misafirleri tek tek evinden aldık, her arabada sadece iki kişi vardı. Bütün arabalar Paris’teki açık hava tiyatrosuna geldi. Kısıtlı kaynakları çözüm araçlarına dönüştürdük; arabaların farları defilenin ışık sistemi oldu. Antibakteriyel kıyafetler ürettik. Özel bir korsan radyo istasyonu kurduk ve herkes aynı kanalı açtığında arabalardan defilenin müzik sistemi yükseldi. Kısıtlı fırsatlardan çoklu çözümler yaratmış olduk.
Diyelim 10 yıl sonra bir inovasyon yapacaksınız, bu ne hakkında olurdu?
İnsanların modayı nasıl ürettiği ve tükettiği ile alakalı olurdu. İçinde bulunduğumuz bu sistemi dönüştürmemiz gerekiyor. Endüstrideki yapma şekillerinin artık birbirine daha çok konuşması gerekiyor. Herkesin birbirine daha yakında konuştuğu bir ekosisteme dair bir inovasyon üzerine çalışıyor olurduk.
Peki kimdir bu Coperni kadını?
Tekno – şık bir siluet diyebiliriz. Bu imaj hiçbir zaman sadece kıyfetlerle alakalı değil, iletişim, üretim modeli, beraber çalıştığımız insanlar hepsi bu kişinin karakterini oluşturuyor. Biz büyük resmi önemsiyoruz. Markanın ismi senin de söylediğin gibi Copernicus’ten geliyor. İşlerimiz en temelinde güneş ve bu üzerinde yaşadığımız dünya ile ilgili. Aslına bakarsan biz kıyafetleri yaratırken kadınlar da bizim dünyamızın merkezinde. Coperni kadınının kim olduğunu söylemek belki zor çünkü o tek bir kadın değil, belli bir yaşta, belirli bir ülkeden birisini düşünmek ve kategorize etmeyi istemeyiz. Bu kadın arkadaşlarımız, fotoğrafçılar, stilistler bize ilham veren herkesten bir parça içeriyor. O kadın her yerde yaşıyor, korkusu olmayan bir kadın, belki Silikon Vadisi'nde çalışıyor ama her şeyin ötesinde özgür bir kadın.
Bir kadın silueti yaratmanın ötesinde yakın zaman önce Evian ile bir su şişesi de tasarladınız. Bu şişeler daha önce Virgil Abloh, Christian Lacroix, Issey Miyake gibi tasarımcılar tarafından da tasarlanmıştı. Bu iş birliği sizin için ne demek?
Bu proje kapsamında dekoratif bir iştense interaktif bir çalışma yapmak istedik. Bu iş birliği markayı yeni bir alana itme meselesiydi aynı zamanda da. Kıyafetlerden başka bir şey tasarlama anı. Teknoloji ve inovasyon Coperni’nin DNA’sıyla yakından alakalı diyoruz hep, unutmamamız gerekir ki başka disiplinleri tanımaya çalışmak inovasyon yapmanın da önemli bir parçası. Bunun ötesinde bizim için harika bir fırsattı çünkü bu su şişesiyle bir sürü insanın evine, ve dünyadaki birçok farklı restoranın içine girerek yeni insanlarla buluştuk.