Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Geçtiğimiz hafta 75. edisyonunu tamamlayan Cannes Film Festivali bizi tüm sene konuşacağımız ve kaçırmamamız gereken filmlerle tanıştırırken, Altın Palmiye'nin sahibi Triangle of Sadness filmi hakkında bildiğimiz her şeyi derledik.
Cannes Film Festivali'nin 75. edisyonu geçtiğimiz hafta ödüllerin açıklanmasıyla son buldu. Gecenin büyük ödülü Altın Palmiye, İsveçli yönetmen Ruben Östlund imzalı Triangle of Sadness filminin oldu. Östlund, bu filmle ikinci kere Altın Palmiye kazanmış oldu. Yönetmen, 2017'de yönetmenliğini ve senaristliğini üstlediği The Square filmiyle Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştı. Festival bizi tüm sene konuşacağımız ve kaçırmamamız gereken filmlerle tanıştırırken, Altın Palmiye'nin sahibi Triangle of Sadness filmi hakkında bildiğimiz her şeyi derledik.
Triangle of Sadness'ın konusu ne?
Türkiye, İsveç, Fransa, ABD, İngiltere, İsviçre, Yunanistan ortak yapımı Triangle of Sadness modellik yapan genç çift Carl ve Yaya'nın milyarder yolcuların bulunduğu süper lüks bir gemiyle çıktığı gezide başından geçenleri anlatıyor. Moda ve sosyete dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı bir gemi seyahatine çıkan çift, kaptanın şımarık yolcularına bir ders vermek için fırtınanın ortasında bir etkinlik düzenlemesiyle kendilerini son derece rahatsız edici bir durumun içinde bulur.
Ekipte kimler var?
Woody Harrelson, Harris Dickinson ve Charlbi Dean'in başrollerini paylaştığı bu kara komedide Woody Harrelson’ı süper zenginlerle dolu bir gemiyi yöneten Marksist kaptan olarak izleyeceğiz. Ruben Östlund ise senarist, yönetmen ve yapımcı koltuğunda karşımıza çıkıyor.
Ruben Östlund'un en iyi filmi olabilir mi?
Bu sorunun elbette doğru veya tek bir cevabı yok. Yönetmen Ruben Östlund'da Variety'nin kendisine yönelttiği, "Şimdiye kadarki en iddialı filminiz olabilir mi?" sorusuna şöyle bir cevap veriyor: "The Square'den belki iki kat daha pahalı bir film. Filipinler, Güney Afrika, Fransa, İngiltere, ABD, Almanya, İsveç, Danimarka dahil olmak üzere 10 ya da 11 milletten oyuncularımız var. Çok uluslu bir oyuncu kadrosu ve gerçekten renkli ve eğlenceli bir topluluk olduğunu söyleyebilirim."
Cannes'dan gelen tepkiler nasıl?
Kara mizahın etkileyici örneklerinden biri olarak anılan film, Cannes'da 7 dakika ayakta alkışlandı. Cannes'dan gelen yorumlara bakılırsa yönetmen bir kere daha topluma dair tüm gerçekleri lafı dolandırmadan, birçoğumuzu rahatsız edecek bir üslupla yüzümüze çarpacak. Östlund, bu filminde de insan doğasını hicvedecek ve üst orta sınıf ve üst sınıfların yaşadığı absürt durumları bizlere anlatacak.