Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Scarlett Johansson’ın ilk yönetmenlik denemesinden, Tom Cruise’un hayat verdiği "Mission: Impossible" serisinin son filmine kadar, festivalde merakla beklenen yapımları derledik.
2025 Cannes Film Festivali, sinema dünyasının en prestijli sahnelerinden biri olarak bir kez daha tüm gözleri üzerine çekmeye hazırlanıyor. Son yıllarda Oscar yarışının habercisi haline gelen festival, bu yıl da birbirinden iddialı yapımlara ev sahipliği yapacak. Greta Gerwig’in ardından jüri başkanlığı görevini devralan Juliette Binoche’un liderliğinde gerçekleşecek olan 78. Cannes Film Festivali, yalnızca usta yönetmenlerin son filmleriyle değil, aynı zamanda Scarlett Johansson, Kristen Stewart ve Harris Dickinson gibi yıldızların merakla beklenen yönetmenlik denemeleriyle de heyecan yaratıyor. Romantik dramalardan yüksek tempolu aksiyonlara, komedilerden ödül sezonunun favorilerine uzanan zengin seçkisiyle dikkat çeken festivalde, merakla beklenen yapımları bir araya getirdik.
Korku filmleriyle adından söz ettiren Ari Aster bu kez pandemi dönemini merkezine alan karanlık komedi ve western türündeki bir filmle karşımıza çıkıyor.Joaquin Phoenix, New Mexico’daki küçük bir kasabada salgın kurallarını hiçe sayan ve yerel seçimlerde Pedro Pascal’ın canlandırdığı belediye başkanıyla karşı karşıya gelen bir şerifi canlandırıyor. Emma Stone, Austin Butler ve Micheal Ward gibi isimlerin de yer aldığı bu absürt film, Aster’ın benzersiz sinema diliyle pandemi travmalarını yeniden gözler önüne seriyor.
Wes Anderson, Cannes’da bir kez daha dikkatleri üzerine çekiyor. Bu kez Benicio del Toro’nun Avrupa’lı iş insanı Zsa-zsa Korda’yı canlandırdığı filmde, onun rahibe olan kızıyla (Mia Threapleton) birlikte çıktığı macera anlatılıyor. Scarlett Johansson, Tom Hanks, Benedict Cumberbatch ve Riz Ahmed gibi yıldızlarla dolu kadro, Anderson’un renkli ve stilize dünyasına yeni bir soluk getiriyor.
Spike Lee, Akira Kurosawa’nın High and Low filminden esinlenerek New York'ta geçen modern bir suç hikayesi anlatıyor. Denzel Washington’un bir müzik patronunu canlandırdığı filmde Jeffrey Wright, A$AP Rocky ve Ice Spice da yer alıyor.
Tom Cruise, 2022'de Top Gun: Maverick ile Cannes'da büyük ses getirmişti ve şimdi de Mission: Impossible serisinin sekizinci ve muhtemelen son filmiyle geri dönüyor. Christopher McQuarrie’nin yönettiği filmde Hayley Atwell, Vanessa Kirby, Angela Bassett ve Hannah Waddingham gibi yıldız isimler yer alıyor. 62 yaşındaki Cruise’un uçaklardan sarktığı, binalardan atladığı ve dövüş sahneleriyle tempoyu yükselttiği film, Cannes’ın sanatsal havasına aksiyon dolu bir ara sunuyor.
Kelly Reichardt, sanat dünyasına dair bir başka özgün hikayeyle geri dönüyor. Josh O’Connor, John Magaro, Alana Haim ve Gaby Hoffmann’ın rol aldığı film, Vietnam Savaşı sırasında kadınların yükselen özgürlük hareketi fonunda geçen bir sanat hırsızlığını konu alıyor. 1970’lerin atmosferiyle örülmüş bu suç hikayesi, aynı zamanda dönemin toplumsal çalkantılarına da ışık tutuyor.
Fotoğraf: Sony Pictures
Scarlett Johansson’ın yönetmenliğini üstlendiği bu ilk filmde 95 yaşındaki Eleanor (June Squibb), New York’a taşınarak kızıyla yaşamaya başlar ve burada genç bir gazeteciyle (Erin Kellyman) beklenmedik bir dostluk kurar. Johansson, yaşlılık, aile bağları ve yeni başlangıçlar üzerine sıcacık ve içten bir hikaye sunuyor.
Fotoğraf: Kasper Tuxen / Mubi
Joachim Trier ve yıldız oyuncu Renate Reinsve, The Worst Person in the World’den sonra yeniden Cannes’da. Bu yeni film, annelerinin ölümünün ardından uzun süredir görüşmeyen iki kız kardeşin ünlü yönetmen babalarıyla ilişkilerini yeniden kurmaya çalışmasını konu alıyor. Stellan Skarsgård, Inga Ibsdotter Lilleaas ve Elle Fanning’in de rol aldığı film, aile bağları, sanatın iyileştirici gücü ve duygusal yüzleşmeler üzerine dokunaklı bir anlatı sunuyor.
Kristen Stewart’ın yönetmenliğini üstlendiği bu ilk uzun metraj, Lidia Yuknavitch’in aynı adlı anı kitabından uyarlandı. Cinsellik, bağımlılık ve kimlik gibi temaları spor ve sanat üzerinden anlatan filmde başrolde Imogen Poots yer alıyor. Stewart, görsel olarak güçlü ve derin duygusal katmanlara sahip bir filmle yönetmenlikte iddialı bir çıkış yapıyor.
Fotoğraf: Kimberly French
Lynne Ramsay, Jennifer Lawrence’ın başrolde olduğu bu filmle geri dönüyor. Yeni annelikle gelen ağır depresyonla boğuşan bir kadının içsel çöküşünü konu alan yapım, Lawrence’ın yapım şirketi tarafından hayata geçirildi. Robert Pattinson ve LaKeith Stanfield’ın da yer aldığı bu sarsıcı drama, psikolojik derinliğiyle dikkat çekiyor.
Fotoğraf: UTA Independent Film Group
Harris Dickinson, yönetmen koltuğundaki ilk deneyimiyle dikkat çekiyor. Londra sokaklarında eski alışkanlıklarından kurtulmaya çalışan bir genci konu alan film, karanlık mizah ile gerçekçi bir dramayı harmanlıyor. Frank Dillane’in başrolünde olduğu Urchin, modern şehir yaşamının yalnızlığı ve tekrar eden döngüler üzerine düşündürücü bir anlatım sunuyor.
