Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Plajda saçlarınızın karşılaşabileceği yıpratıcı etkenleri ve onlara karşı alabileceğiniz önlemleri araştırdık.
Sıcak yaz demek, plaj keyfi demek, deniz kokusu demek, güneşte ısınan ten ve saçların arasından kayan rüzgar demek. Plaj, yazın en keyifli anlarının yaşandığı yer olabilir ama saçlar için çoğu zaman gizli bir tehdit alanına dönüşüyor. Güneş ışınları, deniz suyu, havuz kimyasalları ve rüzgâr gibi etkenler; saçın yapısını, parlaklığını ve sağlığını doğrudan etkiliyor. Güneşten gelen UVA ve UVB ışınları, saç teline nüfuz ederek keratin yapısını zayıflatıyor. Bunun sonucu olarak saçlarda kuruluk, kırılma ve matlaşma daha sık görülüyor. Özellikle boyalı saçlarda renk solması ve bakırlaşma gibi istenmeyen ton değişimleri güneşlenmenin göze görünmeyen bedellerinden biri.
Deniz ve havuz suyu ise saçın doğal nem dengesini bozan başlıca unsurlar arasında. Tuzlu su, saçın koruyucu yağ tabakasını ortadan kaldırarak tellerin sertleşmesine ve esnekliğini kaybetmesine neden oluyor. Havuzlardaki klor ise saç kütikülünü açarak hem saçın iç yapısını hedef alıyor hem de sarı saçlarda yeşilimsi yansımalar yaratabiliyor. Rüzgar ve kumun yarattığı sürtünme, saç tellerini mekanik olarak yıpratıyor. Özellikle deniz kenarında gün boyu açık bırakılan ya da sürekli toplanan saçlarda dolaşma, kırılma ve dökülme riski artırıyor. Tam tersine ıslak saçla yapılan sıkı topuzlar ya da at kuyruklarıysa, saç tellerini esneterek hasarı katlıyor. Biraz felaket senaryosu yazmış gibi olduk ama, gerçeklerle yüzleşmekte fayda var. Plajda geçirilen birkaç saat, yeterli bakım yapılmadığında saç sağlığı üzerinde uzun süreli olumsuz etkiler bırakabiliyor. Bu yüzden plaj çantanıza sadece gcilt bakım ürünlerini değil saçlarınız için gerekli önlemleri de eklemek büyük fark yaratıyor. Plaj keyfinizden saçlarınızın olumsuz etkilenmemesi için uygulayabileceğiniz adımları derledik.
Güneş ışınları sadece cildi değil, saç tellerini de doğrudan etkileyerek matlaşma, kuruluk ve kırılmalara yol açıyor. Bu nedenle yaz aylarında saçlara özel UV filtreli koruyucular, günlük bakım rutininin ayrılmaz bir parçası olmalı. Bu spreyler, saç telini saran görünmez bir kalkan oluşturarak hem nem kaybını önlüyor hem de saç renginin solmasını yavaşlatıyor. Özellikle boyalı ve açıcı uygulanmış saçlarda güneş kaynaklı renk deformasyonu çok daha hızlı gerçekleştiği için bu adım kritik. Spreyin etkili olması için kuru saça uygulanması ve açık alanda geçirilen uzun sürelerde gün içinde yeniden uygulanması öneriliyor. Islak saç içinse durulanmayan krem veya serum formüller kullanılabilir.
Fotoğraf: @emilisindlev
Plajda saçları yalnızca ürünlerle değil, fiziksel korumayla da desteklemek önemli. UPF korumalı kumaşlardan üretilmiş şapkalar, saç tellerini doğrudan güneş ışınlarından korurken, geniş kenarlı modeller aynı zamanda saç derisini, kulakları ve boyun bölgesini de gölgede tutarak daha kapsamlı bir koruma sağlıyor. Rüzgarla uçuşan saçları kontrol altına almak ve saç uçlarının güneşle sürekli temasını önlemek için ise bandanalar oldukça işlevsel. Özellikle ince telli veya işlem görmüş saçlarda, bu tür koruyucular yıpranmayı önemli ölçüde azaltıyor. Bandanaların sezonun popüler görünümleri arasında olduğunu da buraya hızlıca ekleyelim. Yani bir taşla iki kuş!
Suya doymuş saç, deniz tuzu ya da havuz klorunu sünger gibi içine çekmiyor, bu da yıpranmayı en baştan azaltıyor. Bu nedenle plaj veya havuz öncesinde saçınızı temiz suyla ıslatmak, doğal bir savunma mekanizması oluşturuyor. Saçınızı ıslattıktan sonra saç boylarına argan ya da jojoba yağı gibi hafif bir bakım yağı uygulamaksa saç telinin etrafında koruyucu bir film tabakası oluşturarak hem nemin hapsolmasına hem de zarar veren maddelerin saç içine nüfuz etmemesine yardımcı oluyor. Bu adımın özellikle işlem görmüş veya gözenekli saç yapısına sahip olanlar için büyük fark yarattığını belirtelim.
Saçlar ıslakken en savunmasız hallerindeler. Denizden çıktıktan sonra yaptığınız sıkı bir topuz ya da at kuyruğu, saç telleri üzerindeki gerginliğin artmasına, tellerin iyice esnemesine sebep olurken bu durum da kopmalara ve kalıcı hasara zemin hazırlıyor. Saçları şapka ya da bandana gibi fiziksel bir koruma olmadan serbest bırakmak ise rüzgarın ve kumun yarattığı sürtünme ile saç yüzeyindeki koruyucu kütikül tabakasını bozarak matlık ve kırılma riskini artırıyor. Saçlarınızı açık kullanmak yerine toplamayı tercih ediyorsanız saç modellerinizi daha serbest görünümlerden tercih edin. Özellikle gevşek bir örgüyle saçları toplamak, mekanik hasarı azaltmak, saç dolaşmasını engellemek ve bakımlı bir görünüme sahip olmak için birebir.
Fotoğraf: @vikyrader
Deniz tuzu ve havuzdaki klor, saç tellerindeki doğal lipit tabakasını çözerek saçın kurumasına, sertleşmesine ve daha kolay kırılmasına neden oluyor. Bu yüzden denizden ya da havuzdan çıkar çıkmaz saçları bol suyla durulamak, tuz ve kimyasal kalıntıları saçtan uzaklaştırmak için kritik bir adım. Ardından uygulanan nemlendirici saç kremi ya da durulanmayan bir bakım spreyi, saç pullarını kapatarak kabarmayı engelliyor, saçların dolaşmasını azaltıyor, kaybolan nemi geri kazandırıyor ve saçın elastikiyetini koruyor.
Plajda tuzlu su, rüzgar ve kumla karışan saçlar, gün sonunda adeta bir düğüm haline gelebilir. Aceleyle yapılan yanlış fırçalama ise, plaj sonrası yıpranmanın en büyük nedeni olabilir. Bu karışıklığı çözmenin anahtarı, saça sabırla ve doğru araçlarla yaklaşmaktan geçiyor. Islak saçın oldukça hassas olduğunu söylemiştik, bu yüzden saç açıcı bir bakım ürünü kullanmak ve taramaya uçlardan başlayarak yavaşça yukarı doğru ilerlemek en güvenli yöntem. Saçı açmak içinse geniş dişli bir tarak veya saçlara özel detangler fırçalar tercih edilmeli.
Plajda geçirilen saatler, saçların nemini hızla kaybetmesine neden oluyor. Güneş, tuz, rüzgar ve kum gibi faktörler saç tellerini kuruturken, ağır yapılı ürünler bu ortamda saçları daha da yoruyor. Bu yüzden plaj çantasında yer vereceğiniz bakım ürünleri, hafif ve besleyici formüller olmalı. Taramaya destek olan leave-in kremlerin gerekliliğine değinmişitk. Bunun yanında hafif yapılı bakım yağları, nem veren serumlar da plajda saç sağlığının korunması için etkili. Eğer hassas saç diplerine sahipseniz, tuz ve klordan etkilenmemek için saç derisini rahatlatan ürünleri de plaj çantanıza koyabilirsiniz.