Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Yeni Airwrap Co-anda2x ve saç bakım serilerini tanıtan Dyson Güzellik Kategorisi Global Başkanı Kathleen Pierce’a markayla çalışma deneyimini, yeni içerikleri ve kendi saç bakım rutinini sorduk.
Dyson, yeni Airwrap Co-anda2x ve saç bakım içeriklerini tanıttı. Dyson Güzellik Kategorisi Global Başkanı Kathleen Pierce bu vesileyle İstanbul’u ziyaret edince fırsatı değerlendirip bir araya geldik. James Dyson’la yakın temas içinde çalışan Pierce ile Dyson’ın güzellik meraklılarını heyecanlandıran ve cihazların tamamlayıcısı rolünü üstlenen Omega ve Chitosan içeriklerini ve yeni cihazın gücünü konuştuk. 2022’den beri markaya pazarlama ve marka inşa etme konusundaki vizyonunu getiren Pierce, bizi kapsamlı bakım rutini ve ışıl ışıl siyah saçlarıyla da etkiledi.
Biz Chitosan (Kaytozen) diyoruz. Biraz değişik, ama bazen yanlış telaffuz edilmesi de hoşumuza gidiyor. Demek ki ilginç geliyor ve konuşuluyor. Şaka bir yana, uzun yıllardır saç sağlığı üzerinde çalışıyoruz. Dyson cihazlarını tasarlayabilmek için önce saça dair her şeyi öğrenmemiz gerekti. Saç derisini, saç köklerini, saçın nasıl uzadığını, nelerden zarar gördüğünü, ne zaman kırıldığını... Anlayacağınız saç ve saç kökü yapısına dair muazzam bir bilgi birikimi edindik ve bu bilgiyi cihazlarımıza eşlik edebilecek formülasyonlara dönüştürmek istedik. Kabuklu deniz canlılarını düşündüğünüzde, kitosan daha da ilginç gelecektir.
Bu canlıların kabuğu doğası gereği epey sert. Bu dayanıklılığı veren, “kitin” adı verilen bir madde. Kitinin, istiridye mantarlarının hücre duvarlarında bulunan vegan bir kaynağını bulduk. İstiridye mantarı da çok sağlamdır; kendine has bir bütüncül yapısı var ama aynı zamanda esnek ve kolayca şekil alır. Biz de doğadan ilhamla bu özellikleri formülümüze taşımak istedik. Böylece saça dayanıklılık ve güç kazandırmayı hedefledik.
Beş yıl. Dyson’da her şey titizlikle yapılır. Ürünlerimizi çıkarmış olmak için çıkarmayız. Ancak gerçekten bir perspektif katabiliyor ve bir vizyon getirebiliyorsak piyasaya yeni bir ürün süreriz. Saça zarar vermemek adına, aşırı ısıdan kaçındığımızdan bazı müşterilerimizden tutuşun yeterince güçlü olmadığına dair geri dönüşler alıyorduk. Biz de ısıdan taviz vermektense cihazlarımızla birlikte kullanılabilecek ve başka problemlere de çözüm getirebilecek ilginç içeriklere bakalım dedik.

Dyson Güzellik Kategorisi Global Başkanı Kathleen Pierce, Fotoğraf: Fevzi Ondu
Dyson cihazınızı kullanmadan önce saça uygulamanız için Şekillendirme Öncesi Saç Kremi; saça nem ve pürüzsüz bir bitiş vermek için Şekillendirme Sonrası Saç Serumu var. Çok Amaçlı Şekillendirme Spreyi çok yönlü bir ürün. Önceden şekillendirdiğiniz saçı şöyle bir tazelemek ve stilini belirginleştirmek için kullanabiliyorsunuz.
Sabahları Chitosan Çok Amaçlı Şekillendirme Spreyi ile saçımı biraz nemlendirip buklelerimi tazeliyorum. Siz klasik bir saç spreyi gibi, modeli sabitlemek için de kullanabilirsiniz. Ayrıca “kötü saç günü” için tam bir kurtarıcı. Üstelik nefis kokuyor! Herkes kokuyu sorunca Paris Opéra mağazamızda sunmaya başladık. Ön şekillendirme kremimize de bayılıyorum! Bu ürünün dört farklı versiyonu var çünkü saç dokusunu göz önünde bulundurmaksızın saç şekillendirmeden söz edemeyiz. Bu yüzden T1, T2, T3 ve T4 olmak üzere dört versiyon geliştirdik. Örneğin; T4 saç yapısına sahipseniz, saçınız daha çok neme ihtiyaç duyuyor demektir ve bu yüzden daha yoğun, krem bazlı bir ürün gerekir. Öte yandan T1 ve T2 tipi saçlar için yapı çok daha hafif olmalı; bu yüzden jel-krem formunda, daha akışkan bir formül geliştirdik.
Markaya katıldığımda, Dyson ailesinin İngiltere’nin en büyük çiftçilerinden olduğunu öğrenmiştim. Çok geniş arazileri var ve bezelye, arpa, patates, çilek ve ayçiçeği yetiştiriyorlar. James’e “Neden kendi içeriklerimizi yetiştirmiyoruz?” diye sordum. Sonuçta bir ürünün etkinliğini kanıtlamanın en iyi yolu, onu kendin üretmek değil mi? Sonra çiftlikte neler yetiştirildiğini araştırdım. Çiftlikteki kimya mühendislerimiz içerikler üzerinde çalışmaya, testler yapmaya, geliştirmeye başladılar. Önce şekillendirme ürünlerimizi formüle ettik, ardından bir sonraki adım olarak bakım, nemlendirme ve parlaklığa odaklandık. Omega Nemlendirici Saç Bakım Yağı böyle doğdu. Bilim insanlarımız çiftliklerimizde yetişen ayçiçeklerini incelemeye başladı ve özellikle Omega 6’nın makro besin seviyesini test ettiler. Bir içerik ürünlerimizin formülünde yer alacaksa, üstün nitelikte olmalı. Bu yüzden toprağın işlenmesi, bitkinin yetiştirilmesi ve en önemlisi de yağını çıkarma sürecine odaklandılar. Ayçiçeklerinden soğuk sıkım yöntemiyle yağ elde ettik, ki bu çok verimsiz ve karmaşık bir süreçtir ve tercih edilmez. Ancak Omega 6 bütünlüğünü korumak istiyorsak, bu yöntemi uygulamak kritikti. Şimdi test aşamasında şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz: Dyson’ın Omega 6 yağı, piyasadaki herhangi bir içerikten 14 kat daha güçlü ve dayanıklı. Üstün bir bileşen elde ettiğimizi görünce, onun etrafında bir ürün formülü inşa ettik. Kahraman içeriğimiz kendi ayçiçeklerimiz ve bununla gurur duyuyoruz.
Sürecin her aşamasını bilmek, üretimi kendi çiftliğimizde yapmak ve baştan sona takip etmek, raflardan alınan herhangi bir ürünle karşılaştırıldığında bize şeffaflık kazandırıyor ve aynı zamanda içeriğin ne kadar üstün olduğunu doğrulama imkanı sunuyor. Ayrıca teknoloji odaklı bir şirket olmamız da çok önemli. Yaptığımız her şeyin arkasında teknoloji var. Yıllardır çiftliklerimizi robotik sistemleri ve çeşitli bilimsel mühendislik özelliklerini test etmek için kullanıyoruz. Dolayısıyla bu çiftlikleri üretim sürecine dahil etmek ulaşabileceğimiz en üst seviye başarıydı diyebilirim. Kullandığımız omega karışımı molekül, boyutuna bağlı olarak değişen emilim seviyeleriyle farklı ihtiyaçlara yanıt veriyor. Saçın onarımını tek bir içerikle sağlamak mümkün değil; biz bunu çok yönlü, patentli bir kompleks haline getirdik. Adını da Oli7 koyduk.
İlk gittiğimde lastik çizmelerimi giydim, her şeye hazırlıklıydım. Ama karşılaştığım şey, hayatımda gördüğüm en zarif ve etkileyici deneyimdi. Yıl boyunca hidroponik sistemle çilek yetiştiriyoruz; dönen sistemlerden oluşan bir düzenek içinde olgunlaşıyorlar ve gerçekten dünyanın en lezzetli çilekleri.
Daha güçlü, daha büyük, daha iddialı. Dyson olarak bir ürünü piyasaya sürmeden önce gerçekten zaman ayırıyoruz. Pazarlama takvimleri ya da trendler bizi yönlendirmiyor. Biz tamamen inovasyon odaklıyız.
Mühendislikte her zaman bir şeyi iyileştirmenin yollarını arıyoruz. Bir şey çıkar çıkmaz “Neyi düzeltebiliriz?” diye bakıyoruz. Isı seviyesini artırmadan tutuşu güçlendirmek istedik ve Dyson’ın yaptığını yaptık: Ürünü temelden değiştirecek inovasyon ve teknoloji geliştirmek için motora odaklandık. İkinci nesil, Hyperdymium motorumuzun hava basıncı iki kat daha fazla: Yüzde 30 daha fazla güç, yani daha hızlı ve daha sıkı sarıyor, tüm gün kalıcı tutuş sağlıyor. Airwrap’i 2018’de piyasaya sürmüştük, bu motoru geliştirmemiz altı yılımızı aldı.
Daha önce yapamadığımız birçok şeyi bu cihazla yapabiliyoruz. Neredeyse tüm başlıklarımızı Co-anda2x teknolojisiyle geliştirdik. Yeni Co-anda silindirlerimiz bukleleri daha güçlü, daha hızlı sarıyor.
Ayrıca bir bitirme aparatı yaptık. Tam bir düzleştirici değil ama hava jetleri kullanıyor ve cihazı açtığında iki tarafı otomatik olarak saçı nazikçe kavrayıp doğru miktarda gerginlik sağlıyor. Aşağı doğru çekerken saçla teması kesildiğinde işlemin bittiğini algılayıp otomatik kapanıyor. Mesele detaylarda.
Co-anda’yla yaptığımız bir yenilik de büyük yuvarlak fırçada. Herkesin sevdiği fırçada sorun, kıllarının bazen saça takılmasıydı. Artık anti-takılma halkaları var, yani saç kesinlikle dolaşmıyor. Yeni bir fırça çıkarabilirdik, ama fırçanın yan taraflarına kancalı açılar ekledik çünkü bu, kökten daha güçlü gerginlik sağlıyor ve saç asla dolaşmıyor ya da çekilmiyor.

Her ürün çıkardığımızda, müşterilerimizin ne söylediğini dinliyoruz. James’le ilgili en sevdiğim hikayelerden biri, son çıkan saç kurutma makinemiz Supersonic r’la ilgili. Bu cihazda ısıtıcı elemanlar gövde kısmına entegre edilmiş durumda, inanılmaz bir ürün.
Profesyonel saç tasarımcılarıyla tanıtım yapıyorduk; 60 kuaför İngiltere’deki inovasyon merkezimize geldi. James sahneye çıktı ve lansman günü ilk söylediği şey şu oldu: “Daha iyi ne yapabilirim?” Sürekli inovasyonun peşindeyiz. Geri bildirimi, sizinkiyle benzer şekillerde topluyoruz: Reddit’teki yorumlara, kullanıcı incelemelerine, araştırmalara, sosyal medyaya bakıyoruz. Dev bir kullanıcı veri bankamız var, sürekli oradan içgörü alıyoruz. Ayrıca laboratuvar testleri ve sürekli geri bildirim veren ekiplerimiz var. Kimya mühendisleri karışımlarla uğraşıyor, ilginç bir şey bulduklarında hemen robotik kollara gönderiyorlar.
Yani geri bildirim anında geliyor. Sonra karar veriyoruz: Bu bir teknoloji çözümü mü, yoksa eğitimle çözülebilecek bir şey mi? Airstrait’i piyasaya sürdüğümüzde bazı kullanıcılar saç diplerindeki hacmi artırmak istediklerini söylemişti. “Bu, ürünle ilgili mi yoksa kullanım tekniğiyle mi” diye düşündük. Laboratuvarda denemelere başladık; hava akışını değiştirdik, dip kısmına yaklaşmayı denedik. Ama sonunda bunun teknikle ilgili olduğunu fark ettik ve öğrendik ki, sadece düz aşağı gitmek yerine, cihazı ters çevirip yukarıdan uyguladığında diplerde yapı oluşuyor. Bunu eğitim ekibimize ve sosyal içerik ekibimize aktardık.
Bunu bir yağ gibi kullanabilirsiniz. Kızımın saç tipi T3. Nem ihtiyacı yüksek olduğu için ıslakken kullanıyor. Saçının her yerine birkaç damla uyguluyor. Benimki T1–T2; biraz parlaklık ve ışıltı vermesi için sadece uçlara, son dokunuş yağı olarak kullanıyorum.
Bu ürünü laboratuvarda test ederken öğrendiğimiz eğlenceli bir şey de şu oldu: Airstrait’le birlikte kullandığında kuruma süresini sekiz dakika kısaltıyor. Sanırım bu, saç kütikülünü güçlendirmesiyle ilgili. Test sonuçları bunu gösteriyor, ki bu harika.
James ve 40 genç mühendisle oturuyordum. James “Kathleen, ambalajın çözmesini istediğin tüm problemleri yaz” dedi. Bir beyin fırtınası yaptık. Ardından mühendislerimiz 14 gün boyunca çalıştı ve 80’den fazla farklı ambalaj konseptiyle geri döndüler, içlerinden seçtik.
Saç bakım ürünlerindeki en büyük sorunlardan biri, tüp ve şişe formlarıyla doğru dozu asla tutturamaman. Göz kararı kullanmak mecburiyetinde kalıyorsunuz. Oysa fazla ürün, bir stili mahvedebilir. Şişelerimiz yeniden doldurulabilir; çünkü çevre dostu. Özel sistemimiz her pompalamada tam olarak 0,25 ml ürün veriyor. Bu da ürün tasarrufu sağlıyor. Bu sistem krem formüllerimizde mevcut.
Unutmadan ekleyeyim: Önce saçı taramanız gerekiyor. Saçım ıslakken, biraz Omega Durulanmayan Saç Bakım Sprey’imizden sıkıyor, arkasından bir pompa Şekillendirme Öncesi Saç Kremi'nden kullanıyorum. Eğer saçınız kaldırabiliyorsa, uçlara yağ uygulayarak bitirebilir ya da Çok Amaçlı Sprey kullanabilirsiniz. İçeriğindeki dolgunlaştırıcı özellikler sayesinde başka bir şey yapmanıza gerek kalmıyor.

