Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Peracas markasının kurucusu ve kreatif direktörü Beyza Arman ile markanın çıkış noktasından mücevherin stildeki önemine kadar kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.
Peracas’ın kurucusu ve kreatif direktörüyüm. İtalyan lisesinde eğitim aldım, lise yıllarında uluslararası bir değişim programıyla San Francisco’da bir yıl geçirdim. Üniversite eğitimi sırasında ise İstanbul ve Paris’te yaşadım. Mücevher tasarımına olan ilgim İtalya’da başladı; burada öncelikle kendim için tasarımlar yaptım daha sonra bu ilgimi Türkiye’de profesyonel bir seviyeye taşıdım. Seyahat etmeyi, yeni kültürleri, insanları ve yerleri keşfetmeyi beraberinde yeni hikayeler yaratmayı ve hayal etmeyi seviyorum, bunlar en büyük ilhamım.
Fotoğraf: Beyza Arman
Milano’ya yaptığım bir seyahat sırasında, işçiliğini beğendiğim bir atölye buldum ve kendim için birkaç takı tasarladım. Bu tasarımlar çevremde büyük beğeni topladı ve bu ilginin etkisiyle, kendi markam oluştu.
İlk üretimlerimizi İtalya’da gerçekleştirdik, sonrasında pandemi sürecinde üretimimizi İstanbul’a taşıdık ve burada ilk mağazamızı açtık. Şu anda üretiminin büyük bir kısmını ihraç eden marka, Türkiye’de Beymen, Vakko, 74 Escape gibi mağazalarda müşterileriyle buluşuyor.
Peracas ismi, Peru’daki “Paracas” adlı bölgeden esinlenerek oluştu. Pasifik Okyanusu kıyısında yer alan bu bölge, terk edilmiş gibi görünen, ancak doğa harikası bir yer, terracotta rengindeki bitki örtüsü ve okyanus dalgalarının sesiyle benzersiz bir atmosfere sahip. Bu boşluğun ortasında kendime ait, renkli bir dünya hayal ettim ve bu hayali, çocukken severek okuduğum Frances Hodgson Burnett’in The Secret Garden (Gizli Bahçe) kitabıyla özdeşleştirdim. Bu nedenle, markanın ismi “Peracas” adını alarak, hayali bir gizli bahçeyi temsil ediyor.
Öncelikle, doğa, sanat ve mitolojiden esinleniyorum. Boboli Bahçeleri’nin eşsiz renkleri, Rönesans tablolarının masalsı dünyası ve Yunan tanrıçalarının büyüleyici güzelliği, koleksiyonların temel ilham kaynakları arasında yerini alıyor. Her tasarımda, geçmişteki bir hikayeyi günümüz el işçiliğiyle buluşturarak özgün ve zamansız parçalar oluşturmayı hedefliyoruz. Marka ile bütünleşen üzüm salkımı formundaki tasarımlar, şans ve bereket sembolü olarak her koleksiyonlarda yer alıyor.
Peracas’ın ilham panosunda, doğanın canlı renklerinden, sanat tarihinin ikonik eserlerinden ve mitolojik figürlerin zarafetinden beslenerek, romantik ve sofistike kadınların stilini geçmişten günümüze taşımayı amaçlıyoruz.
El işçiliği ve geleneksel yöntemlerle üretim yapmak, benim için sadece estetik bir tercih değil, aynı zamanda kültürel mirası yaşatma ve el emeğiyle oluşan sanatı geleceğe taşıma misyonunun bir parçası. Hızlı üretim ve tüketime karşıyım, ürünler ne kadar detaylı ve özveriyle üretiliyorsa bizim için o kadar değerli, müşteri de bu farkı zaten anlıyor. Hızlı tüketimden uzak, daha anlamlı ve zamansız parçalar yaratmayı hedefleyen ve seven bir bakış açımız var.
Günümüz moda dünyasında el yapımı ve sanatsal takılara olan ilgi giderek artıyor. Seri üretim ve hızlı moda akımlarının sunduğu standart ve tekdüze ürünlerin aksine, el işçiliğiyle üretilen takılar özgünlük, kalite ve zanaatkarlığın birer simgesi haline geldi. İnsanlar artık sadece bir aksesuar değil, bir hikaye ve duygu taşıyan, kendilerini ifade edebilecekleri özel parçalar arıyorlar. Sürdürülebilirlik ve etik üretim konularına olan duyarlılığın da artmasıyla, el işçiliğine verilen değer yükselmiş durumda.
El yapımı takılar, zamanın ötesinde bir ruh taşır. Benim için mücevher sadece bir aksesuar değil, aynı zamanda bir duygu, bir hatıra ve bir sanat eseri. İnsanların Peracas takılarını seçerken yalnızca bir mücevher değil, kendilerine yakın hissettikleri bir hikayeyi de taşıdıklarını görmek beni mutlu ediyor.
Bence mücevher, bireyin stilini tamamlayan ve ona kişisel bir dokunuş katan önemli bir unsur. Peracas’la, bu anlayışla, her bir parçanın kendine özgü bir hikaye anlatmasını ve kullanıcısının kimliğini yansıtmasını amaçlıyoruz.
Aksesuarlar, bir kadının iç dünyasını yansıtan, aynı zamanda dış dünyaya küçük ama güçlü mesajlar veren parçalardır. Kendi stilini yaratırken, bir kadının seçtiği takılar da onun kimliğini, ruh halini ve bazen de dünyaya karşı bir duruşunu gösterir. Takılar, bir anıyı hatırlatabilir, bir kültürel referansı ifade edebilir ya da kişinin karakterine ait bir mesaj taşıyabilir.
Gelecekte yurt dışında mağaza açmayı hedefliyoruz. Bu yaz takıdan bağımsız yeni bir koleksiyon da ekleyeceğiz Peracas’a; henüz üretim aşamasındayız fakat Mayıs veya Haziran gibi satışta olmayı hedefliyoruz.