Çevre Dostu Duruşuyla Öne Çıkan 6 Türk Marka

Kullanılan kumaşlardan materyallere, geri dönüştürülmüş kaynaklardan sıfır atık politikasına kadar her detay sürdürülebilir olma özelliği taşıyor Hip+Happen dünyasında. Çıkış noktaları ise hepimizin farkında varması gerektiği gibi gelecek nesile güzel bir dünya bırakabilmek. Fashion Revolution’ın başlattığı “Who Made My Clothes” hareketini de destekleyerek, üretim yolculuğunu şeffaf bir şekilde paylaşıyor.

Hızlı modanın her açıdan oluşturduğu zararı fark ederek insana ve doğaya saygı gösteren hikayeler yaratmak isteyen Máh-Roc, bunu eşsiz çantaları aracılığıyla yapıyor. Dünyanın farklı ülkelerinden artık kumaşların toplanmasıyla onlara ikinci bir hayat verirken, bu sayede kendini farklılaştırmayı başarıyor. Máh-Roc’un çantalarında yer alan enfes motifler, özellikle klasik modellerden sıkılmış olanlar için muhteşem bir seçenek.

Şeffaf olmayı görev edinmiş sürdürülebilir bir başka Türk marka da Sculpture… Yavaş modayı desteklerken, işin içine bizden bir şeyler de katmayı es geçmiyor. Unutulmaya yüz tutmuş geleneksel tekniklerin kullanım alanlarını genişleterek çağdaş giyime adapte etmeye çalışan Sculpture, yerli ve organik kumaşlar kullanmayı tercih ediyor aynı zamanda.

Yavaşlamak… Markanın merkezinde yer alan fikir bu aslında. Doğaya dönüp ona değer vererek ve insani şartları göz önüne alarak sipariş üzerine üretim yapan One Square Meter, müşterileriyle de herhangi bir aracı olmadan direkt kendileri iletişime geçiyorlar. Her açıdan bir denge üzerine kurulu olan marka, modanın klasikleşmiş kalıplarına aldırış etmeden kendine özgü bir çizgi yaratıyor.

2017 yılında kurulan A Hidden Bee, bilinçli giyim markası olarak konumlandırıyor kendini. Galata’da hayata geçen ve buranın özgün atmosferinden ilham alan çağdaş parçalar, daha düşük karbon ayak izi sağlamak için çoğunlukla yerel olarak üretilen kumaşlarla hazırlanıyor. Zamansız bir tasarım yaklaşımı benimseyen A Hidden Bee, uzun yıllar kullanmaktan keyif alınacak giysiler yaratmayı hedefliyor.

Yavaş moda konseptini destekleyen OhSevenDays, arta kalan kumaşları değerlendirerek işlevsel bir gardırop oluşturmayı kolay hale getiriyor. Yani hem zamansız parçalar sunuyor hem de sürdürülebilirliği desteklemiş oluyor bu şekilde. Yeni materyaller eklemek yerine, zaten var olan kaynakların zenginliğinden yararlanmak isteyen marka, israfa katkıda bulunmaktan kaçınmak için verilen mücadeleye katkıda bulunmuş oluyor aynı zamanda.