Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Paris İklim Anlaşması'nın imzalanmasının ardından moda dünyasında ne gibi değişiklikler beklemeliyiz?
2015'in son günlerinde gözlerimiz devrimsel nitelikte bir etkinliğe kitlendi: Paris İklim Zirvesi. Bu zirve, devletler arasında imzalanacak uluslararası bir antlaşmayla küresel ısınmayı kontrol altına almayı amaçlıyordu. Katılan devletlerin sunulan antlaşmayı kabul etmeleri tarihi bir karar. Önümüzdeki yıllarda, devletlerin çevreci ve sürdürülebilir politikalar uygulayarak ısınmanın 2 dereceden fazla olmasını engellemeleri bekleniyor.
Moda da bu politikalardan uzak değil. Hatta tüm bu tartışmaların merkezinde olan endüstrilerden biri. 2015 yılında moda endüstrisinde, başka bir dünyanın ancak başka bir modayla mümkün olacağının sinyallerini veren birçok değişime tanıklık ettik. Zirve başlamadan önce dünya liderlerini internet üzerinden değişime davet edenlerden birinin, moda dünyasında da önemli bir yere sahip Şarkıcı Pharell Williams olması tesadüf değil. Sanatçı, 2014 yılında G-Star Raw ile girdiği işbirliğiyle çöplerin dünya okyanuslarına verdiği zarara dikkat çekmiş ve şöyle demişti: "Gezegenimizin yardıma ihtiyacı var. Biliyorsunuz artık dünyamız hasta. Biz insanlar onun damarlarıyız ve günümüzde olup biten bir sürü çılgınca şey yüzünden bu damarlarda tıkanmalar var."
2015 Milano Haute Couture defilesinde Ermenegildo Zegna’nın çevreci podyumu.
Ermenegildo Zegna
Doğa, moda dünyasının sonsuz ilham kaynağı. 2015'teki moda defilelerinde makyajın aza indirgendiği, doğallığa daha çok vurgu yapıldığı; keskin, sert ve modern duruşlarıyla bilinen Zegna ve Versace gibi markaların ilhamını doğadan alan renkler ile dokulara yöneldiği; Christopher Raeburn, Oskar Metsavaht, Sergio Rossi ve Vivienne Westwood gibi modacıların koleksiyonlarında sürdürülebilir malzemeler tercih ettikleri rahatlıkla fark edilebilir.
Bu sene Vegan Moda Ödülü’nün de sahibi olan Vivienne Westwood, “Red Label” markası ile ekolojik sorunlara dikkat çekiyor.
Indigital
Sadece tasarımcıların kişisel girişimleriyle de kalmıyor, Kering Grubu bu senenin başında en prestijli moda okullarından biri olan "London College of Fashion" ile işbirliği içinde sürdürülebilirlik seminerleri düzenledi. Kering, 5 senelik bir anlaşmayla, öğrencileri sürdürülebilir modaya yönelmeye teşvik etti. Üstelik her sene, sürdürülebilirlikle ilgili yenilikçi adımlar atan öğrencilere ödül verecek ve onlara ünlü moda evlerinde staj imkanı sunacak.
Ünlü çevreci belgesel "Yuva"nın çekimini de finansal olarak destekleyen Kering CEO'su Henri Pinault geçen sene "London College of Fashion"da düzenlenen sürdürülebilirlik konferansında, moda endüstrisini sosyal ve çevresel sorunların üzerine eğilecek şekilde değiştirmenin zor ama başarılabilir bir görev olduğunu belirtmiş, "Sırada moda işçiliği var, bu sektörü insan onuruna yaraşır bir maaş kazanılabilen ve sağlıklı çalışma ortamı sağlayan bir sektör haline getirmek istiyoruz," demişti.
Henri Pinault, “London College of Fashion”da düzenlenen Sürdürülebilirlik konferansında konuşma yaparken.
Fotoğraf: LCF/Alex Maguire
Paris İklim Zirvesi'nde elde edilen olumlu sonuçlarla beraber, "moda" sözcüğü ile "çevreci", "etik", "bilinçli" sözcüklerinin yan yana gelmesi, tabu olmaktan çıkma yolunda ilerliyor. Chanel'in moda dahisi Karl Lagerfeld geçen seneki Condé Nast Uluslararası Lüks Konferansı'nda, "İstediğim şeyler bu dünyada yoktu, ben de onları yaratmak zorunda kaldım," demişti. Görünüşe göre, moda dünyası da ilerleyen yıllarda yeni bir çevrecilik anlayışını yaratmak zorunda.
Son olarak sözü British Vogue'un ünlü moda eleştirmeni Suzy Menkes'e bırakalım: "Belki de artık çılgıncasına satın almak, paranın deliliği ve dünyanın korku veren çılgınlığı üzerine enine boyuna düşünmenin zamanıdır. Ayrıca belki de moda, bu anlamda bir öncü olacak."