Margaret Zhang: Vogue Çin'in Yeni Baş Editörü

Çinli, Avustralya doğumlu çok yönlü modacı Margaret Zhang Vogue Çin’in yeni baş editörü oldu. 27 yaşında ve Vogue’daki en genç baş editörlerden biri.  

Vogue baş editörü ve global editörlük direktörü ve Condé Nast global içerik şefi Anna Wintour: "Margaret’in Vogue Çin’in yeni baş editörü olmasından dolayı çok mutluyum. Uluslararası deneyimi, olağanüstü multi-platform dijital uzmanlığı ve geniş ilgi alanları Vogue Çin’i geleceğe taşımak için harika bir kombinasyon." diyor. 

Condé Nast Çin’in idari direktörü Li Li ise: “Margaret yeni bir Çin neslinin yükselen trendlerini anlıyor ve yeni dijital platformlarda verilerimizi ve anlayışımızı güçlendirecek gerekli ticari zekaya da sahip. Yeni medya yaklaşımlarının tanımlanmasındaki yaratıcılığına ve yenilikçiliğine hoş geldin diyoruz ve global moda trendlerini Çin’e getirirken Çin kültürünü de dünyanın geri kalanına taşımasını heyecanla bekliyoruz.”

Zhang, parlak bir şekilde boyalı saçı (şu anda canlı bir mavi tonu), minimal ama seçkin stili ve dev 1.1 milyon Instagramtakipçisi ile moda şovlarının ön sıralarının tanınan bir siması ve sokak stilli fotoğrafçıların favorisi. Özgeçmişinde film yönetmeni olarak belirtilmiş - Number 65 adlı Çinli anne/kız dinamiklerini içeren ve yapımı için üzerinde çalıştığı bir oyun yazmış ama aynı zamanda da yaratıcı direktör, fotoğrafçı, stilist, yazar ve bazen de model olarak çalışıyor.

2016’da, Vogue ME Çin’in ilk baskısının iki dijital kapağını her ikisinde de görünerek üretmiştir. Ek olarak, Zhang, Airbnb’den YouTube’a kadar önemli şirketlerle ve Moncler and Mulberry gibi moda markaları ile çalışan bir global danışmanlık firması olan Background’un kurucu ortağıdır ve bu şirkette batı ve Çin kültürleri arasında köprü oluşturmada uzmanlaşmıştır.

Dergideki 16 yılı Çinde lüks modasının yükselişi ile örtüşen ve Vogue Çin’in kurucu baş editörü Angelica Cheung’un yerine gelmektedir. Zhang’ın atanması nesiller arası ve bir stratejik değişikliği göstermektedir. Zhang, 2009’da daha 16 yaşındayken, dijital blog yayınlayan birisi olarak, Vogue’un takipçileri olmasına çalışılan gençler gibi bir 'digital native'.  

Zhang, “Vogue, 125 yılı aşkın kayda değer bir kültürel çekimle çok önemli bir mirasa sahip - en azından Birleşik Devletlerde-“ diye ifade ediyor.  “Bu yeni rol, geçmişimi, yeteneklerimi ve ilgi alanlarımı birleştirmek için inanılmaz bir fırsat.” 

Yeni baş editor şu anda, büyüdüğü şehir olan Sidney’de yaşıyor ama son beş yılını yaklaşık her altı haftada bir Çin’e seyahat ederek New York’ta geçirdi. Pandemi izin verir vermez Pekin’e taşınmayı planlıyor. Zhang, yeni sorumluluklarını hem dışa hem de içe dönük olarak görüyor ve uluslararası deneyiminin bu sorumlulukları yerine getirmek açısından onu iyi bir pozisyonda tuttuğuna inanıyor. “Çin’le ilgili kaybedilmiş birçok konu var. Çoğunlukla bireylerin ve buluşların ülkesi olmak yerine yekpare bir varlık olarak görülüyor.” diyor. “Bence, Vogue Çin sadece dünyaya değil ama kendi vatandaşlarına da o bireylerle ilgili iletişimi sağlayabilecek dev bir platform. Yerel yetenekleri desteklemek için -modanın yanında sinemada, müzikte ve güzel sanatlarda- ve onları global sahneye getirebilmek için dev bir fırsat var. Çünkü, onlar son derece tanınabilir ve güvenilir markalar.” diye ekliyor.

Zhang’ın ebeveynleri Avustralya’dan, Çin’in Zhejiang ilindeki bir şehir olan Huangyan’a taşındılar. Babası, Sidney Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği profesörüydü. Zhang, baleye olan tutkusuna rağmen modayla ilgilendi. (Aynı zamanda, klasik olarak eğitilmiş bir piyanist.) “Erkek kardeşim ve benim oldukça bütüncül bir şekilde büyütülmüş olmamızdan dolayı çok şanslıydım ve ebeveynlerim son derece destekleyiciydiler. Her ikimiz de dans etmeyi öğrenerek büyüdük ve modaya olan ilgim de oradan geliyor.” 

Akademik başarı ödülü olarak 7. sınıfta kazandığı hediye çekleri ile Zhang, yerel Borders kitapçısına gidip uluslararası Vogue’ların içine gömülmüş. Nicole Kidman’ın kapakta olduğu Aralık 2005 sayısı, onun Vogue Çin ile olan ilk karşılaşması. Saç rengi sık sık değişse bile Zhang’ın moda hassasiyeti oldukça sabit. Şovlarda genellikle sahne arkasında; sokak tarzı ikon statüsüne rağmen, tepeden tırnağa bir görünüm yerine daha çok bir tişört ve pantolon giyme eğiliminde. 

Zhang, kişisel düşüncelerinin bir havuzu olan ve sevimli bir şekilde kendi ifadesiyle “görsel uyarıcıların imaj çöplüğü” olarak adlandırdığı,  Shine by Three adlı dijital günlüğünü, 2009’da 16 yaşındayken hazırlamış. Bugün, kendi adını verdiği web sitesi mesleki ve kişisel arayışlarının bir karışımını sunmakta. Geçen sene Covid-19’un ilk günlerinde, Zhang ailesinin dumpling tarifini yaptığı bir videoyu canlı olarak internetten yayınladı ve gelirini hayır için kullandı. “Annemin tüm geleneksel Çin yemeklerini içeren repertuarını yavaş yavaş kendi hızımda çalışıyorum" diyor. “Olağanüstü bir aşçı o. Daha öğrenmem gereken çok şey var.” Zhang, geçen sene Sidney’e döndüğünden beri haftada iki kere tenis oynuyor. New York’ta bir kadın Kung Fu sifu’su ve Şangay’da bir Muay Thai antrenörü var. 

Dijital blogunun ilk günlerine bakarsak, “Doğru yerde doğru zamandaydım,” diyor. Böylece, gençliğinin ve sarı ırktan bir kişi olarak statüsünün Avustralya’da insanların dikkatini çekmesinde benzer bir şekilde etkilediğini de tanıyor. Zhang, eğitimini bitirmeyi beklemeden hemen çalışmaya başlamış. İşletme ve Hukuk konularında lisans eğitimini aldığı Sidney Üniversitesi’nde kendisi gibi görünen veya benzer bir geçmişi olan çok az mentör vardı. Buna karşılık, “Hep, yapabildiğim her yerde diğer insanlara mentörlük desteği sağlamak ve tüm cevaplara sahibim dememek istedim.  Bence, insanların bir şey hakkında o şeyin olduğu şekilde konuşmalarını sağlamak ve kişisel hedeflerinde kendilerini güçlü ama aynı zamanda da benimle tartışırken ve benim dünya görüşümün sınırlarını zorlarken kendilerini rahat hissetmeleri çok önemli.”

Zhang'ın ilk kapağında kim olacak ve Vogue Çin'in çeşitli platformlarından ne beklemeliyiz? “Bir moda dergisinde isimsiz, yüzsüz, sessiz bir yüzün olabileceği günler birçok anlamda geçmişte kaldı” diyor.  “İnsanlar şunu anlamak istiyor: Tamam, ne değer katıyorlar?  Hangi fikirlere dayanıyorlar? Ve ben bununla nasıl ilişki kurabilirim?” Sürdürülebilirlik ve çeşitlilik ve kapsayıcılığın iki ana ilgi alanı olduğunu söylüyor. "Fakat, bu, burada yeşil bir baskı veya şurada sürdürülebilirlik sohbeti değil. Bu prensipleri nasıl uyguladığınla ilgili. Aynısı çeşitlilik için de geçerli." diyor ve devam ediyor: "Bence, Vogue Çin’de çıkan herkes insanların gerçekten anlamlı bir şekilde saygı duyacağı ve hangi endüstride olursa olsun yenilikçiliği hareketlendiren kişiler olmalı.”