Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Japon kültüründen ilham alan Marc Jacobs, 2016-17 Sonbahar/Kış koleksiyonuyla hiçlikten/boşluktan yaratıcı bir şey çıkmayacağı fikrine karşı koyuyor.
Marc Jacobs defilesinin düzenlendiği yer ferah ve büyük bir alandı, zemini pırıl pırıldı ve mankenler podyumda ilerlerken sadece "ping ping" sesleri duyuluyordu. Bu modellerden biri Lady Gaga olduğu için New York Moda Haftası'nı sonlandıran defile diğerlerinden çok farklıydı.
Fotoğraf: InDigital
Paris'te veya New York'ta olsun, üzerinde Marc Jacobs ismi olan her kıyafetin sunumu dramatiktir; 2016-17 Sonbahar/Kış koleksiyonu da buna dahil. Fakat yine de, bu koleksiyonda daha hüzünlü bir atmosfer vardı: Pelerine benzer bol siluetler, yerleri süpüren siyah elbiseler, şaşırtıcı kumaşlarla dikilmiş uzun kabanlar ve her kıyafete ayrı bir boyut kazandıran farklı dokular...
Fotoğraf: InDigital
Couture kesimlerinde ve yoğun detaylarda nefesinizi kesebilecek kadar büyük bir ihtişam vardı. Marc Jacobs'ın Louis Vuitton'dan ve Paris atölyelerinden geldiğini bize hatırlatan ustalıkta kıyafetler gördük.
Tasarımcı defile için yazdığı önsözde Tokyolu şarkıcı Keiji Haino'dan ve Japon estetik konsepti olan "Ma"dan söz etmiş. Ma, kelime olarak "durmak" veya "boşluk" anlamına geliyor. Bütün bunlar, hiçlikten/boşluktan yaratıcı bir şey çıkmayacağı fikrine karşı koyuyor.
Fotoğraf: InDigital
Öte yandan Marc'ın koleksiyonunun hiçlikten doğduğunu söyleyemeyeceğim. Yüksek platform ayakkabılar aslında geyşa kültüründen geliyor olabilir ama bana aynı zamanda Alexander McQueen'i de hatırlattılar. Makyaj, John Galliano'yu; siyah renge yönelme fikri ve "ping" sesleri de Comme des Garçons'tan Rei Kawakubo'yu anımsatıyor.
Fotoğraf: InDigital
Tasarımcı, kendi moda geçmişinden bazı fikirlerini tekrar kullanmış. 2009'da Yayoi Kusama/Louis Vuitton işbirliğinde kullandığı puantiyeler buna örnek olarak verilebilir.
Fotoğraf: InDigital
Marc'ın bir araya getirdiği kıyafetler ve onları sergilediği geniş alan, hakimiyet havası yaratmıştı. Tasarımcı, aldığı alkışı kesinlikle hak ediyordu.
Tasarımcı New York'taki diğer meslektaşlarından çok daha farklı ve yüksek bir pozisyonda. Fakat marka olan Marc Jacobs'ta, Marc by Marc Jacobs'ın sona erdirilmesi gibi birçok büyük değişiklik yaşandı. Umalım ki bu defile, Marc Jacobs'ın gördüğümüz son ihtişamlı defilesi olmasın. Ama eğer öyleyse bile, bundan daha iyisi olamazdı.