Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Londra'da görüp görebileceğiniz en büyük Christian Dior sergisi kapılarını açmak üzere. 1947 yılından günümüze Fransız modaevinin yaratıcılık kimliğini çıkaran sergi, 'Designer Of Dreams' adından da anlaşılacağı üzere Mösyö Dior'un neden hayallerin tasarımcısı olduğunu bir kez daha belgeliyor.
Fotoğraf: Adrien Dirand/Christian Dior
2. Dünya Savaşı yeni bitmiş. Avrupa savaşmaktan yorgun. Paris’ten Londra’ya karamsar bir hava hakim. Bu olumsuz şartlardan en çok etkilenenler kadınlar. Günlük hayatları tamamen değişmiş, kıyafetleri bile. Eşleri, sevgilileri, kardeşleri, babaları... Erkeklerin çoğu savaşta olduğu için hayata bir erkek gibi devam etmek zorunda kalmışlar. Siluetler de değişmiş haliyle. Daha renksiz, daha maskülen, daha sert bir görünüme hapsolmuşlar. Tam da böyle bir zamanda çıkmış Christian Dior.
Fotoğraf: Adrien Dirand/Christian Dior
O günlerde, Londra’dan Amerika’ya seyahat ederken Daily Express muhabiri Anne Edwards’a konuşan Mösyö Dior, modanın yönünü değiştiren vizyonunu şu sözlerle beyan etmiş: “Kadınlara arzu ettikleri elbiseleri vereceğim. Savaşın getirdiği kısıtlamardan bıktılar. Eteklerim onlar için bir kurtuluş olacak.”
Fotoğraf: Adrien Dirand/Christian Dior
Mösyö Dior dediğini yaptı. O dönem için çokça naif, romantik ve masalsı tasarımlar aracılığıyla feminenliği gardıroplarındaki askılarda unutmuş kadınlara yeniden hatırlattı, geri verdi. Kısa sürede Prenses Margaret'in de dikkatini çeken Mösyö Dior, İngiliz Kraliyet Ailesi'ndeki kadınların da hayallerini süslemeye başladı. Birçoğunuzun The Crown dizisinde gördüğü, prensesin 21. yaş gününde giydiği Dior elbise bu iş birliğinin ilk adımıydı. Bunun 1920'lerde askeri eğitimini İngiltere'de tamamlayan ve İngiliz kültürünü çok seven Fransız bir tasarımcı için ne kadar önemli olduğunu siz düşünün.
Fotoğraf: Adrien Dirand/Christian Dior
Mösyö Dior rüyalarını gerçekleştirme imkanını sadece kadınlara sunmadı. Vefatının ardından, 1957 yılında markanın başına geçen Yves Saint Laurent de, şu sıralar modaevinin ilk kadın kreatif direktörü olarak görevine devam eden Maria Grazia Chiuri de hayallerini Dior tasarımlarıyla hayata geçirdi.
Fotoğraf: Adrien Dirand/Christian Dior
2 Şubat'ta, Victoria ve Albert Müzesi'nde kapılarını açacak Christian Dior: Designer Of Dreams sergisi, farklı dönemlerde kurulan bu özgür hayellerin yaratıcılık kimliği işte. Mösyö Dior'un neden hayallerin tasarımcısı olduğunu belgelerken, sunduğu 200'ü aşkın couture tasarımıyla bizleri görkemli bir yolculuğa götürüyor. Dior'un dünyasında kaybolmak için 14 Temmuz 2019'a kadar vaktiniz var. Londra'da olursanız, yılın moda sergisini ziyaret etmeden geri dönmeyin!
