D&G'dan Modanın Çıtasını Yükselten Koleksiyon

Dolce & Gabbana'nın "yüksek moda" defilesinin düzenlendiği Milano'nun en büyük opera binası La Scala'da, Maria Callas'ın sesi yükselirken tam da böyle bir opera binasına yaraşır bir duygu "gözyaşı ve sevinç" havası bir arada yaşandı. 

Elbiselerde opera binasının iç mimarisinin zengin kırmızı ve altın renkleri ve özel localarının çizimleri kullanılmıştı, aynı şekilde Milano'nun Duomo katedrali de elbiselerin üzerinde yer alan desenlerden. 

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

Vücudu saran siyah dar elbiselerin, bol süslemeli kabanların ve teni zaman zaman açıkta bırakan dantel elbiselerin yer aldığı olağanüstü Alta Moda tasarımlarını izlediğimiz bu defile, çok istisnai bir olaydı.  

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

La Scala'nın müdürü Riccardo Chailly, duygusal bir şekilde, operanın sahnesinin bir moda podyumu olarak ilk defa kullanıldığını söyledi. Tasarımcı Stefano'nun annesi Piera, Orta Doğulu patronlar, Amerikan ve Japon iş kadınları arasında da gözleri dolmayan kimse yoktu.  

Sonra bir sürpriz daha yaşandı. Seyirciler sahne arkasına götürüldükten sonra perdeler kapandı ve tekrar açıldığında sahneye kutlama için bir yemek masası kurulmuştu. 

Fotoğraf: Dolce and Gabbana

Domenico Dolce ve Stefano Gabbana ile localardan birinde otururken yemek masasının kurulduğu sahnenin yükseldiğini görünce bunun Dolce & Gabbana'nın bir couture evi olarak yükselişini simgelediğini düşündüm. 

2011'de daha popülist olan D&G markalarını kapattıklarından beri ikilinin Alta Moda koleksiyonları, yüksek sosyete çiftleri tarafından sıkı bir şekilde takip ediliyor. Evet, çiftler diyorum! Çünkü hafta sonunda da erkek giyimi için Alta Sartoria koleksiyonu gösterildi. Üzerine gösterilen lüks mücevher koleksiyonu da bu üçlü seriyi tamamladı.  

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

O günün erken saatlerinde Dolce & Gabbana atölyelerini ziyaret ettim. Genç kadınların çoğunlukta olduğu çalışanlar, pembe tüller üzerinde çalışıyorlar ve neredeyse bitmiş olan kıyafetlerin üzerine son yaldızlı süslemeleri işliyorlardı. Domenico bana, "Neden bu özel dünyayı daha da genişletmeye çalışmayalım?" diyor.     

"Amacımız moda değil, stil," diye ekliyor Stefano ve Alta Moda defilesi için ilham aldıkları kişinin "Biki", yani 1940 ve 50'lerdeki en ünlü İtalyan couture tasarımcılarından biri olan Elvira Leonardi Bouyeure olduğunu söylüyor. Kendisi aynı zamanda opera bestecisi Giacomo Puccini'nin torunuydu.  

Fotoğraf: SuzyMenkesVogue

Stefano, "Biki, güçlü, özgür ve Alta Moda'nın tarihine adını yazdırmaya kararlı bir kadındı," diyor. 

İkilinin ilham panosunda, Biki'nin modaevini kurduğu ve içlerinde La Callas'ın da bulunduğu yüksek sosyeteyi giydirdiği zamanlardan fotoğrafları var. 

Ama şimdi 2016'dayız, bu yüzden kıyafetler kostüm gibi gözükmemeli. Yine de en basit olan kıyafetler bile, ucundan makas sallanan elmas süslü kolye ve Madame Butterfly operasından başlıklara dek birçok ince ayrıntıya sahipti. 

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

Peki müşteriler kim, bu elbiselerin kaç tane alıcısı var ve bu müşteriler nereden geliyorlar? İkili, gazetecileri istisnai bir etkinliği paylaşmak için davet ettikleri ve başka kimlerin orada olup olmadığına dair hiçbir bilgi vermeyecekleri konusunda samimiymiş.  

Atölyede, beni özenli biçimde yapılan detaylı el işçiliği kadar şaşırtan başka bir şey daha var: 200 tane cansız manken. Hepsi farklı göğüs ve basen ölçülerine sahip ve her birinin boynuna müşterinin ismi asılmış.  

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

Domenico ve Stefano'nun La Scala'daki etkinlikten bir gece önce düzenlediği partide bu bilinmeyen, ünlü olmayan müşterilerle konuştuğumda Hamburg'dan Hawaii'ye, Delhi'den Doha'ya, Moskova'dan Macau'ya kadar birçok farklı yerden geldiklerini öğrendim; hepsi de lüksün sultanları ve hayal bile edilemeyecek zenginliklerin imparatorları. Bu yüzden Alta Sartoria erkek giyim defilesine bir taç takarak gelen Asyalı beyefendiyi görünce şaşmamalı.  

ALTA SARTORIA:  ÖZEL DİKİM VE SPOR 

Erkek giyiminde verilmek istenen mesaj neydi? Terzilikte uzman olan Domenico, üzerinde minyatür tenis raketi desenleri olan ipek bir gömlekle , "Önce bol bol çizim yaptık, ilham aldığımız şeyleri bir kitaba dönüştürdük, hikayemize pijamaları ve sneaker'ları da ekledik," diyor.

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

Stefano, Dolce & Gabbana'nın merkez binasında düzenlenen defilede, duvarlardaki açık kahverengi ve pembe renkteki neo-klasik fresklere işaret ederek onları nasıl bir ceket desenine dönüştürdüklerini anlatıyor. 

Erkek giyimi koleksiyonu  Domenico'nun babasından miras aldığı kusursuz terziliğiyle, saten robdöşambr ve hatta Orta Doğu'dan kandura gibi kıyafetleri bir araya getirmişti.  

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

Tenis, golf ve binicilik gibi sporlar için tasarlanmış eski tarz spor kıyafetlerini de beğendim, ama timsah derisi çantalarda taşınan golf sopaları biraz fazla abartıydı.  

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

Tıpkı kadın giyim defilesindeki gibi, seyircilerin kadife sandalyelerinin üzerlerine Dolce & Gabbana'nın ilham kaynaklarından oluşan kitaplar koyulmuştu, bu sayede sporculuk tarihiyle ilgili resimleri inceleyebildik. Başka bir ilham kaynağı da Fred Astaire gibi eski film yıldızlarıydı. Hatta kocaman kürk kabanlar bile 1920 yılında çekilmiş bazı fotoğraflardan ilham alınmıştı. 

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

Tenis raketine işlenen Dolce ismi gibi birçok incelikli detay, başarılı bir şekilde hayata geçirilmişti.  

ŞEKER GİBİ MÜCEVHERLER

Dolce & Gabbana'nın meyve ve çiçek şekillerindeki lüks mücevherleri son derece İtalyan'dı.  

Fotoğraf: Dolce and Gabbana 

Domenico beni 300 parça mücevherin arasında gezdirdi; içlerinde sebze, haç işareti, değerli taşlardan yapılmış iğne şekilleri de bulunuyor.   

Fotoğraf: Dolce and Gabbana

Müstesna İtalyan zanaatkarlığı, kendini rengarenk şekerler gibi duran gösterişli mücevherlerde ve mücevherlere resmedilen Venedik manzaralarında belli ediyor.   

Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue

Alta Moda hafta sonuyla ilgili en ayrıcalıklı şey ise etkinliklerin bolluğuydu: üç farklı alanda birçok yaratıcı fikir gördük. Stefano ve Domenico couture'ün çıtasını kesinlikle çok yükseltti.