Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftanın moda haberlerini sizin için derledik.
TAG Heuer, yeni kampanyası Designed to Win'i lanse etti. Kampanya, TAG Heuer’in avangart inovasyonun ön saflarında yer almasının 165. yılında, ilham verici bir özet sunuyor. Yeni koleksiyon, 1990 yılında TAG Heuer elçisi Ayrton Senna’nın verdiği bir röportajdan esinleniyor: “İkinci ya da üçüncülük için değil, birincilik için tasarlandım” Bu yol gösterici felsefe, TAG Heuer tarihinin sıradaki bölümüne rehberlik ediyor.
Designed to Win, yenilikçiliği ve işlevsel tasarımıyla İsviçre saatçiliğinin en etkin oyuncularının başında gelen markanın yeni kimliğini temsil ediyor. TAG Heuer elçileri, muhteşem fotoğraflarda boy gösteriyor. Ödüllü aktör Ryan Gosling, dört kez Olimpiyat madalyası kazanan engelli koşucusu ve sprinter Sydney McLaughlin-Levrone, üç Olimpiyat şampiyonluğu bulunan yüzücü Summer McIntosh ve birçok kez European Tour şampiyonluğunu elde etmiş golfçü Tommy Fleetwood’un profesyonel kariyerlerinin önemli anları, TAG Heuer imzalı karelerde gözler önüne seriliyor. Diğer görsel materyaller, Formula 1® ve Automobile Club de Monaco ile resmi ortaklıklarına atıfta bulunarak, araçların pistte ve Monaco sokaklarında mücadele ettikleri anları gösteriyor. Marka elçisi ve Hollywood yıldızı Ryan Gosling’in seslendirmesi ve Designed to Win'in anlamını ortaya koyan senaryosuyla TAG Heuer’in yeni ruhunu tanıtan film ise muhteşem kareleri tamamlıyor.
Max Mara Art Prize for Women’ın 20. yıl dönümünü taçlandıran Time for Women! sergisi, 17 Nisan – 31 Ağustos 2025 tarihleri arasında Floransa’daki Palazzo Strozzi’de sanatseverlerle buluşuyor. Kadın sanatçılara adanmış en prestijli ödüllerden biri olan Max Mara Art Prize for Women’ın yirmi yıllık yolculuğunu kutlayan Time for Women!, Max Mara, Whitechapel Gallery ve Collezione Maramotti iş birliğiyle ve Fondazione Palazzo Strozzi’nin desteğiyle La Strozzina’nın çağdaş atmosferinde izleyiciyi etkileyici bir sanat yolculuğuna davet ediyor.
Bu sergi, 2005’ten bu yana ödül alan dokuz sanatçının, İtalya’da geçirdikleri yaratıcı süreçlerde ortaya koydukları işleri ilk kez bir araya getiriyor. Sergide yer alan sanatçılar: Margaret Salmon, Hannah Rickards, Andrea Büttner, Laure Prouvost, Corin Sworn, Emma Hart, Helen Cammock, Emma Talbot ve Dominique White. Video, enstalasyon, heykel ve duvar eserleri gibi farklı kategorilerden çalışmalar; kimlik, hafıza, beden, toplum ve siyaset gibi temalar etrafında şekillenirken, sanatçıların İtalya’daki deneyimlerinden beslenen zengin anlatılar sunuyor.
Alo, Smoky Quartz ile spor giyime zarif bir dokunuş katıyor. Smoky Quartz, yumuşak yapısı ve sakinleştirici, feminen enerjisiyle öne çıkan sofistike bir nötr ton. Şehir hayatının temposuna uyum sağlayan bu renk, Alo’nun modern ve fonksiyonel parçalarıyla buluşarak her anına şıklık ve denge katıyor. Gerek yoga stüdyosunda gerek günlük şehir stilinde Smoky Quartz, rahatlığı ve şıklığı bir arada sunarken, içsel huzuru ve zarafeti de yansıtıyor.
Richard Mille, lüks saat koleksiyonunun bir parçası olarak üç yeni RM 75-01 Flying Tourbillon Sapphire modelini tanıttı. Safir kasalar için özel olarak tasarlanan bu saatler, gotik mimari etkilerini suyu çağrıştıran akışkan formlarla bir araya getiriyor. Koleksiyon, üç farklı versiyondan oluşuyor. Bunlardan biri, tropik plajları ve su temalarını çağrıştıran deniz yeşili kauçuk kayışla eşleştirilmiş şeffaf bir safir kasaya sahip. Diğer iki model ise renkli safir arka kasalarıyla öne çıkıyor: biri Güney Denizi alacakaranlığını yansıtan leylak pembe, diğeri ise okyanusun derinliklerinden ilham alan safir mavisi. Tamamen iskelet yapıya sahip RM 75-01 kalibresi, saat kasasının neredeyse her açısından görülebilecek şekilde sergileniyor. Her kasa, 1.000 saatten fazla emek gerektiriyor ve markanın bu sert, çizilmeye dayanıklı malzeme üzerindeki ustalığını gözler önüne seriyor.
Fotoğraf: Kyunshub Shin
OMA, Güney Kore’nin Seul kentinde düzenlenen Christian Dior: Designer of Dreams sergisi için tasarladığı en yeni sergi alanını tanıttı. Dongdaemun Design Plaza’da (DDP) gerçekleşen bu sergi, OMA ile Dior arasındaki dördüncü iş birliğini temsil ediyor. Önceki tasarımlar arasında Denver Sanat Müzesi’ndeki Dior: From Paris to the World (2018), Dallas Sanat Müzesi’ndeki (2019) edisyon ve Tokyo Çağdaş Sanat Müzesi’ndeki Christian Dior: Designer of Dreams (2022) yer alıyor. Seul edisyonu ise Dior’un 80 yılı aşkın yaratıcı tarihini ve Kore’nin kültürel mirasını bir araya getiriyor. OMA mimarlık ofisinin ortağı Shohei Shigematsu tarafından tasarlanan bu sergi, Dior’un mirasını Kore perspektifiyle yeniden yorumluyor. Modayı, mekânı ve kültürü bir araya getiren Christian Dior: Designer of Dreams sergisi, 13 temmuz tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Tiron, en yeni koleksiyonu Charlotte ile zamansız zarafeti yeniden tanımlıyor. Lüksün yalnızca mükemmel işçilik değil, aynı zamanda derin anlam ve hikayeler taşıyan bir yolculuk olduğuna inancıyla marka, Charlotte koleksiyonunda geçmişin zenginliğini modern bir estetikle buluşturarak her bireyin kendini ifade edebileceği bir alan yaratıyor. Kapalı Çarşı’nın büyüleyici atmosferinde, tamamen el işçiliğiyle üretilen Charlotte koleksiyonu, yüksek kaliteli gümüş kullanılarak yaratılmış özgün tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Geleneksel teknikler ve modern çizgilerin buluştuğu koleksiyon, her detayıyla zarafeti ve ustalığı ön plana çıkarıyor.
