Ara Jo

Henüz yaşı çok genç. Okuldan yeni mezun. Ama çılgın tasarımlarının Lady Gaga tarafından giyilmesi her mezunun harcı değil. Demek ki var bunda bir iş deyip, Ara Jo ile iletişime geçtik. Daha yolun başındaki bu genç kadın tüm samimiyetiyle yantıladı sorularımızı.

One Bite Love (Tek Isırımlık Aşk) koleksiyonunun motivasyonu neydi?

19. yüzyıldan günümüze gelen, modern zamanların vampirinin hikayesi. Ona ‘Nasıl giyinirdin? Nasıl kıyafetler almak isterdin?' diye sorduğumda bana verdiği yanıtlardan yola çıktım. Bu aslında benim vampirim. Güçlü renkleri seviyor. Şarap kırmızısı, siyah, altın ve lame. Ayrıca doğasından gelen feminen detaylar ön planda. Yarasa kanatları, ısırık izleri ve kan efekti. Bu klasik vampir motiflerini Ara Jo bakışıyla yorumladım.

Herkesin vampirleri bir şekilde sevdiğini, onlara ilgi duyduğunu düşünüyorum. Ben de hayatım boyunca kendi vampirimi yaratmak istedim. Bir moda tasarımcısı olarak, imajlara yeniden hayat verebiliyor olmaktan çok memnunum. Bu koleksiyonda günümüzün karanlık, gotik ve seksi vampirini yaratma kaygım en büyük motivasyonum oldu.

Neden moda tasarımcılığına yöneldin?

Küçüklüğümden beri balerin olmak istedim hep. Annem beni her gün giydirip süslediği için kendimi prenses gibi hissederdim. Benim moda dünyasına girmemde dans ve annemin payı büyük sanırm. 13 yaşımdan beri hiç yorulmadan kıyafetlerle uğraşıyor, sürekli bir şeyler tasarlıyorum. Yeni bir şeyler ortaya çıkarmak ve bu süreci insanlarla paylaşmak tarifsiz bir duygu bence.

Central Saint Martins'ten mezun oldun. Orada okumak nasıl bir şey, anlatır mısın?

İtiraf etmeliyim ki, Central Saint Martins yaratıcı insanlarla dolu bir okul. Sanata büyük bir tutkuyla bağlılar ve bu koşulları çok sevmiştim. Bazıları çok rekabetçi olduğunu düşünebilir ama ben içinde bulunduğum süreçte bu tarafıyla değil, eğlenceli tarafıyla ilgilendim. Farklı kültürlerden insanlar tanımak, bir şeyler öğrenmek, kaliteli zaman geçirdiğini hissetmek önemli. Bu beni geliştirdi ve daha ileriye götürdü. Bir moda tasarımcısı olarak yolumu bulmama çok yardımcı oldu diyebilirim.

Kendi stilini nasıl tanımlayacaksın bize?

Biraz farklı! Dünyada çok fazla söylenmemiş şey kalmadığını düşünüyorum. Ama ben yeni bir şeyler söyleyebilir miyim diye çalışıyorum.

Tasarımlarının en önemli tarafı ne?

Eğlenmek. Bir moda tasarımcısı olarak keyif aldığım sürece o işe de güveniyorum. Modayla ilgili yetilerimi, yeteneklerimi ve tutkumu dünyaya göstermek istiyorum. İnsanlar genelde bana ‘Çok çılgın bir koleksiyon yapmışsın,' diyor. Bunu duymak hoşuma gidiyor açıkçası. İnsanların Ara Jo kimliğini bulabildiği işlere imza atmaya devam etmk istiyorum.

İlhamını kimden, nereden ya da neden alıyorsun?

Masallardaki yaratıklar. Gerçek dünyada olmayan yaratıkları hayal ediyorum. Eğer bugün, bu dünyada yaşıyor olsaydı nasıl olurdu diye düşünüyorum hep. Ve elbette hemen her gece gördüğüm rüyalarım. Gelecekteki koleksiyonlarımı da rüyalarımda tasarlayacağımı biliyorum.

Stil ikonların ya da ilham perilerin var mı?

Benim içimde bir yerlerde bir ilham perim var. Her koleksiyonda değişiyor. Ama hepsinde gösterişli ve seksi kalmayı başarıyor.

Senin koleksiyonlarını giymesini istediğin şöhretli biri de mi yok?

Beyonce. Kesinlikle çok seksi, gösterişli ve özgüveni yüksek bir kadın. Onun için çılgınca bir şeyler hazırlamayı çok isterim.

Ara Jo'nun kadınları nereye gidecek? Gelecek planların neler?

Henüz hiçbir fikrim yok, doğruyu söylemem gerekirse. Kimse bir sonraki saniyene olacağını bilemiyor. Şimdilik Londra'da bağımsız olarak çalışıyorum. AMa New York veya Los Angeles'ta da tecrübe edinmek istiyorum. Royal College ya da Central Saint Martins'te yüksek lisansa devame etme düşüncem var. İleride daha berrak bir şekilde düşünürüm bu konuları sanıyorum.

Son olarak sokak stili bloggerları hakkında ne düşünüyorsun?

Onları moda haftalarında falan hep görüyorum. Ama insanların onlardan etkilendiğini ve diğer insanları takip ettiklerini biliyorum. Yeni trendler, gelecek vaat eden tasarımcılar, yeni markalar için ilginç bir platform aslında ve ben de oralarda yer almayı seviyorum.