Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Tasarımcı Sarah Burton, Alexander McQueen’de az bilinen bir kumaş işleme tekniğini moda dünyasına yeniden kazandırıyor.
Sarah Burton’ın Alexander McQueen’de yaptığı çalışmaların önemli bölümü, doğayla ve tarihle bütünleşmek üzerine. Markanın 2020 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, grup yaratıcılığının ve zanaat sayesinde bir tür nirvanaya ulaşmanın görkemli bir kutlamasıydı. Markanın geçtiğimiz eylül ayında gerçekleştirdiği defilede gözler, Central Saint Martins öğrencileri tarafından tasarlanan ve muhasebeden modelcilere tüm McQueen çalışanları tarafından işlenen elbisenin üzerindeydi.
Ancak en sessiz görünen Alexander McQueen giysileri bile çok şey söylüyor. 2020 İlkbahar/Yaz defilesi bizlere çoğu sade, siyah ya da beyaz, keten parçalar sundu. Deneyimsiz gözlere, bu viktoryen kollu elbiseler ve bele oturan blazer’lar, tül korseler ve gösterişli elbiseler kadar incelikle yapılmış gibi görünmese de, Burton’ın Vogue Amerika’ya söylediği gibi, onların da duygu ortaklığına katkıları, en az nakışı tüm ekip tarafından işlenen elbiseler kadar önemli.
“2020 İlkbahar koleksiyonundaki kıyafetler ve ortaya çıkış süreçleri arasındaki bağ, onların yapımına harcanan zaman ve emekten oluşuyor. İnsanların bir araya gelmesi, tartışıp konuşarak birlikte güzel şeyler yaratması fikrine bayılıyorum” diyor Burton. “Bu koleksiyonumuzdaki yaratım süreçleri - Central Saint Martins öğrencilerinin çizimlerinden esinlenen işlemelerden beetling işlemine kadar - el dokunuşunun önemi ve bunun etrafında oluşan yaratıcı topluluk ile ilgili.”
Fotoğraf ve videolarda da gösterildiği gibi, koleksiyonun pırıltılı görünüşünü yaratmakta kullanılan (toplamda 5 parça) beetling süreci, İrlanda’nın William Clark dokuma değirmeninde gerçekleştirildi. 1736 yılında kurulan ve Avrupa’da hâlâ çalışmakta olan en eski değirmenlerden biri olan bu değirmen, ketene dokusal bir parlaklık kazandırmak üzere, kumaşların büyük tahta bloklarla ezilerek dövüldüğü beetling işlemi konusunda uzmanlaşmıştır.
“Koleksiyonlarımızın oluşum süreçleri genellikle bir araştırma gezisi ile başlıyor. Bu nedenle 2020 İlkbahar/Yaz koleksiyonu için İrlanda’ya gittik. Bu koleksiyonun, süreçlerin yavaşlaması, her şeyin en basite indirgenmesi ve zamanı aşmak üzerine olmasını istiyordum. Bu da bizi tamamen sürdürülebilir bir kumaş olan ve İrlanda’nın özellikle tanındığı ketene yönlendirdi” diye devam ediyor Burton. “Yeniden kendir üretimine tahsis edilmiş, kendir yetiştirmeyi ve toplamayı hatırlayan, şimdi de yeni hasatlarda yardım eden eski kuşakların bilgisine yaslanan Mallon Çiftliği’ni ziyaret ettik. Lisburn Keten Müzesi’nde, ketenin yetiştirilmesini, hasadını, ipliğe dönüşmesini, dokunmasını ve sonra tarlalara serilerek güneşte ağartılmasını konu alan ve dokumanın ay ışığında ağartılmasının büyüleyici hikayesini anlatan Liften Kumaşa adlı sergiyi gezme fırsatı bulduk.” Sonunda araştırmaları Burton’ı, kendi ifadesiyle, “dünyadaki beetling keten üretimi yapabilen son ticari yer” olan William Clark değirmenine ulaştırdı.
Bu koleksiyon için Burton ve ekibi, atölyelerinde modelleri tasarlayıp kesti ve parçaları beetling işleminden geçirilmek üzere değirmene gönderdi. “Stüdyomuzda giysileri üretip parçalara ayırdık ve her parçayı ayrı ayrı patiska astarlara diktik. William Clark bu parçaları beetling sürecinden geçirip bize geri gönderdi ve biz de yeniden birleştirdik” diyor Burton, süreci daha ayrıntılı anlatırken. “Beetling, keten üretimindeki son evre. Keten patates nişastasına yatırılıyor ve 120 saatten uzun bir süre kumaşı dövüp düzleştirecek olan dönerli tahta çekiçlerin altına yatırılarak büyük bir basınca maruz bırakılıyor. Giysiye kendine özgü, tamamen doğal pırıltıyı, işte bu beetling süreci veriyor.”
Burton, İlkbahar/Yaz 2020 defilesi için giysilerin podyumdaki son hallerini görmek üzere William Clark’taki bazı ustaları Paris’e davet etti. Bir zanaatkar; “Alexander McQueen’in Paris’teki İlkbahar 2020 defilesine tanıklık ettiğimiz bu akşam ne kadar heyecan verici!” yazıyordu değirmenin Instagram hesabında. “Upperlands’de üretilmiş böylesine muhteşem ketenleri podyumlarda görmek çok etkileyici bir deneyimdi.”
Burton ve ekibi 2021 Resort ve 2021 İlkbahar/Yaz koleksiyonları üzerine çalışmalarına başlarlarken, karantinanın onları, doğayı, İngiltere’yi, ya da markanın yaratıcı bir güç merkezi olarak bilinen mirasını onurlandırmaktan alıkoymasına izin vermiyor.
“Tüm tasarım ekibim, evlerinden de olsa birbirleriyle iletişim hâlindeler ve mümkün olduğunca yeni şeyler yaratmaya devam ediyorlar. Bu bana birçok yönden McQueen’de çalışmaya başladığım zamanları hatırlatıyor; o zamanlar elimizde ne varsa kullanmaya çalışırdık ve şimdi de aynı şeyi kendi evlerimizde yapıyoruz. Etrafımızda ne varsa kullanarak yaratıcı olmaya çalışıyoruz. Herkes için zorlayıcı bir durum; ancak insanlar pekala bunu aşıyor ve buradan çok yaratıcı fikirler üretiyorlar” diyor Burton.
“Yaratıcı insanlar olarak, bu dönem bizi gerçekten yeni biçimlerde düşünmeye itip becerikli olmaya zorluyor. Yeni bir online projeye başladık: McQueen Creators. Bu proje aslında yaratıcı topluluğumuzu genişletmek ve dünyadan bir süreliğine yaratıcı bir mola almanızı sağlayıp kendimizi tamamen kişisel ve estetik bir yaratım anı içinde kaybetmek üzerine” diyor Burton.