Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
New York Times Parfüm Eleştirmeni Chandler Burr ile küratörlüğünü yaptığu 'The Art of Scent 1889-2012' sergisini konuştuk.
Duyularınızın birinden vazgeçmek durumunda kalsaydınız, ilk hangi duyunuzu gözden çıkarırdınız? Cevabınız koku duyunuzsa, siz de büyük çoğunluktan yanasınız. Peki nasıl oluyor da, tat alma yetimizin yüzde 95’ini borçlu olduğumuz koku duyumuzdan bu kadar kolay vazgeçebiliyoruz?
“The Art of Scent 1889-2012” sergisinin küratörü Chandler Burr
New York Times Parfüm Eleştirmeni ve New York The Museum of Arts and Design Koku Sanatı Bölümü Kurucusu ve Küratörü Chandler Burr bu durumu bilgi eksikliğine dayandırıyor. “Kokunun her kültürde farklı bir yeri var. Ehemmiyet kazanması zaman alıyor. Fotoğraf sanatı gibi düşünebiliriz. Başta gerçeğe flaş patlatan objektifler, şimdi gerçeği manipüle ederek sanat yaratıyor. Kokuların da böyle bir gücü var. Ustalıkla oluşturulmuş bir parfümün zihninize ve duygularınıza nüfuz etmemesi imkansız!”
'The Art of Scent 1889-2012' sergisi, ikonikleşmiş 12 kokuyu sanat eseri olarak konumlandırıyor
Fotoğraf sanatıyla parfümün aynı denklemde buluşması sanat dünyası için de yeni bir oluşum. Öyle ki birçok sanatçı parfümün sanat tanımına uygun olmadığını savunuyor. Gerekçeleriyse, sanatın estetiğin dışında ciddi bir anlam taşıma zorunluluğu.
Burr, bu geleneksel sanat yorumunun dışında durmayı tercih ediyor. “Sanat hem teknik, hem estetik, hem rasyonel, hem de duygusal açıdan tatmin etmeli. Bir parfümde bu özelliklerin hepsi mevcut. 1921 yılında sentetik aldehit olarak bilinen kimyasal bileşimleri floral bir yapıyla kombine ederek ilk modernist eser Chanel N ̊ 5’i yaratan Ernest Beaux, en az Picasso kadar önemli bir sanatçı.“
ISTANBUL'74'de açılan 'The Art of Scent 1889-2012' sergisi
Dünyanın gelmiş geçmiş en çok satan parfümünü pazarlama stratejilerinden arındırıp, en soyut haliyle bir sanat eseri gibi algılamak kulağa tuhaf gelse de, Burr’nün senelerdir üzerinde çalıştığı koku sanatına dair geliştirdiği argümanlar son derece ikna edici: "Piccasso’nun Chanel’den hiçbir farkı yok. İkisi de önemli markalar ama bu popülerlik niteliklerinden azaltmıyor. Dolayısıyla N ̊ 5 parfümünü Picasso’nun 1932 yılında tamamladığı Le Rêve tablosu gibi ele almak gerekir. Filmler de tıpkı N ̊ 5 gibi seri üretim mantığıyla çoğaltılıyor ama bu birçok filmin sanat olduğu gerçeğini değiştirmiyor!"
Chandler Burr: "Chanel N ̊ 5 parfümünün bir Picasso tablosundan hiçbir farkı yok. İkisi de başlı başına birer sanat eseri."
Fotoğraf: Model Vicki Hilbert for Chanel No.5, 1971
ISTANBUL’74’ün Teşvikiye’deki Galerisi’nde, Burr'nün küratörlüğünde açılan “The Art of Scent 1889-2012” sergisi “Koku sanat mıdır?” sorusun ziyaretçilere yöneltirken koku tarihini resim, heykel, mimari ve müzik gibi disiplinlerin estetiksel ve tarihsel bağlamında konumlandırarak, daha geniş bir kapsamda incelenmesine fırsat tanıyor. “Aimé Guerlain’in Jicky”si, “Bernard Chant’ın Aromatics Elixir”i ve “Olivier Cresp’in Light Blue”su gibi ikonikleşmiş 12 kokuyu sanat eseri olarak ele alan sergi, her parfümü farklı bir sanat döneminin temsilcisi olarak kategorize ediyor.
Serginin sonunda muhtemelen parfüm üreticilerinin bile yaptıkları işe böylesine kapsamlı referanslar vermediklerini düşünürken Burr söze giriyor: "Hiçbir sanatçı kendisi için ben minimalistim veya postmodernistim tanımını yapmaz. Bu kriterleri dönemin kendisi belirler, sanatçılar değil. Buna parfüm sanatçıları da dahil."
Meraklısına not: Akbank Private Banking’in dijital lifestyle platformu A Journal işbirliğiyle açılan“The Art of Scent 1889-2012” sergisi 13 Nisan 2018’e kadar görülebilir.