Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Lyon veya Cenevre’ye uçtuktan sonra kartpostal güzelliğinde kasabalardan geçerek dünyanın sayılı kayak bölgelerinden birine geliyorsunuz. Les Trois Vallées isimli bölge isminden de anlaşılacağı gibi toplam üç vadiden oluşuyor. Tek pass ile birbirine bağlanan pistlerin toplamı 600 kilometreyi buluyor. Çok iyi bir alt yapıya sahip bölgede saatte 260 bin kayakçıyı taşıyacak lift kapasitesi var. Buranın en ünlü kayak kasabası hiç kuşkusuz jet-setter’ların da tercihi Courchevel 1850.
4478 metredeki Matterhorn dağı İsviçre’nin en yüksek noktası değil. Buna rağmen İtalyan sınırına yakın bir konumda, piramidi andıran görüntüsüyle gözlere şenlik bir yapısı var. Dağın eteğindeki Zermatt kasabası ise İsviçre’nin kayak başkenti olarak tanınıyor. Öyle ki, fanatikler burada yazın bile kaymak için 30 kilometrelik pist ve senenin 12 ayı açık sekiz lift bulabiliyor.
Film yıldızlarını, dünyanın önde gelen milyonerlerini kayak pistinde görmek istiyorsanız rotanızı nereye kırmanız gerektiğin biliyorsunuz. Colorado Rocky Mountain’ın tepesindeki bu kasabanın unutulmaz ve kendine has bir kokusu var. Müdavimleri burada düşen karın şampanya koktuğunu ve en az onun köpüğü kadar ferahlatıcı olduğunu söylüyor. Birbirinden sadece 20 dakika mesafede dört dağla çevrili kasaba, ABD’nin en tanınmış kayak merkezi.
Kuzey Amerika’nın en büyük kayak destinasyonu. Vancouver yakınlarındaki Whistler (2182 metre) ve Blackcomb (2240 metre) aslında iki ayrı dağ, bunların arasında yatay olarak çok sayıda pist bulunuyor. İki dağ arasında teleferiklerle zahmetsiz bağlantı kurmak mümkün.
Colorado’daki Vail, komşusu Aspen’e göre biraz daha hesaplı seçenekler sunuyor. Bölgeye hafta sonları Denver’den çok sayıda kayakçı geldiğinden bazen pistler kalabalık olabiliyor.