Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Irkçılığın dünya çapında bir problem olduğuna dikkat çeken Edward Enninful, ırkçılık karşıtı gündem oluşturmanın önemine değindi.
Edward Enninful, Vogue İngiltere Genel Yayın Yönetmeni
Geçen hafta, Minneapolis Polis Departmanı tarafından gözaltına alınan 46 yaşındaki Afrikan-Amerikan George Floyd’un, polis memurunun 8 dakika 46 saniye boyunca boynuna diz çökmesi sonucu hayatını kaybettiği videoyu izledim. Bu videonun beni tam olarak nasıl hissettirdiğinden bahsedeceğim.
Her şeyden önce, anlamsızca biten bir yaşamın yoğun hüznü her yanımı sarmıştı. Ardından New York’taki Central Park’ta yürüyüş yapan Christian Cooper isimli siyahi bir adamın, köpeğine tasma takmasını rica ettiği beyaz kadın Amy Cooper tarafından polise şikayet edilişini konu alan filmi izledim. Bu beni öfkelendirdi. Son zamanlarda siyahilere özgü o duyguyla sarsılmamıştım: Hayatımın bir şekilde harcanabilir olduğu duygusu.
Kendi dünyamda çok ciddi bir ayrıcalığa sahip olsam da renkli ve eşcinsel bir adam olarak ne başarırsam başarayım, topluluğa ne katarsam katayım hayatımın yine de değersiz olacağı hissinden hiçbir zaman kaçamadım. Sabahları yürüyüş yapmak ya da yalnız bir şekilde etrafta dolaşmak için kapımdan çıktığım anda, ten rengim sebebiyle artan kişisel tehlikenin farkına varıyorum.
Geçen birkaç günde öfke, hüzün ve korku arasında gidip geldim. Bu ırkçı eylemlerin ortaya koyduğu en önemli şeylerden biri daha yapacak çok işimiz olduğunu göstermesi. Başardığımızı, herkese eşit bir toplum yarattığımızı düşünen herkes yanılıyor. Irkçılık hala küresel bir problem, yalnızca Amerika ile sınırlı değil, sistematik olarak her yerde.
Siyahi bir insan olarak henüz çok küçükken kendinizi tanımanız, zeki ve güçlü olmanız gerekiyor. Çocuklar önyargıları olmadan doğarlar, ancak Londra’da başladığım ilkokulda farklılığımın bilincine varmamı sağlayanlar da onlardı. Takılan isimler yüzleşilmesi gereken ilk şeyler, ardından daha kötüleri geldi. Landbroke Grove’da büyürken siyahi insanlara zulmedildiğini, tutuklandıklarını, istismar edildiklerini gördüm ve bu durum hep devam etti. Annem evde olmadığım her an kendimi korumam gerektiğini söylerdi. Aynı gerginliği kapıdan çıktığım anda hala yaşıyorum. 40 sene sonrasında, hiçbir şey değişmedi.
Değişim gelişmiş bir eğitim ve iletişim gerektiriyor. Kendimizi ve çevremizi eğitmezsek vahşet durmaz. Amerika ve çevresindeki şehirlerde meydana gelen şiddeti kabul etmiyorum. Yapılan yağmayı görmezden gelmiyorum. Özgürce kendini ifade etmeyi, protesto eden insanların haklarını destekliyorum ve pandemi sırasında yeterli önlemi almalarını önemsiyorum. Irkçılığı, ırkçılık karşıtı tutuma dönüştürmek için savaşmamız gerektiğine inanıyorum. Ve bunu beraber yapmamız gerekiyor.
Modaya da bu anlamda önemli bir iş düşüyor çünkü moda, genel görüşü ve düşünceleri değiştirmek için önemli bir güce sahip. Modaevlerinden, yayıncılardan ve perakendecilerden farklı geçmişlere sahip insanlara da istihdam sağlamalarını rica ediyorum. Yapılan bu ufak eylemin büyük değişimler yaratacağına inanıyorum. Siyahi insanların yalnızca Instagram’daki fotoğraflara yansıdığı gibi kameranın önünde olması yeterli değil, endüstrinin diğer tarafına da geçmeleri, masaya oturmaları gerekiyor.
2020’de bahaneler uydurmaya devam edemeyiz. Yetişmekte olan yeni nesil çok daha iyisini hak ediyor. Diğer ırklardan insanlarla tanışın. Sizi önyargılarınızla yüzleştirecek kitaplar okuyun. Değerlerinizi öğreten belgeseller izleyin. Meraklı olun. Ve küçük ya da büyük, ırkçı bir eylemle karşılaştığınızda sakın görmezden gelmeyin. Harekete geçme zamanı, şimdi.