Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
14 Şubat Sevgililer Günü’nden ilhamla en güçlü kaynak sevginin iyi hissettiren, şifalandıran sonsuz enerjisini kutluyoruz.
Fotoğraf: Sean Thomas, Vogue USA, 2019 Aralık
Sevgi, kişiler arası olmanın çok ötesinde dokunduğumuz her şeye verebileceğimiz bir duygu. Aslında kendi içinde öyle sonsuz bir kaynağa sahip ki bazı durumlarda onu hissedemediğimizi ya da alamadığımızı düşünsek de varlığını korumaya devam ediyor. Geçirdiğimiz bu sürece biraz daha dikkatli bakarsak sevginin sınırlardan, kişilerden, kalıplardan ne kadar bağımsız olduğunu görmek mümkün. Belki biraz optimist bir bakış açısı olabilir ancak zaten şu sıralar hepimizin pozitif duygulara, iyi hissetmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. İnsanoğlu kıymet bilme seviyesine bazen belirli sınanmalarla ulaşabildiği için sevginin aslında en küçük şeylerde bile bulunabildiğini daha iyi anladık.
Sevgiyi kutlamak, içimizden dışa bunu yayabilmek hepimizin içinde barındırdığı bir potansiyel. Elbette bunu yapmak için önce kendimize yönelmemiz gerekiyor. Hatalarımızı, beğenmediğimiz huylarımızı, bedenimizi yani kendimizi bir bütün olarak görmek ve kabul etmek belki de sevgiyi kutlamanın en güzel yöntemlerinden biri. Hepimizin farklı ve eşsiz olduğunu unutmadan, içsel dengemizi korumaya çalışarak yaşadığımız her âna değer verebilmek bize bireyselden bütüne açılan pek çok farklı kapı olduğunu da gösterecektir.
Fotoğraf: Bruce Weber, Vogue USA, 2015 Nisan
Düşündüğünüzde evrendeki her canlı etki tepki felsefesiyle ilerler. Bunu doğayla bütünleştiğiniz zaman çok daha net görürsünüz. Evde özenle baktığınız bitkileriniz yeni küçük filizler verdiğinde ya da “yerini beğendi” diye aklınızdan geçirdiğinizde yaşadığınız mutluluk aslında sevginin bir yansıması çünkü sizden tamamen farklı bir canlıyla kurduğunuz yakınlığın aslında onun tarafından da anlaşıldığını size gösteriyor. Aynı durum çok sevdiğimiz hayvanlar içinde geçerli, sokaktaki kedi veya köpeklerin başını okşadığınızda peşinizden gelmesi, evdeki dostunuzun siz kapıdan girerken yaşadığı heyecan bütün bunların hepsi aslında çevremizde bizi saran karşılıksız sevginin enerjisini yansıtıyor.
Bu yüzden 14 Şubat’ın geçmişine duyduğumuz saygıyla birlikte Sevgililer Günü’nü biraz daha genişletip Sevginin Günü’ne çevirmek ya da en azından bu bakış açısıyla yaklaşmak hepimize iyi gelecektir. Başta kendiniz olmak üzere içinizde taşıdığınız bu güzel duygu bırakın aksın.
Belirli hisler, belirli yaşanmışlıklar dahil olmak üzere kendimizi geri çektiğimiz ya da sakladığımız bu kadar şey varken dokunduğu her şeyi güzelleştiren hatta şifalandıran bir duyguya neden sınır koyalım ki? Üstelik bunu göstermenin yolu son derece kolayken. Arayın, teşekkür edin, gülümseyin, paylaşın, bir ağaca dokunun, sokaktan geçen bir hayvanın başını okşayın, kendinize ya da sevdiklerinize ufak bir hediye alın, hiç birini yapamazsanız sadece anda kalın ve gök yüzüne bakın.