Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bilim dünyası uzun süredir kokuların “aşık olma sürecine” nasıl etki ettiğini araştırıyor. Peki ya bir parfüm sizin “yanlış bir kişiye” aşık olmanıza ve de “yanlış bir kişinin” size aşık olmasına sebep olursa?
1995 yılında Wedekind, Seeback, Bettens ve Paepke tarafından İsviçre’de bir biyoloji laboratuvarında yapılan araştırma önemli bulgulara ulaştı. Bir dizi t-shirt, farklı genetik yapılara sahip olan erkeklere giydirildi. Erkekler t-shirtleri bir süre giydikten sonra araştırmayı sürdüren yetkililere teslim edip araştırmadaki görevlerini tamamladılar. Araştırmaya katılan kadınlar ise o t-shirtleri kokladılar. Kokladıkları t-shirt’lerden kokularından en çok etkilendiklerinin o t-shirtü giyen erkeğin MHC genlerinin kendilerininkinden en değişik olanlar olduğu ortaya çıktı (Gottfried, JA’nın 2011’de yayınladığı makalesi fiziksel sağlığın başlıca kişinin bağışıklık sistemi ile alakalı olduğunu ve bunda belirleyicinin MHC genleri olduğunu söylüyor). Evrim teorisi hakkındaki farklı hikayeleri duymuşuzdur; kadınlar bebeklerini karşılarındaki “en güçlü aday” ile hayata getirmek isterler ve en güçlü aday için özellik şöyle tanımlanabilir: genetik özellikleri bakımından kendisinden en farklı olan kişi. Çünkü böylece dünyaya gelecek yeni birey birbirinden farklı DNA yapılarının buluşması sebebiyle risklerden en çok korunan olacaktır. Büyük gen yelpazesi koruyucu bir rol oynarken o bahsi geçen yelpaze farklı MHC genlerinden oluşmaktadır. Bütün bunlara rağmen Boston’daki evine Skype ile bağlandığımızda Harvard Üniversitesi ve MIT ortaklığında çalışmalar yürüten Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Murat Çokol MHC geninin tam olarak ispatlanmış bir nosyon olmadığını söylüyor.
Grace Coddington'un kendi ismiyle çıkan parfümü. Coddington bu parfümün barındırdığı gül kokusunun onun çocukluğunu sembolize ettiğini söylüyor. Fotoğraf: Tim Walker
Bahsi geçen araştırmaya katılan kişiler aynı şekilde o t-shirtlerin kokularının kendilerine şimdiki veya eski sevgililerinin kokularını hatırlattıklarını da belirtmişler. Herz, Cahill’in 1997’de, Herz, Inzlicht’in 2002’de yaptığı diğer bir dizi araştırma ise bir diğer bulguyu karşımıza çıkarıyor: kadınlar cinsel partner seçimlerinde bir erkeğin nasıl koktuğunun sosyal ve materyal statü faktörlerinden önde geldiğini söylemişler.
Comme des Garçons işbirliği ile yaratılan Vogue parfümü. Fotoğraf: Comme des Garçons
Tom Ford’dan Comme des Garçons’a dünyanın en büyük parfüm üretici firması Givaudan Türkiye’nin Genel Müdürü Çiğdem Kurdoğlu konu hakkındaki fikirlerini şöyle iletiyor: “Koku insanlar için çok yönlendiricidir. Aldığınız bir koku sizi yıllar önceki bir ana çok hızlı bir şekilde götürebilir. Veya sevgilinizin kokusunu başka birisinde duyduğunda bu sizde o kişiye karşı bir etki yaratabilir. Bu konu çok hassas, diğer yandan kullandığımız parfüm vücut kokumuzu da bastırabilir”. Gottfried, JA tarafından yapılan araştırma aynı tezi savunuyor: “Bir erkek kullandığı parfüm aracılığıyla kendisinin genetik yapısını ortaya çıkaran kokuları maskeleyebilir ve bir kadını o parfüm aracılığıyla etkileyebilir.” Bu noktada da parfümün biyolojik yükümlülüklere sebep olabileceği tartışılıyor. Hatta Weckstein, Tiercy ve Thomas’ın, 1985, 1990 ve 1991 yıllarında yaptıkları araştırmalar tezlerini bir nokta daha ileri götürüp parfüm tarafından sağlanacak yanlış bir eşleşmenin daha az sağlıklı bebeklerin doğmasına bile sebep olabileceğini söylüyor. Geçen gün parfümümü satın alırken korktum, bu bulguları göz önünde bulundurursak hepimizin biraz olsun korkması gerekmez mi?
MHC genleri ve parfüm ilişkisi bilim dünyasında hala tartışılmakta.
Murat Çokol’un belirttiği gibi bilim dünyasının bu konular üzerindeki araştırmaları sürüyor ve yukarıda yapılan araştırmalar önermelerin sadece bir kısmı, bu bulguların tam tersini iddia eden tezler de yok değil. Çokol “her şeyin bir kokusu olduğunu” söylüyor ve Kurdoğlu ekliyor: “elimizi yıkarken kullandığımız bir sabun da doğal kokumuzu maskeleyebilir”. Peki bu durumda bizim genetik yapımızı yansıtan parfümün hangisi olduğunu nasıl bileceğiz? Veya gerçekten kokusunu sevdiğimiz bir parfüm bizi bazı şekillerde yansıtır mı? Ya da daha önceki ilişkisi yüzünden eski sevgilisinin parfümü dolayısıyla bir kişi bize aşık olursa? Bilim dünyası bütün bu sorulara cevap ararken Givaudan’dan Çiğdem Kurdoğlu son noktayı koyuyor: “Zaten insan genelde hep olmaması gereken kişilere aşık olur. Her ne kadar insanı süründürse de aşık olmak iyidir.”