Röportaj: Tiffany Masterson ve Biyouyumlu Ürünleriyle Tanışma Zamanı

Drunk Elephant'ın kurucusu Tiffany Masterson

Hepimizin en büyük arzusudur sorunsuz, güzel bir cilde sahip olmak. Peki bu amaç doğrultusunda gereğinden fazla ürün kullanarak cildimizi yoruyor olabilir miyiz? Belki de tek yapmamız gereken kullandığımız ürünlerin içeriklerine biraz daha yakından bakmak. Cilt için zararlı olabilecek 6 maddeyi formülüne hiçbir şekilde dahil etmeyen Drunk Elephant ise az ürünle maksimum sonuca ulaşılabileceğini de göstermiş oluyor. Türkiye’de sadece sephora.com.tr, Sephora mobil uygulaması ve seçili Sephora mağazalarında satışa sunulacak markanın detaylarını kurucusu Tiffany Masterson anlatıyor.

Kendi markanızı kurmaya karar vermeden önce sizin cildinizin durumu nasıldı?

Drunk Elephant'tan önce karma, dengesiz bir cildim vardı ve gül hastalığı, iltihap gibi sorunlarla uğraşıyordum. Duyduğum, öğrendiğim ve "mucize" olarak adlandırılan bütün çözümleri denedim fakat hiçbir şey işe yaramadı, işe yaradıysa da uzun sürmedi.

Sizi kendi markanızı kurmaya iten sebepler neler oldu peki?

Drunk Elephant'ı geliştirdim çünkü cildime zarar veren içerikleri barındırmayan bir cilt bakımı ürününü deneme yanılma yoluyla bulamadım. Aldığım her üründe silikonlar, uçucu yağlar, parfüm, boya ve kimyasal koruyucular vardı. Hatta bazıları bunların birkaçını birden içeriyordu. Başka bir markanın temizleme sabunu ürününü satıyor, bu yüzden birkaç yıldır içerikler ve onların cildimizdeki etkileri üzerine çalışıyordum. Bu da konuya olan merakımı ve tutkumu doğurdu. Ciltte problem yaratabilecek tetikleyici maddeleri dışarıda tutarak faydalı sentetikler ve doğal maddeleri birleştirme fikri, beni gerçekten bu markayı hayata geçirmek için heyecanlandırdı. Benim gibi, cildi zararlı içerikler tarafından hassaslaşmış birçok insan olduğunu tahmin edebiliyordum.

Drunk Elephant adı nereden geliyor?

Marula yağına ilk görüşte aşık oldum. Ciltte çok kolay emildiğini söyleyebilirim ve gerçekten cildimi harika hissettirdi. Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için Google'da bir araştırma yaptım ve karşıma fillerin marula ağacından düşen meyveyi yedikten sonra sarhoş olduğunu gösteren bir video çıktı. Çok sevimli bulduğum bu video, beni bir cilt bakımı serisi geliştirmenin yarattığı ciddiyet algısından tamamen kurtardı. Ben doktor, bilim insanı ya da Fransız değilim, bu nedenle markaya "Tiffany Masterson" adını veremedim, zaten istemedim de. Marka isminin "Drunk Elephant" olma ihtimalini düşünmeye başladığımda, çevremdekilerin de fikrini aldım. Herkes beğenmedi ama içgüdüsel olarak bana doğru geldiği için ona karar verdim. Kişiliğimi de çok iyi temsil ettiğine inanıyorum.

Ürünlerinizi smoothie gibi yarattığınızı söylediniz daha önce. Bunun anlamı nedir? Yani smootie derken tam olarak kafamızda ne canlanmalı?

Emilmeyi engelleyecek silikonlar, ağır yağlar veya mumlar olmadığından, Drunk Elephant serumları, nemlendiriciler veya yağlardan herhangi biriyle karıştırabilir. Tıpkı kahvaltı için smoothie hazırlarken malzemeleri bir araya getirdiğiniz gibi, hepsini aynı anda uygulayabilirsiniz. Tamamı aynı yere gideceğinden, herhangi bir ürünü diğerinden önce uygulamanıza, sıralama yapmanıza gerek kalmaz ve böylece büyük bir zaman tasarrufu sağlarsınız. Çoğu insan gibi benim de genellikle sabahları acele etmem gerekiyor, bu sebeple tüm ürünleri aynı anda karıştırarak kullanmayı kolay ve etkili buluyorum.

İnsanlara her zaman ciltlerini dinlemelerini tavsiye ederim. Herhangi bir günde cildimin neye gereksinim duyduğunu hissedip, ihtiyacıma göre kullanacağım ürünleri karıştırıyorum. Nasıl ki sabah smoothie'leri enerji seviyesine, ruh haline ve isteğe göre ayarlanabiliyorsa ben de cilt bakımı smoothie’lerimi cildimin o günkü hislerine göre (susuz, hassas, kuru vb.) ayarlıyorum. Bazen tamamen dengeli hissediyorum ve çok fazla ürün desteğine ihtiyacım olmuyor. Her zaman cildimin seçimlerime rehberlik etmesine izin veriyor ve tüketiciye kişisel tercihleri doğrultusunda farklı seçenekler sunmak istiyorum.

Cilt bakımında hepimizin kaçınması gereken temel bileşenler neler?

Onları "Şüpheli 6" olarak adlandırıyorum. Şüpheli 6, cildim için sorunlu bulduğum bileşenlerden meydana geliyor. Bana göre bunlar, cildin işlevini bozarak akneye yatkın, hassas, karma cilt gibi tepkimelere sebep olabiliyorlar. Kesinlikle korkunç ya da toksik maddeler değiller. “Şüpheli 6” şunlardan oluşuyor:

Esansiyel Yağlar - Doğaları gereği uçucu koku bileşikleri cildi duyarlı hale getirir. Onlarla aynı faydayı sağlayabilecek ancak olumsuz etkileri bulunmayan başka kokusuz bileşenleri ürünler de mevcuttur.

Kurutucu Alkoller - Bunlar, dehidrasyon ve hassaslaştırma potansiyeline sahip alkollerdir ve içerik listesinde; SD alkol, denatüre alkol, alkol denat, doğal alkol, tahıl alkolü, etil alkol veya sadece alkol olarak tanımlanır. Cilde uzun vadeli zarar verdiklerine inanıyoruz. Cilde çok kolay nüfuz eder fakat bunu cildi esnek ve nemli tutmaya yardımcı olan lipitleri çözerek yaparlar. Bu da ciltte iltihaplanma ile sonuçlanır ve sivilce problemine yol açabilir.

Silikonlar - Özellikle ağır oklüzif silikonlar (dimetikon) ile cildi tıkayabilirler ve aktif maddelerin (askorbik asit gibi) cilde nüfuz etmesini ve işlerini yapmasını önlerler. Ayrıca bazı türleri cildi kurutabilir.

Kimyasal Koruyucular - Birçok insan bu tip güneş koruyucuların, özellikle cilt sorunları (gül hastalığı ve egzama) olan kişilerin göz çevresinde hassasiyet yaratabileceğini düşünüyor. Biz bu hassasiyetin, beklenmedik sivilcelerin oluşmasına ve mevcut akne problemlerinin kötüleşmesine sebep olabileceğine inanıyoruz. Bazı insanlara fayda sağlayabildikleri gibi, kimileri için de sorun yaratabiliyorlar. Bu nedenle biz ürünlerimizde fiziksel koruyucular kullanıyoruz.

Parfüm / Boyalar - Genelde oluşturulan formüle hoş bir renk veya koku katmak için kullanılırlar. Bunların cilde hiçbir faydası yoktur, aksine hassaslaştırıcı olabilir ve formülde cilt için gerçekten iyi olan bileşenlerden yer çalarlar.

SLS - Bu yüzey aktif madde, işinde gereğinden fazla iyidir. Bu küçük molekül sadece nemi soyma açısından çok sert olmakla kalmaz, aynı zamanda cilde nüfuz ederek iltihaplanmaya yol açabilir ve cilt bariyerine zarar verebilir.

Bu noktada Drunk Elephant cilt sağlığı konusunda neler vadediyor?

Bizim piyasadaki diğer cilt bakım markalarından çok farklı bir felsefemiz var. Sağlıksız cildin ve gördüğümüz çoğu sorunun kökeninde olduğundan şüphelendiğimiz 6 ortak bileşenden kaçınıyoruz. "Şüpheli 6"dan kaçınarak ve yalnızca besleyici, “biyouyumlu”, destekleyici ve koruyucu bileşenler kullanarak, insanların farklı cilt tiplerini (akne eğilimli, karma, yağlı, kuru, hassas vb.) iyi işleyen, sağlıklı ve normal bir hale dönüştürebilen formülasyonlar sunuyoruz. Bu, cildiniz için bir bileşen eliminasyon diyeti gibi ve müşterilerimizde gördüğümüz sonuçlar aslında şaşırtıcı değil. Bu; yaş, sosyoekonomik geçmiş, etnik köken fark etmeksizin günümüzdeki tüm tüketicilerle -aslında cildi olan herkesle- rezonansa giren umutlu ve olumlu bir mesaj.

Drunk Elephant bünyesinde ne tür ürünler yer alıyor?

Yüz, saç ve vücut için “biyouyumlu” ürünler üretiyoruz.

Çok yaygın bir cümle vardır: “Yediğin ne ise sen de osun.” Cilt bakımı söz konusu olduğunda kullandığımız ürünler için de benzer bir cümle söyleyebilir miyiz?

Evet, yemek ve cilt bakımı arasında bir karşılaştırma yapabileceğinizi düşünüyorum. İçerikler vücut ve cilt sağlığı için önemlidir. Her ikisi için de besleyici, nemlendirici, sağlıklı, antioksidan bakımından zengin, koruyucu, iltihaba neden olmayan bileşenler seçmeliyiz. Bence bağlantı çok net ve cilt bakım ürünlerini yüzünüz için birer yiyecek olarak düşünmeye başladığınızda, bu karşılaştırmayı yapmak biraz eğlenceli hale geliyor. Söz konusu kıyaslama, kesinlikle içeriği çok daha yakından okumanızı ve yalnızca cildin doğal işlevini destekleyecek ürünleri seçmenizi sağlar.

Sağlıklı bir cilt bakımı rutini için nelere dikkat etmeliyiz?

Ben her zaman "less is more" derim. Bununla iki şeyi kastediyorum. Birincisi, sadece cildinizin sağlığına doğrudan yararlı olan veya formülasyonu destekleyen, onu güvenli ve etkili tutan bileşenlere ihtiyacınız var. Gerçekten gerekli olmayan ve çoğu durumda cilde zarar verme olasılığı bulunan renklendirici, koku, matlaştırıcı, silikon gibi ekstra pazarlama bileşenlerinden kaçının. Pazarlama bileşenleri derken; formülde yer alan ve cildin daha iyi görünmesini, hissettirmesini ve daha hoş bir kokuya sahip olmasını sağlasa da hiçbir faydası bulunmayan bileşenlerden bahsediyorum. Bunlar sadece ekstradır ve hiç gerekli değildir! İkincisi ise çok fazla ürüne gereksiniminiz yok. Şüpheli 6'dan kaçınma felsefemden yararlanmak için bir temizleyici, nemlendirici ve tabii ki bir güneş kremi yeterli olacaktır. Başlangıç aşamasında da “less is more” felsefesi her zaman işe yarar, böylece cildinizi bunaltmaz ve ona en iyi gelecek ürünleri acele etmeden deneyimleyebilirsiniz. Drunk Elephant’ın tüm ürünlerinde bilim tarafından desteklenen malzemelere ve aktif maddelere yer veriyorum. Aktif maddeleri klinik olarak etkili düzeylerde, uygun pH seviyelerinde, hem cilt hem de formülasyon için kullanıyorum. Ve en önemlisi, sadece cildinizin kolayca tanıyabileceği ve yararlanabileceği, biyouyumlu, kolayca emilebilen bileşenleri tercih ediyorum.

Herkes sadece cilt tipine uygun ürünleri kullanmaya mı odaklanmalı?

Tüketicinin cilt bakımına daha bütünsel bir şekilde bakmasına, cildin gerçekte nasıl çalıştığını ve onu nasıl destekleyebileceğini daha iyi anlamasına yardımcı olmayı çok isterim. Sorunlarını çözmek için ürün aramak yerine, hali hazırda kullandıkları ürünlere bakmalı ve soruna yol açan içeriği fark edip, ortadan kaldırmaya çalışmalılar. Pek çok cilt tipi ve sorununu, piyasadaki hemen hemen her üründe bulunabilen zararlı, iltihaplanmayı teşvik eden maddeler ortaya çıkarmıştır.

Bazen sorunlarla yaşarız çünkü durumu olduğu gibi kabullenmeye alışmışız. Fakat “Şüpheli 6”ya ara vermek çoğu zaman sorunları ortadan kaldırabilir ve cildi, tüketicilerin sahip olduklarını bile bilmedikleri normal, sağlıklı ve dengeli haline döndürebilir! Deride iltihaplanmayı teşvik eden maddelerden kaçınmak inanılmaz derecede önemlidir. Çünkü iltihap, çoğumuzun mücadele ettiği birçok cilt probleminin temel nedenidir. Tüketiciye sorumlunun kendi cildi değil, popüler pazarlama bileşenleri (uçucu yağlar, kokular, silikonlar, kurutucu alkol vb.) olduğunu öğretmek istiyorum.

Drunk Elephant, 2013'ten bu yana birçok sayıda ödül kazandı ve bu çok büyük bir başarı. Bu başarının sırrı nedir?

Teşekkür ederim! Bana göre başarılı bir marka oluşturmanın en önemli unsuru, tüketiciye benzersiz ve gerçekten etkili ürünler vererek, onları her zaman ilk sıraya koymaktır. “Kendi cildimde kullandığım ürünlerin nasıl yapılmasını isterdim?” sorusunun cevabını düşünerek Drunk Elephant’ı geliştiriyorum. Kendimi her zaman tüketicinin yerine koyuyorum çünkü ben de bir tüketiciyim. Bu şekilde düşündüğüm için asla kestirme yoldan gidip basit ürünler geliştirmiyorum, zira kendim ve müşterilerim için en iyisini istiyorum. Emek vererek kazandıkları maaşlarını markam için harcayan insanların ödedikleri paranın karşılığını almalarını istiyorum. Ürünler gerçekten işe yararsa insanların mutlu olacağına ve bunu tanıdıkları herkese anlatacağına kesinlikle inanıyorum. Organik bir biçimde dilden dile dolaşan bu tarz yorumlar, Drunk Elephant'ın hızlı büyüme ve başarı oranının anahtarı oldu.

Markanızın gelecek planları hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Ayrıntıları henüz paylaşamıyorum ama o kadar heyecanlıyım ki… Bu yıl her kategoride (cilt bakımı, vücut bakımı ve saç bakımı dahil) yeni ürünler sunmaya hazırlanıyoruz.

Drunk Elephant ürünlerini kullanmayı dört gözle bekliyoruz. Markayla yeni tanışan birine hangi ürünleri önerirsiniz?

Yeni başlayanlara önerim “The Littles” olur! Bu paketle tüm seriyi deneme fırsatı yakalarken, aynı zamanda "Şüpheli 6"dan uzak durma felsefesini de benimsemiş olurlar. Serideki tüm ürünlerin küçük boylarını içeren bu paket, seyahat sırasında da kolaylık sağlar. Mükemmel cilt bakımı rutini için ihtiyaç duyulan tüm ürünlere sahiptir.

Son olarak cilt bakımı konusunda en temel öneriniz ne olur?

Her gün bol bol su için, bolca uyuyun, güneş kremi sürün. Ve tabii ki “Şüpheli 6”dan kaçının!