Naomi Osaka Yeni Bir Oyunda

GODADDY

Dört Grand Slam şampiyonluğu apoletli tenis oyuncusu Naomi Osaka, bu kez bambaşka bir ‘oyunla’ karşımızda. Gerek saha içi performansı gerek de tenis dünyasını şaşırtacak kararlarıyla dikkat çeken sporcu, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’ndaki beklenmedik vedasının ardından, bir süre tenise ara verdiğini açıklamıştı. 

Naomi Osaka, ne zaman kortlara döner ya da döner mi bilemiyoruz, ancak gelen son haberlere göre kariyerinde yeni bir kapı açtı. Ünlü tenisçiyi daha önce farklı işbirlikleri içinde gördük fakat bu kez kendi markasıyla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.

Tenis yıldızının özellikle daha koyu ten tonları için formüle edilmiş yeni cilt bakım markası KINLÒ’ye merhaba diyebilirsiniz. Osaka, özellikle beyaz olmayan insanların güneş hasarıyla ilgili tartışmalarda yeteri kadar yer almadığını belirterek, markasının bu konuda önemli bir görev üstlendiğini belirtiyor: “Kişisel deneyimlerim ve öğrendiklerim sayesinde renkli cilt tonlu toplulukların, cilt kanseri ve güneş bakımıyla ilgili tartışmalarda, klinik çalışmalardan dışlanmak da dahil olmak üzere, genellikle ikinci plana atıldığını fark ettim.”

KINLÒ

Markanın adı da Osaka’nın köklerine saygı duruşu niteliğinde: KINLÒ. Japonca ve Haiti Creole'da "kin" ve "lo" her ikisi de "altın" anlamına geliyor. Seri şimdilik güneş koruyucu, nemlendirici göz kremi ve nemlendirici dudak balmı ürünleriyle satışa sunuldu. Ayrıca ürün yelpazesinin Bergen Dermatology'nin kurucusu Dr. Naana Boakye dahil olmak üzere uzman bir ekip tarafından şekillendirildiği de gelen bilgiler arasında.

Ünlü sporcu, markasını Instagram’da “Kendi şirketimi kuracağımı hiç düşünmemiştim ama farklı cilt tonlarını korumak ve canlandırmak için geliştirilmiş yeni bir cilt bakım ürünleri markası olan KINLÒ'yu piyasaya süreceğimi duyurmaktan büyük heyecan duyuyorum.” sözleriyle tanıttı. Sosyal ve toplumsal konularda sessiz kalmamasıyla tanınan Osaka, yeni cilt bakım ürünlerinin ulaşılabilir olmasını önemsediğini ise, “Umarım bu ürünler birçok insana yardımcı olabilir ve potansiyel olarak hayat kurtarabilir. Çünkü bazen, kendimizi yeterince korumadığımızı hissediyorum.” sözleriyle açıklıyor.