Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Ünlü Amerikalı yönetmen, sanatçı, yazar ve müzisyen David Lynch'in resmi Facebook sayfasında yapılan bir paylaşımla hayatını kaybettiği öğrenildi. Lynch, 78 yaşındaydı.
Kendi kuşağının en büyük yönetmenlerinden biri olarak sıkça takdir edilen Lynch, hikaye anlatımında kendine özgü, tamamen benzersiz bir tarz geliştirdi. Üç kez En İyi Yönetmen dalında Akademi Ödülü'ne aday gösterilen ve dört Altın Küre ödülüne sahip olan Lynch, 1990 Cannes Film Festivali'nde Wild at Heart ile Altın Palmiye'yi kazandı ve kendisine 2006'da Venedik Film Festivali'nde kariyeri onuruna Altın Aslan ödülü verildi.
Eraserhead, Blue Velvet ve Mulholland Drive gibi eleştirmenlerce takdir edilen film başyapıtlarının yönetmenliğinin yanı sıra, 1988'de Mark Frost ile birlikte yaratığı Twin Peaks adlı televizyon dizisi, 1990'da The Observer tarafından “ağ kurallarını değiştiren ve David Lynch'i Amerika'daki en çok konuşulan kültürel figür yapan bir yapım” olarak tanımlanmıştı.
Lynch, 1946’da Montana’da doğdu. Babası ABD Orman Servisi’nde araştırma bilimcisiydi ve Lynch küçükken ailesi sıkça yer değiştiriyordu. “Çocukluğum... Zarif evler, ağaçlarla çevrili caddeler, sütçü, arka bahçede kale yapmak, uçan uçaklar, mavi gökyüzü, beyaz çitler, yeşil çimenler, kiraz ağaçlarıydı,” diye hatırlıyordu. “Orta Amerika, olması gereken gibi.” Çoğunlukla idyatik olan çocukluğuna rağmen, sanatçı olma arzusu ailesiyle çatışmalara yol açtı ancak buna rağmen 1964’te Boston’daki Güzel Sanatlar Okulu'na kaydoldu.
Bir yıl sonra hayal kırıklığına uğrayarak okuldan ayrıldı ve iki yıl sonra Philadelphia'daki Pennsylvania Güzel Sanatlar Akademisi'ne kaydoldu. Philadelphia’da öğrenim görürken, Peggy Reavey adlı bir başka öğrencisiyle tanıştı ve 1967’de evlendiler. 1968’de bir kızları, Jennifer dünyaya geldi. 1974’te boşandılar ve Lynch, üç kez daha evlendi; her evliliğinden bir çocuk sahibi oldu.
1968’de Philadelphia'da okurken, 200 dolarlık bir bütçeyle Six Men Getting Sick adlı kısa filmi yaptı ve okulun Dr. William S. Biddle Cadwalader Anma Ödülü'nde ortak birincilik kazandı. Bir sonraki kısa filmi The Alphabet’i Amerikan Film Enstitüsü’ne gönderdi ve bu ona bir burs kazandırdı. Kısa bir süre sonra Los Angeles’a taşındı, burada enstitüde eğitim almaya devam etti ve Eraserhead’in fikrini geliştirdi. 20.000 dolarlık bir bütçeyle gece çalışarak ve gündüzleri The Wall Street Journal’ın kopyalarını dağıtarak çekilen film, gece seanslarında büyük bir popülerlik kazandı ve Lynch’i bir kült ikonuna dönüştürdü.
Film yapımcılığının dışında Lynch, sanatçı ve müzisyen olarak da çalıştı. Başlangıçta ressam olmayı isteyen Lynch'in sanata olan ilgisi, 2016 yapımı David Lynch: The Art Life adlı belgeselin de konusu oldu. Bugün, Francis Bacon'dan ilham alan tabloları New York’taki Modern Sanatlar Müzesi’nin özel koleksiyonunda yer almakta ve 2014'te Philadelphia Güzel Sanatlar Akademisi'nde sergilenmişti. Tabloları beğenilmiş olsa da, hiçbir zaman sineması kadar tanınmadı.
Lynch, aynı zamanda iki solo albüm yayımladı ve üç işbirliği albümü ile altı film müziği albümü çıkardı. Calvin Klein ile işbirliği yaparak, parfümü Obsession’ı tanıtmak için dört film çekti. Moda markaları Dior, Saint Laurent ve Giorgio Armani ile de çalıştı Alka-Seltzer ve New York’un Temizlik Departmanı için reklam filmleri üretti. 1997’de Milano Mobilya Fuarı’nda bir koleksiyon sundu ve 2011’de Paris’te Silencio adlı gece kulübünü yaratarak gece hayatına da göz attı.
Son yıllarda, 1973'te başladığı Transandantal meditasyon pratiğini savundu ve 2005’te David Lynch Vakfı'nı kurdu.