Vogue Forces Of Fashion London Notları

İlki 2017'nin kasım ayında New York'ta gerçekleşen Vogue Forces of Fashion etkinliği dikkat çekici başlıklar altında sektörün önde gelen isimlerini Londra, Roma, Mumbai gibi dünyanın farklı noktalarında ağırlama devam ediyor. Modanın birleştirici gücünden ilhamla hazırlanan etkinliğin en sonuncusu ise 26 Ekim tarihinde Londra Central Saint Martins'te "Podyumun Gücü" temasıyla gerçekleşti. Smoothie'leri ile viral olan sosyal medya favorilerinden Joe & the Juice kahvaltısı eşliğinde British Vogue’un Genel Yayın Yönetmeni Chioma Nnadi’nin açılış konuşmasıyla başlayan günün öne çıkan başlangıçları arasında Law Roach ile geçmişin ikonik podyum görünümlerini canlandırmak, Feben ve Connor Ives’in bir günde sıfırdan ürettiği iki elbisenin üretim aşamasıni izlemek ve John Galliano’dan modanın eski muhteşem hikayelerini dinlemek yer alıyordu.

Modanın hem geleneksel hem de modernleşen taraflarını öne çıkarmayı kendisine amaç edinen Forces of Fashion, Conner Ives ve Feben atölyesi ilehızlı modanın etkisiyle değişen dinamiklerinin de altını çiziyor. Dizili buharlı ütülerin, iğneli mankenlerin ve dikiş makinelerinin yer aldığı bir atölye eşliğinde etkinlik süresinde sıfırdan elbise üreten ikili, katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı. 

Fotoğraf: Sofi Adams

Zanaatkarlığın ve sürdürülebilirliğin sık sık öne çıktığı Forces of Fashion'da çevre dostu tasarımcı Stella McCartney'nin Chioma Nnadi ile gerçekleştirdiği panel de bu anlamda oldukça dikkat çekiyidi. Sürdürülebilir tasarımlara imza atmanın yoğun bir bilimsel süreçten geçtiğini belirtan İngiliz tasarımcı "Mesela bazı kırmızı halı davetleri öncesi yıldızların styling ekipleri bizimle iletişime geçerek 'çarşamba gününe kadar payetli bir elbiseye ihtiyacımız var' diyor ancak kendilerine üç günde ancak elbisenin çok az br kısmını hazırlayabileceğimizi açıklıyoruz" diyor. Tasarımlarında biyolojik olarak parçalanabilir payetler, laboratuar ortamında hazırlanan deriler ve bir su damlası ile çözünebilen ipekler kullanan McCartney, alanında uzman isimler ve bilim adamlarıyla gerçekleştirdiği bu araştırma sürecinin çok değerli olduğunu ve elde edilen sonuçların yavaş hareket etmeye değer olduğunu da ekliyor: "Doğa benim kurtarıcım. Ayrıca yenilik ve gerçeklik arasında hala doldurulamayan bir boşluk var." 

Fotoğraf: Sofi Adams

Method dressing akımıyla birlikte bu sene moda dünyasında sık sık gündeme gelen stylist daha doğru kendi tanımıyla imaj mimarı Law Roach, Forces of Fashion'ın öne çıkan diğer bir konuşmacısı. Modaya daha teorik bir açıdan bakan Roach, Zendaya ve Celine Dion gibi birlikte çalıştığı isimlerin imajını sıfırdan inşa ediyor. Yakın zamanda emekli olduğunu açıklayan ve sadece birkaç sevdiği isme müşteri portföyünde yer veren Roach, How To Build A Fashion Icon (Bir Moda İkoni Nasıl Yaratılır) adını alan ilk kitabını yayınladı: “Bu kitabı yazarken yaptığımızın işin ne kadar özveri gerektiğini bir kez daha bana hatırlattı." Katılımcılara Chicago'da geçen çocukluğu ve gençlik yıllarında eskici mağazalarında geçirdiği günler üstünden kariyer ve hayat tavsiyeleri veren Roach, “Kendinize bahse girecek kadar güvenmelisiniz. Mesela ben kariyerimi zirvede bıraktım" diyor. Çalıştığı her isimle farklı bir bağ kuran stil danışmanı, eski parçalara yeniden hayat vermekten hoşlandığını ve modanın insanlar üstünde iyileştirici bir güce olduğunu da belirtiyor. Celine Dion’un zor zamanlarında yanında olan Roach, Dion tarafından bu şekilde anlatılıyor: “Eşimi ve kardeşimi kaybettikten sonra seninle çalışmak iyileşmeme yardımcı oldu.” Dünyaca ünlü kırmızı halı davetlerinde birçok ünlü isimle çalışan Luxury Law favori görünümlerini ise şu şekilde paylaşıyor: Zendaya’nın Dune 2 filminin dünya prömiyerinde giydiği Mugler Robot takımı, Hunter Schafer’in Vanity Fair Oscar partisine giydiği Ann Demeulemeester’ın 2023 İlkbahar/Yaz koleksiyonuna ait olan tüy bandeau ve Celine Dion’un 2017 Billboard Ödülleri'nde giydiği bulut kollu elbise. 

Modada anı yakalamak ne kadar değerliyse sinema sektöründe ise bir role hayat verirken ne giydiğin o kadar önemlidir. acqueline Durran ve Saoirse Ronan’ın işbirliği de moda ile sinema sektörünü bir araya getiren büyülü çalışmalar arasında. 12 yaşından beri Durran ile çalışan aktris Saoirse Ronan, çok ses getiren yeni filmi Blitz'de bu işbirliğine devam ediyor. Forces of Fashion'da katılımcılar ile bir araya gelen başarılı oyuncu kendisi hakkında hiç bilmediğimiz bir gerçeği de bizlerle paylaşıyor: "The Outrun'dan (diğer yeni filmi) sonra yarı emekli olmayı düşünüyordum ve menajerime ‘Sadece Steve McQueen beni ararsa emekli olmam’ demiştim. Bunu söyledikten tam üç gün sonra beklenen telefon geldi." 

Fotoğraf: Sofi Adams

Yılda altıya yakın koleksiyon, birçok farklı işbirliği derken dünyaca ünlü tasarımcıların iş dışında nasıl bir hayata sahip olduklarını hiç düşündünüz mü? İnovatif tasarımcı Christopher Kane, Lena Dunham ile bir araya geldiği panelde bu soruyu "Modasız bir hayat düşünemem. Moda benim oksijenim” sözleriyle cevaplarken ünlü oyuncuya göre Kane "Modayı ve podyumu güçlü duygular yaratmak için kullanıyor.” Ancak bu kalbe dokunan parçalar, büyük bir mesaj ve ilham kaynağından geliyor. İngiliz tasarımcı “Kadınları ve onların temsil ettiği her şeyi seviyorum” sözleriyle eşi Tammy ve etrafındaki her kadından aldığı enerjiyi modaya dönüştürdüğünü öne sürüyor. Güçlü dişil enerjinin yanı sıra Kane’in hayata geçirdiği her renk, kalıp ve tema, çocukluğundan esinlenilmiş bir güç merkezi olarak öne çıkıyor. Daha önceden tartışılmaya açık konularla podyuma çıkan fikirleri, oldukça yüklü tepkiler almış olsa da Kane, duruma yeni bir bakış açısı getiriyor: “Yaratıcılığın nasıl karşılandığı önemli değil. Öfke, sevgi veya merak. Benim için her zaman kaçabileceğim bir yer olacak.”

Fotoğraf: Sofi Adams

Işıklar, kamera, drama! Müthiş bir enerji ve alkış ile karşılanan John Galliano, yakın arkadaşı ve geçtiğimiz aylarda viral olan Maison Margiela şovunun modellerinden biri olan oyuncu Gwendoline Christie ile Forces of Fashion sahnesinde bir araya gelerek herkesi kendine hayran bırakan hikayeleri izleyicilerle paylaştı. 1988 Central Saint Martins mezunu olan Galliano, eski okuluna gelmenin yarattığı nostaljiyle meslek hayatındaki ilk günlerini, müşteri portföyüne olan ilgisi ve üniversite öğrenciliğinden kreatif direktör dönemine yaşadığı hızlı geçişi anlatıyor. İngiliz tasarımcı “güzel egzotik yaratıkları” içine alan “Blitz Kids” hareketinin avangart duruşunu derinden etkilediğini belirken bu duruşun ilk koleksiyonu Les Incroyables'ın yaratım sürecine oldukça yardımcı olduğunu da dile getiriyor: “Suluboya kağıdını gerip çaya batırararak 18. yüzyıla ait vintage kağıt görünümünü elde etmeye çalışıyordum.” Galliano, drama istiyordu ve bu yüzden ilk koleksiyonu için rüzgarı podyuma getirdi. Peki bu drama sevdasının kaynağı neydi? Gençlik yıllarında İngiltere’nin ulusal tiyatrosunda çalışan tasarımcı, Judi Dench gibi teatral yıldızlardan bitmeyen bir ilham zinciri kazanmış ve bu şekilde mezun olmak için yarattığı koleksiyonu ile zirveye yükseliyor. Boutique Browns’ın sahibi Joan Burstein’in koleksiyonu satın olması ile bütün hayatı değişen genç John’nun ilk müşterisi dünyaca ünlü şarkıcı Diana Ross’un olduğu ortaya çıkıyor. Başlangıç noktasından günümüze gelirsek, Galliano’nun hikayesinin gittikçe güçlendiğini görüyoruz. Ancak Gwendoline’nin dediği gibi her şey “internet çağı ile değişti.” Senenin başında Paris Moda Haftası'nda sergilenen Maison Margiela Artisanal koleksiyonu, herkesin telefon ekranlarını doldurdu ama en şiddetli etkiyi büyük ihtimalle moda kültürünün ta kendisine yaşattı. Vogue tarafından “Dünyanın en etkileyici makyaj artisti” unvanını alan Pat McGrath’ın silikona benzeyen cilt makyajı ile mistik bir podyuma çıkan modeller, Galliano’nun neredeyse akışkan kıyafetlerini giyerek moda tarihine girmiş oldu. Bunca başarıdan sonra bir fırfırdaki elmas olmasını bekleyebilirsiniz, ancak John Galliano’nun tek istediği bütün hayalperestlerin bu mütevazi mesajı kullaklarına küpe edinmesi…“Kimseyi dinlemeyin. Bunu gerçekleştirecek olan sizlersiniz. Şüpheniz de olmasın. Sadece hayalinizi gerçekleştirin.”