Olduğu KADAR: Aksel Bonfil ile yeni tiyatro inisiyatifi KADAR’ı konuştuk

Bu oluşum neyi savunuyor?

KADAR bir bakıma kendini mecburen var etmiş bir oluşum. Eğlence sektöründe iş yapmak için bazen birtakım sıralara girmen gerekebiliyor. Yaptığın işin kalitesi her zaman seni öne çıkarmıyor. “Gerçekten yetenekliysen, çok çalışırsan karşılığını alırsın” sözü her zaman da geçerli değil. Bazen bir şeylerin çalışması için belirli yerlerde olman gerekiyor mesela, yeteneğinden bağımsız. Tiyatro dünyasında bu bahsettiğim sıralarda beklemek istemediğim için kendi özgür alanımı yaratmak istedim. Aslında aldığım hayır cevapları sayesinde. Bunu burada bütün açıklığıyla anlatmaya çalışıyorum çünkü birçok yetenekli insan bu sektörün dinamikleri ile baş edemediği için vazgeçti. Bütün şeffaflığı ile anlatmak isterim ki bu inisiyatif senaryosunu birilerine yollamış ama cevap alamamış insanlara bir hatırlatma olsun. Kendin yapabilirsin. Ben de kendim yapmak için kurdum.

İnsanlar bu oluşum bünyesinde izleyecekleri işlerle neyi deneyimlesin istiyorsun?

30’lu yaşlarımın başında insanlar bana ne iş yapıyorsun diye sorduğunda yazarlık diyordum. Onlar bana işlerimin kendisini sorunca bir bakıyordum ki hepsi sipariş işler. Reytingi, yapımcıyı, kanalı, yeri gelince oyuncuyu memnun etme çabası içinde yazılmış işler. Böyle dinamikler olunca işleri de bazı formülleri tutturmaya çalışarak yazıyorsun. Bu da özgürlük alanını kısıtlıyor. Seyirci de formül işlerden sıkıldı. Bu yüzden KADAR da onları tiyatro salonlarına davet ediyor. Çünkü tiyatrolarda başka hikayeler de var. Unutmayalım ki bugün İstanbul’da bir ay boyunca her akşam başka bir yere gidip iyi bir tiyatro deneyimi yaşayabilirsin. Benim oyunumda oynayan isimler televizyonda tanınmış ve kariyerlerinde birçok başarı kaydetmiş insanlar ama onlar da her şeye rağmen özgün bir hikayenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorlar. Tiyatro oyunculara daha derin karakterler yaşatma fırsatı sunuyor. Kendilerini tanıyan seyircilerin ise bu isimleri başka hikayelerin içinde görmek hoşlarına gidecek. İzleyiciler kadar bu oluşumun parçası olacak insanlar için de bir niyetim var; burası tiyatro alanında kendi sesini duyurmak isteyen sanatçıların projeler ürettiği ve kendilerini ve de insanları mutlu ettiği bir yer olsun.

KADAR perdelerini "Eksik" oyunu ile açıyor, biraz oyundan bahseder misin?

Pandemi sonrasında yazdım. Datça’da Değirmenbükü’nde bir çiftlik evinde, domuzlar, sinekler, bir baba bir oğul. Oyun biraz da erkeklik meselesi üzerine, kadınların olmadığı bir dünyada erkeklerin başına gelebilecekler biraz da. Oyuncu kadrosunda Hande Doğandemir, Aytaç Şaşmaz ve Levent Can, yer alıyor. Yerli bir metin. Tiyatro dünyasında yerli metinler çok önemli. Bu oyun özelinde Begüm Ertuğrul ortak yapımcı, Omnia ise uygulayıcı yapımcı.

Oyundan tek bir ders çıkaracak olsaydı bu ne olurdu?

Sarılın. 

KADAR’ın geleceğinde neler var?

Tiyatrodan para kazanılmaz derlerdi. Ben nasıl olur diyordum. Doğruymuş. Kimse tiyatroyu para kazanmak için yapmıyor genelde. Tiyatro gönülden yapılıyor. Bir nicelik bir de nitelik var. Televizyon ile birçok kişiye ulaşabilirsin ama bu işin niteliğine dair bir şey söylemez. Burası şu anda da gelecekte de nicelikçi değil nitelikçi bir oluşum olacak. Buranın geleceği de sektördeki birçok dinamiği pas geçebilen bir yapı olmasında. Kısa, orta ve uzun vadeli planlar var ama özetle burada kendi yazdığım işleri yapmak istiyorum, her yıl mutlaka birkaç oyun yapmak hedefindeyim. Podcast ve Youtube içeriklerine de önem veriyorum, ileride bir de sinema hayalim var.