MAYBE'nin Başarısının Arkasındaki Dostluk

“Arkadaşlara seçilmiş aile demek klişe bir söylemdir ama bu gerçektir. Arkadaşlar seçilmiş ailelerdir, özellikle de doğduğunuz yerde yaşamıyorsanız. Bu aile ilişkisinin temelindeki en önemli nosyon ise karşılıklı güvendir. Biz beraber MAYBE’yi kurmadan önce arkadaştık. Bizim iş ilişkimizin temeli de arkadaşlık. Bilirsiniz; arkadaşlarla iş yapmak risklidir derler. Biz birbirimizi dinliyoruz. Birbirimizin ne sevdiğini biliyoruz. Ortak değerler paylaşıyoruz.” 

Kevin ve Charles için arkadaşlık, sadece ikisinin arasındaki bir konu değil. Arkadaşlık onların çalışma pratiklerinin bir parçası. “Bizim işimiz çok fazla ortaklık getiriyor. Biz birer sanatçı gibi bu işi kendimiz yapmıyoruz. Ortada çok fazla bileşen var; yönetmeninden stilistine, makyajından fotoğrafçısına… Herkesle arkadaş olman gerekmiyor illa ki ama arkadaşça olmak önemli. Zaman, bu kavram için çok önemli, arkadaşlık zamanla gelişiyor. Ajans olarak başta genç tasarımcılar için çeşitli çalışmalar yaptık, Coperni özelinde markanın tasarımcıları zaten bizim arkadaşlarımızdı veya Proenza Schouler’a gelirsek, tasarımcılarla her şey organik olarak gelişti, onlarla arkadaş olduk. Biz arkadaşlarla çalışmanın gücüne çok fazla inanıyoruz. Aslında biraz da bu yüzden işleri yaparken genelde her şey harmoni içinde geçiyor. Herkes beraber konuşuyor, ortada bir hiyerarşi olmuyor.”

MAYBE bugün Louis Vuitton, Tod’s, Coperni ve Versace gibi moda dünyasının en büyük markalarına işler üretiyor. Arkadaşlığı çalışma pratiğinin merkezine yerleştiren bir oluşum. Kevin ve Charles, arkadaşlığın yaratıcı süreçlerdeki yeri hakkında ne düşünüyor merak ediyorum. “Duygusal bağlar yaratıcı süreçleri etkiler. Arkadaşlık duygusal bağlarla ilgilidir dolayısıyla yaratıcı süreçler arkadaşlıklardan etkilenir.”

Peki arkadaşlık nelerden etkilenir? Kevin ve Charles hemen cevap veriyor: “Küçük şeylerin birleşiminden.” Onlar iyi arkadaşlığın ilişkide alınan büyük eylemlerden değil de arkadaşlık süresince biriktirilen küçük anlardan oluştuğunu söylüyor. Onlara göre her arkadaşın yeri de ayrı. Ama arkadaşların ortak bir yanı da var, arkadaşlıklar onlara mutluluk veriyor ve yeni şeyler keşfetmelerini sağlıyor. Ve yeni keşifler onların durmaksızın peşinde oldukları bir konu. Gerçek dünyada veya hayal dünyasında, fark etmez.  CAN REMZİ ERGEN