Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Psikologlara göre ilk buluşmada, hem kendini ifade etmek hem de karşındakini tanımak için en ideal süre, 90 dakika.
İlk buluşmaların nasıl geçeceğini önceden kestirmek neredeyse imkansızdır. Bazen sohbet yarım saat içinde tıkanır, bazen de öyle akar gider ki zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız. Bir bakmışsın beş saattir gülüp konuşuyorsunuz ya da gözleriniz çoktan çıkış kapısını aramaya başlamış. İşte tam bu noktada, birçok insanın kurtarıcısı olan “90 dakika kuralı” devreye giriyor.
TikTok’ta 90 dakika kuralını ortaya atan içerik üreticisi @cara_hays bir yıl boyunca tam 30 farklı ilk buluşmaya gitmiş ve sonunda bu yöntemin en verimli taktik olduğunu fark etmiş. Hays’e göre, bir buçuk saat, hem karşındakini tanımak hem de kendini göstermek için ideal bir süre. Üstelik bu süre, kibar bir şekilde buluşmayı sonlandırma fırsatı da veriyor. Eskiden randevuları gereğinden fazla uzattığını söyleyen Hays, artık her buluşmaya küçük bir mazeretle gidiyor. Bunlar “köpeğimi gezdirmem gerek” ya da “spor antrenmanım var” gibi basit mazeretler olabiliyor. Bu sayede ilk buluşma için belirlenen sürenin dışına çıkmıyor.
Psikoterapistlere göre bu kuralın gücü belirsiz anlara düzen ve sınır kazandırmasında yatıyor. İlk buluşmalar çoğu zaman stresli olur; ne kadar süreceğini ya da nasıl biteceğini bilemezsiniz. Bu sebeple psikologlara göre 90 dakika; sinir sistemimizin sakinleşmesi, karşımızdakinin enerjisini anlamamız ve onunla doğal bir şekilde sohbet etmemiz için ideal bir süre. Yani bu yöntem sadece “erken kaçış planı” değil, aynı zamanda kendimizi daha rahat hissetmemizin de bir yolu. Sürenin kısa olması, kendimizi kasmadan daha doğal davranmamızı kolaylaştırıyor. 90 dakika ne yüzeyde kalacak kadar kısa, ne de sıkıcı hâle gelecek kadar uzun. Öte yandan bir buçuk saat sonunda çoğunlukla ikinci buluşmanın olup olmayacağı konusunda kararınızı vermiş oluyorsunuz.
TikTok’ta @dani.coco1 adlı bir başka içerik üreticisi, uzun süren buluşmaların genellikle “sahte bir yakınlık hissi” yarattığını söylüyor. Saatlerce konuşmak, karşındakini henüz tam tanımadan güçlü bir bağ kurmuşsun gibi hissettirebiliyor. Psikoterapistler de uzun buluşmaların genellikle yanlış bir umut verdiğini düşünüyor. Oysa kısa ve öz buluşmalar, duygularını aceleye getirmeden, karşılıklı etkileşimi sindirerek ilerlemenize yardımcı olabilir.
Buluşma mükemmel geçiyorsa kurala sıkı sıkıya bağlı kalmak zorunda mıyız? 90 dakika fikrinin mimarı Hays’a göre esneklikler tanınabilir ancak kendi sınırlarımızı da unutmamamız gerektiğini hatırlatıyor. Sonuçta 90 dakika kuralı katı bir yasadan çok bizi dengede tutan bir rehber. Hem kendimize hem karşımızdakine adil bir şans vermenin en pratik yollarından biri.