Bir Statü Sembolü Olarak Bahçecilik

Son yıllarda ünlüler arasında bir trend yükseliyor: Özenle bakılan çiçek bahçeleri, artık Birkin çantaların yerini alıyor gibi görünüyor. Meghan Markle, sosyal medyada büyük ses getiren paylaşımlarında, kendi bahçesinden topladığı çiçekleri sofrasına serpiştirdiğini gösterdi. Blake Lively, çiçek düzenlemeleriyle uğraşırken kendini “dünyanın en şanslı insanı” gibi hissettiğini dile getirdi. Pamela Anderson ise, güllerini sergilediği bir dizi gönderide hayatı bir bahçeye benzeterek, yeniden başlama ve yeniden şekillendirme özgürlüğüne vurgu yaptı.

Bu yeni fenomen “floral flex” olarak adlandırılıyor: Kusursuz pozlar, özenle ayarlanmış ışıklar ve çoğu zaman topraktan arındırılmış kareler, sosyal medyada kadınsı yaratıcılığın ve ince özenin göstergesi olarak yer buluyor. Bu yeni akım, “tradwife” (geleneksel cinsiyet rollerini benimseyen kadın) olarak adlandırılmaktan ziyade, daha çok estetik tatmin ve kişisel keyif odaklı bir trend olarak öne çıkıyor.

 

 

 

 

 

View this post on Instagram

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

A post shared by Meghan, Duchess of Sussex (@meghan)

İngiltere merkezli influencer Lydia Millen, bahçeciliğe COVID-19 karantinası sırasında adım attığını anlatıyor. İlk zamanlarda sebze ve ot yetiştiren Millen, artık daha çok estetik değeri yüksek geranyumlar ve İngiliz gülleriyle ilgileniyor. Ona göre çiçek bahçeleri hem yaratıcılık hem de ruhsal huzur sunan bir alan. Pinterest’in 2025 trend raporuna göre “çiçek bahçesi” aramaları son dönemde yüzde 259 artış gösterdi. TikTok’ta popüler olan “kaotik bahçecilik” akımı ise, çiçek tohumlarını rastgele ekerek sonuçları gözlemlemeyi teşvik ediyor.

Sosyal medyada 60.000 takipçisi bulunan Sarah Hayroyan, insanların doğayla yeniden bağ kurmak ve yaratıcı bir hobi edinmek amacıyla çiçek bahçeciliğine yöneldiğini söylüyor. Ona göre çiçek yetiştirmek, meyve ve sebze yetiştirmeye kıyasla daha az emek istiyor ve estetik açıdan daha ulaşılabilir bir uğraş sunuyor. Millen ise çiçeklerle uğraşmanın, yoğun iş temposu ve “girl-boss” kültürünün yarattığı baskıyı hafiflettiğini belirtiyor. Bir avuç toprağın içinde milyarlarca organizmanın var olduğunu görmek, hayata bakışı değiştirebiliyor. Nara Smith gibi bazı ünlü isimler de çiçeklere olan ilgilerini dile getiriyor. Henüz kendi bahçesini kurmamış olsa da bu alana yatırım yapmayı düşündüğünü söylüyor. Diğer influencer’lar ise çiçek makaslarından dekoratif objelere kadar pek çok detayı paylaşarak takipçilerini bu estetik dünyaya davet ediyor.

Tüm bu gelişmeler, yalnızca lüks bir yaşam tarzı göstergesi değil; aynı zamanda ekonomik belirsizlikler ve enflasyon gibi zorluklar karşısında sadelik ve kendi kendine yetebilme arayışının da bir ifadesi olarak öne çıkıyor. Artık yeni statü sembolü lüks bir Birkin çanta değil, sevgiyle bakılan ve özenle yetiştirilen çiçek bahçeleri oluyor.