Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Değişken cilt tiplerine özel formüllerle güncellenen akıllı tonikler, bakım ritüellerinde terfi arayışında. Peki, onlara ihtiyacımız var mı sahiden?
Bir zamanlar cilt bakım rutinlerinin vazgeçilmeziydi. Geçmiş nesillerden bize miras kalan, annelerimizin pamuğa damlatıp her gece özenle uyguladığı tonikler; kızarıklık, tahriş ve hassasiyet yaratabilen alkollü içeriklerine dair bilgimiz arttıkça tezgahlarımızdan kalktı, banyo dolaplarının arkalarına itilerek unutulmaya yüz tuttu. Ancak şimdilerde, toniklerin imaj yenilediği bir dönemdeyiz. Öyle ki, cildin pH seviyesini dengelemeyi vaat edenler şöyle dursun, tene nem aşılayanlardan akne oluşumunu önleyenlere ve tene parlaklık katanlara, yepyeni işlevlerle ve nazik formüllerle tazelenen bir ürün serisi var karşımızda. Akıllardaki soruysa baki: Tonikler, zamana ve yatırıma değer mi sahiden?
Çok değil, birkaç yıl öncesine kadar bu soruya hayır cevabını verenlerdendim. Ta ki, pandeminin hızla seyrettiği, kendimizi katmanlı bakım ritüelleriyle iyileştirmeye çabaladığımız karantina döneminde kuruya dönük karma cildimi nemlendirip yatıştıran, yumuşatıcı niteliğiyle beni hayrete düşüren bir tonik keşfedene kadar. “Cildin pH seviyesini dengelemek, yıkama jelleriyle ciltten çıkmayan inatçı kiri, makyaj kalıntılarını ve pürüzleri gidermek, toniklerin halen başlıca işlevleri arasında olsa da asıl nüans, içerik ve formüllerinde” diye giriyor söze, L'Oréal’in cilt geliştirme inovasyon ve araştırma bölümü başkan yardımcısı Paula Cziryak. “Tonik kategorisinin bu açıdan büyük bir evrim geçirdiğini söylemek mümkün. Zira tüketici artık tercih ettiği niteliklerde -su bazlı, yoğun jel yapılı veya sütlü- ürünler bulabiliyor. Özetle tonik, yoğunluk ve dokusu her ne olursa olsun, halen cildin doğal dengesini koruyan en temel ihtiyaç.”
Tıpkı benim gibi toniğin cilt kalitesine katkısını anlamak, yarattığı değişimi bire bir deneyimlemek için ürün seçmeden önce cilt tipi ve ihtiyaçlarınızı gözden geçirin. Fenty Beauty’den çıkan Fat Water Hydrating Milky Toner Essence, örneğin, cilt dokusunu bir nevi uyandırmak üzere demirhindi özleri ve nemlendirici özellikli hiyalüronik asitle formüle edilmiş. Özellikle soğuk mevsimde benimkisi gibi ışıltısını kaybeden ciltler için biçilmiş kaftan. Parlamadan mustaripseniz eğer, tercihinizi salisilik asit ve organik üzüm suyunun yanı sıra altı farklı arındırıcı esansiyel yağ da barındıran Vinopure Purifying Toner’dan yana yapabilir; Caudalie’nin akneye yatkın ciltlere özel geliştirdiği formülle cildi siyah noktalardan ve fazla yağdan arındırıp, parlama sorununa son verebilirsiniz.
Farklı sorunlar mı? Glowoasis, içeriğindeki vegan probiyotikler ve murumuru sayesinde ultra hassas ciltleri hem arındırıyor hem de yatıştırıyor. Fresh’in gül yağı, melek otu özü ve hiyalüronik asitle güçlendirilen formülü, kuru ciltleri suya doyuruyor. The Ordinary’nin anti-aging özellikli solüsyonu, yoğun glikolik asit içeriği sayesinde mat ciltleri canlandırıyor, ince kırışıklık görünümünü de hafifletiyor. Değişen havalar, kirlilik ve agresif temizlik ritüellerine yenik düşen, pH dengesi bozulan ciltlere özel geliştirilen Clarins Hydrating Toning Lotion ise cilt mikrobiyatasını dengelemeyi garantileyen, tonik kategorisine bilimsel yaklaşım sergileyenlerden.
Purifying Toner CAUDALIE; Hydrating Toning Lotion CLARINS PARIS; Vinopure Fat Water FENTY SKIN; Hydra Bounce Pure Shots YSL; Glycolic Acid 7% Toning Solution THE ORDINARY; Probiotics + Murumuru Ultra Calming Toner GLOWOASIS