Sarah Jessica Parker’ın Güzellik ve Bakım Rutini

“Güzellik felsefem, yalın ve etkili olandan yana. Sabah-akşam dokuz adımlı bakım ritüeline sadık kalanlara saygım büyük, ancak bunun için gerekli sabır ve dikkat yok bende. Kadınlardan neden bunu beklediğimizi anlayamıyorum; zaman çok değerli. Özellikle uğraştırıcı akşam rutinlerinden hoşlanmıyorum. Yüzümü ne bulursam onunla temizliyorum, ki bu genelde kalıp sabun oluyor. Kokulu ürünler ve C vitamini bana iyi gelmiyor. Kızlarıma tek nasihatim, daima güneş kremi kullanmaları. Öte yandan Botoks yaptırmıyorum, çünkü bir oyuncu olarak kaşlarımı hareket ettirebilmek istiyorum. Onun yerine Sofwave’i tercih ediyorum; sonuçları tatmin edici ama biraz can yakıyor. Bazen, yüzümde sivilce çıktığında kortizon iğnesi yaptırıyorum, ki bu da çekim sonrası ekranda görünen o sivilceyi yok etmekten çok daha kolay.”

“Sabahları ilk iş haberleri açıyor ve bir fincan kahve içiyorum, ama yalnızca bir fincan! Suyun kaynamasını beklerken tam 15 yıl önce bana hediye edilen, buzdolabında sakladığım yeşim taşı ile yüzüme masaj yapıyorum. Bir yandan da (The New York Times gazetesinin) Wordle bulmacasını çözüyorum!”

“Dudak parlatıcısı ve dumanlı makyaj için ideal bir göz kalemi, makyaj çantamın vazgeçilmezleri. Rimel ve baz kullanmıyorum. Milk Makeup’ın stick allığını seviyorum, çünkü cilde nüfuz ediyor ve kalıp gibi durmuyor. Ben cildi gösteren makyajı seviyorum. Örneğin, makyaj bazını RoC’un nemlendiricisiyle karıştırarak dokusunu biraz daha inceltiyorum. Cilde hafif bir ışıltı veriyor ama fazla da parlamıyor. Nemlendiriciye bayılıyorum ve gün boyunca yeniliyorum. Etkisini pek anlamasanız bile her şeyi daha taze gösteren bir şey bu... RoC Hydrate and Plump Moisturiser ve Max Hydration Moisturiser, favori ürünlerim. Ve parfüm, parfüm, parfüm! Üç farklı koku kullanıyorum, Guerlain’in Vetiver’i gibi erkek parfümlerini çok seviyorum.”

Zamanı durdurmak istiyor muyum? Hayır. Zaman makinesi istiyor muyum? Hayır. İşim gereği sürekli aynaya bakmak zorundayım ve gerçekleri inkar edemem. İyi hissetmeyi ve diğer insanların da iyi göründüğümü düşünmelerini istiyorum elbette. Ama ötesi elimde değil. Bu yüz benim yüzüm. Nokta.”

“Okuma aşkımı annemden almışım; birbirimize sürekli yeni çıkan kitaplarla ilgili mesaj atıyor, kitaplarımızı değiş tokuş ediyoruz. Okumak benim için farklı zamanlarda, farklı nedenlerden ötürü hep önemliydi. İşim pek öngörülebilir değil; kitaplarsa yaşamımdaki gerçek değişmezler. Sanırım odaklanmak, kendimi güvende hissetmek için okuyorum. George Gissing’in New Grub Street adlı romanı en sevdiklerimden; yayımcılık ve aşka dair muhteşem, sürükleyici bir hikaye... Elysha Chang’in karmaşık ve sofistike zafer öyküsü A Quitter’s Paradise’ına da deli oluyorum.”