Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dermatoloji uzmanı Dr. Vildan Şengöz'e son zamanların popüler cilt bakım uygulaması PRP hakkında merak edilenleri sorduk.
Fotoğraf: Cüneyt Akeroğlu, Moda Editörü: Konca Aykan
Son yıllarda cilt bakımı hak ettiği değeri görüyor diyebiliriz. Tam kapatıcı, porselen görünümlü bir makyajdansa sağlıklı ve kaliteli bir kanvasa sahip olmanın önemine olan farkındalık giderek artıyor. İşte bu noktada, disiplinli bir cilt bakım ritüelinin yanında etkili ve kanıtlanmış sonuçlarıyla profesyonel bakım uygulamaları devreye giriyor. PRP, seçenekler arasındaki en popüler işlemlerden biri. Dermatoloji uzmanı Dr. Vildan Şengöz'e son zamanların popüler cilt bakım uygulaması PRP (Platelet Rich Plazma) hakkında merak edilenleri sorduk.
Öncelikle PRP tedavisi tam olarak nedir?
PRP yani Platelet Rich Plazma işlemini kandaki iyileştirici güce sahip etkenlerin cilt şikayetlerini gidermek için kullanılması olarak basitçe özetleyebiliriz. Cildimiz kesilince veya yaralanınca hemen kanamanın durması ve dokunun kendini hızlıca onarması gerekir. Sağlıklı bir kişi yüzeysel yaralanma ve kesiklerin birkaç dakika içinde hızlıca iyileşmeye başladığını bilir. Böyle zamanlarda ilk alarma geçen ve doku tamiri için en acil ve kıymetli malzemeleri getiren, trombosit (Platelet) isimli küçük kan pulcuklarıdır. Trombositin asıl görevi pıhtılaşma yapmaktır. Bu nedenle, güçlü ve besleyici molekülleri yapısında taşır.
PRP uygulaması yaklaşık 20 yıl önce, bu pulcuk yapısındaki hücrelerin büyüme faktörlerini serumdan ayırıp hasarlı dokuda kullanarak ve iyileşmenin hızlandığını gözlemleyerek ortaya çıkarıldı. Başlangıçta ortopedi ve yüz cerrahisinde onarım yapılan bölgeye enjekte edildiğinde normalden daha kısa sürede ve hasarsız iyileşen dokular gözlendi. Daha sonrasında dermatolojide doku hasarını yavaşlatmak, erken dönemlerde engellemek ve yaralı durumlarda iyileşmeyi hızlandırmak için kullanılmaya başlandı.
PRP’nin cilde faydalarından bahsedebilir misiniz?
Bu uygulama dolgu ve botoks işlemi gibi değildir. Anında dolgunluk veya çatık görünüşün açılması gibi etki göstermez. Ancak, düzenli uygulamalarla cildin sağlıklı, ışıltılı, kaliteli ve yaşlanma etkilerini daha az gösterir olmasını sağlar.
PRP, özellikle kolajen ve elastin sentezini sağlayan hücrelerin güçlenmesini destekler. Böylece sıkılığını ve esnekliğini kaybetmeyen ciltte kırışıklık ve sarkmaların önüne geçilebilir. Yanık ve yaralanmalarda, plastik cerrahi işlemlerinden sonra iz kalmasını azaltmak ve daha hızlı iyileşmeyi sağlamak için de PRP’den faydalanılabilir. Tabi izlerden bahsetmişken, akne izlerini de unutmayalım. PRP akne izlerinin erken döneminde destek bir işlem olarak tercih edilebilir. Bu işlem leke ve pigmentasyon tedavilerinde de koruyucu ve güçlendirici olarak görev alır.
Yüz bakımı dışında PRP’nin fayda sağladığı başka alanlar neler?
PRP iyileştirici ve güçlendirici bir işlem olduğu için tabi ki var. Bu uygulama kilo alma ve gebelik dönemi çatlaklarında, iz tedavisinde diğer uygulamalara destek olur.
PRP esas olarak büyüme ve kök hücrelerle güçlendirme temelli olduğu için, hangi bölgenin ihtiyacı varsa ciltte o kısma yardım sağlar. Bu nedenle, saçları zayıf ve ince telli olanlarda dökülme ve açılmaları beklemeden belli aralıklarla PRP uygulanması, ileri yaşlarda güçlü ve sağlıklı saçları destekler. Tetkiklerle başka hastalık olmadığı zamanlarda saç dökülmesi tedavilerine destek olarak da PRP uygulanır.
Ek olarak PRP el ve dekolte bölgesine UV hasarını, nemsizliği gidermek ve incelen bağ dokusunu güçlendirmek için yapılabilir.
PRP ile birleştirmeyi tavsiye ettiğiniz farklı işlemler var mı?
PRP işlemi tek başına mucizeler yaratmaz. Beraberinde sağlıklı beslenme, egzersiz ve zaman zaman gerekli diğer dermokozmetik uygulamaların eşlik etmesi uygun olur. Yapılan işlemin ana etkisi bilinirse, ona göre yapılır.
Bazı durumlarda damardan glutatyon ve C vitamini uygulaması PRP ile beraber yapılır. PRP uygulaması her zaman koruyucu ve güçlendirici olduğu için, diğer işlemlerle olumlu etkileşir. Gerek mezoterapi gerekse gençlik aşısı gibi işlemlerde kolajen ve hyalüronik asit verildiği için, birbirlerinin etkilerini destekleyeceklerdir. Bütün bu uygulamaların kaç seans ve hangi aralıklarla olacağını kişinin durumuna ve şikayetlerine göre dermatoloğu belirleyecektir.
PRP’yi kimler tercih etmeli ve PRP kimlere uygulanamaz?
PRP için en uygun kişiler 20-60 yaş aralığında, sağlıklı beslenen, çoklu ilaç kullanmayan ve sigara içmeyen kişiler. Kişi ne kadar sağlıklıysa, kan hücreleri de o kadar zengin olur. Bu da tedavinin gücünü katlar. Beslenme ve yaşam tarzı iyi olmayan kişilerin PRP için iyi bir aday olmadıklarını biliyoruz.
Ek olarak PRP, yüzde ifade değişikliği oluşturmadan ve herhangi bir kimyasal madde kullanmadan yapıldığı için çok sık tercih edilen bir uygulama. Yani daha doğal bir hayat rutini benimseyen, kimyasallardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışan kişiler için biçilmiş kaftan diyebiliriz.
Kötü beslenme ve yaşam tarzının dışında, PRP işlemi kan hastalığı ve kanama sorunu olanlara da yapılamıyor. Ayrıca rozacea ve akne şikayetlerinde, cildi güçlendirmek için doktor tarafından uygun görülürse yapılabilen bir işlem PRP. Özel hastalık durumlarındaysa yapılıp yapılmayacağına tabi ki yine dermatolog karar veriyor.
Peki PRP nasıl uygulanır? İşlem öncesi ve sonrasında nelere dikkat edilmeli, yan etkileri neler?
İlk olarak mümkünse birkaç gün öncesinden kişinin sağlıklı beslenmesini, alkol ve kahveden uzak durmasını öneriyoruz. Uygulama gününde, klinikte özel PRP tüplerine danışanımızın kanını alıyoruz ve santrifüj ederek serum kısmını elde ediyoruz. Bu serumu özel uçlu iğnelerle derinin orta kısmına veriyoruz.
Saç, yüz, el ve dekolte bölgesi en sık işlem yapılan yerler. İşlemden sonra cildin hassasiyetine göre birkaç saat sinek ısırığı gibi kabartılar olabiliyor ve işlem sonrasında 3-4 saat kadar buhar banyosu ve egzersiz önermiyoruz. Çünkü cildin sakin kalması onarım için daha iyi oluyor.
PRP işlemi için en doğru zaman nedir?
Ailesel veya yapısal olarak lekelenmeye müsait cildi olan kişilerin 20’li yaşlardan itibaren mevsim geçiş dönemlerinde, yaz tatiline çıkmadan önce ve tatil dönüşü koruyucu olarak PRP yaptırmasını öneriyoruz. Bu işlemle pigment ve bağ doku hücrelerinin deformasyonu yavaşlıyor ve lekelenmeye karşı cilt güçleniyor. Aynı şekilde, saç uygulaması ve dekolte bölgesine yapılacak PRP, tatil dönüşü olabilecek kırışma, saç kurulukları ve lekelere karşı koruyucu oluyor.
Leke, nemsizlik ve ince kırışıklık hali ön plandaysa, 30’lu yaşların başında bu tablolar yerleşmeden PRP koruyucu olarak yapılabiliyor. Özel bir durum söz konusu olmadığında, kişi 30’lu yaşlarından itibaren belirtilen tüm bu şikayetler için PRP’ye başlarsa, 50’li ve üzeri yaşları daha az yaşlanmış ve sorunsuz bir ciltle karşılayabiliyor.