Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Jendue yeni bir moda öyküsü yazıyor. Başrolde en sıradışı, etkileyici ve karakterli haliyle denim var.
Denim yüzyıllardır moda dünyasının başrollerinde. Dayanıklılığı ve zamansızlığıyla her dönem yeniden yorumlanan bu kumaş yaşamlarımıza 19. yüzyılda işçi giysilerinde kullanılmaya başladığında girdi aslında. Lunch Atop a Skyscraper adlı ikonik kareyle daha 1930’ların başında zihinlere kazınmıştı bu dayanıklı materyal. New York’taki bir gökdelen inşaatında yüzlerce metre yükseklikte bir çelik kirişin üstünde denim pantolonlarıyla oturan 11 işçiyi görüntülüyordu fotoğraf. İkonik denim karelerinin ilkini yüzlercesi takip etti. James Dean yürek hoplattı, pop’un dünya çapında kraliçesi Madonna giydi; 2000’lerin başında dillerden düşmeyen bir aşk yaşayan Justin ve Britney tamamen denim look’larıyla magazin gazetecilerine pozlar verdi. Moda dünyasının en yaratıcı tasarımcıları, bir daha bırakmamak üzere benimsemişti denimi artık.
Cansu Sahra Yıldırım
Geldiğimiz noktada, Jendue gibi markalarla, denim haute couture ile hızlı moda arasında bir köprü kuruyor. Jendue, Cansu Sahra Yıldırım’ın kurduğu, cesur ve sıradışı tasarımlarla denim algısını yeniden şekillendiren, beklenmedik yorumlar katan bir marka. Dördüncü sezonunu Whispers of Denim koleksiyonuyla kutlamaya hazırlanan Jendue’nün alametifarikası yalnızca estetik kaygılara bağlı kalmadan, gerçek tasarım sürecini gözler önüne seren, emeği vurgulayan tasarımlar. Yıldırım ve ekibi her bir koleksiyon için belki de aylar süren titiz çalışmalarla kumaşların seçiminden dikiş tekniklerine kadar her detayla yakından ilgileniyor ve ortaya denimin bambaşka bir yorumu çıkıyor. Sıradışı tasarımın beyinleri, Yıldırım’ın tasarım ekibinden Nurgül ve Elif. Jendue’nün tasarım vizyonu, haute couture’ün zarafetini denimle buluştururken rahatlık ve şıklık vaat etmek. Yıldırım’ın liderlik ettiği ekibin yarattığı koleksiyonlar birer giyim parçasından çok giyen kişinin kimliğini ortaya koyan, yapısalcı birer sanat eseri niteliğinde.
Markanın hızla küresel modada da yükselişe geçmesi şaşırtıcı değil. Jendue’nün globalde ilk adımları, Sahra’nın tasarımcısı Sara ile çıktığı bir keşif yolculuğuyla atılmış; hâlâ da birlikteler. Pierre Consulting’den Pınar Erbil de global açılımın arkasındaki isimlerden. Stratejilerinde titizler ve bu titizliği marka DNA’sına ustalıkla yansıtıyorlar; çünkü birincil hedefleri güçlü, tasarımlara bakınca kolayca tanıyabileceğiniz bir marka dili yaratmak. Branding sürecindeyse Metin Gürsoy ve ekibiyle çalışıyorlar. İlk tasarımların ruhunu ve markanın özgün dokusunu oluşturan bu birliktelik, zamanla büyüyüp bugün Jendue’yü global arenada güçlü bir moda markası haline getirmiş. Amerika pazarında güçlenmeleriyse The New Order ve Can Akçetin önderliğinde olmuş. Jendue bugün Flying Solo, Nordstrom, Macy’s, Urban Outfitters, Pop La Hollywood, Fltrd, Link Store, Porterist gibi prestijli satış noktalarında. Öğrendiğimize göre yine Pınar Erbil vizyonuyla franchise adımları da atılmaya başlanmış; yani Jendue’nün global öyküsünde yeni bir bölüm açılıyor. Bu özel ekip için Jendue bir markadan öte; bir kimlik, bir duruş ve en önemlisi tutkuyla, büyük hedefler ve titiz bir vizyonla inşa edilen
bir miras.