Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Antik Yunan uygarlığından günümüze kalan tek miras engin felsefe anlayışı değil. Agoralarda politikayı, bilimi ve sanatı tartışan bu ilerici insanlar, drape ile günümüz kadınına oldukça feminen bir silüet armağan ediyor.
Drape, Ansiklopedik Giyim-Kuşam ve Moda Sözlüğü’ne göre “giysideki pili ve büzgüler” anlamına geliyor. Kumaş ve siluet arasında müthiş bir sinerji yaratan drape, tasarımlara heykelsi bir görünüm, kendinden emin bir feminenlik katıyor. Onu, sözlükleri karıştırıp merak etmemizi sağlayan ve moda tarihinin hayli kabarık dosyasında arama arzusuna kapılmamıza neden olarak bu yazının konusu haline getirense 2024 İlkbahar/ Yaz koleksiyonlarındaki zengin varlığı ve karşı konulamaz cazibesi. Bu tasarımlar, drape Jacquemus bir elbise, Blumarine bluz ya da Givenchy bir etek, tek başına size bir Antik Yunan ya da Roma döneminde yontulan kusursuz bir mermer heykel siluetini bahşedebilir, hatta sizi mitolojik bir tanrıça gibi hissettirebilir.
Drapenin tarihinde Antik Yunan ile 2024 İlkbahar/Yaz sezonu arasında hayli etkili bir parantez açan üç tasarımcı var: Madeleine Vionnet, Paul Poiret ve Madame Grès. Etkin oldukları 1930’lu yıllarda kumaşı kalıplarla değil modelin kendisinin üzerinde şekillendirerek tasarımlarını yapan bu yüksek terziler, vücut hatlarını ortaya çıkaran drape ile kadın modasına heykelsi cazibeyi bağışladılar. Bu, flapper’ların androjen görünümlerinden sonra hayli cesur bir yaklaşımdı. Madeleine Vionnet, Paris’e taşıdığı modaevini Antik Yunan tanrıçası ve çağdaş kadın freskleriyle dekore ederken elbiselerinde kumaşın tüm olanaklarından yararlanıyor, drape tekniklerini kullanarak vücuda oturan ama aynı zamanda serbestçe akan dinamik bir siluet elde ediyordu. “Ağırbaşlı klasisizmi tensel bir cazibeyle birleştiren tanrıça elbisesi'” diyor Marnie Fogg, Vionnet’nin ardılı Parisli modacı Madame Grès’nin tasarladığı gece elbisesi için. Kesim, strüktür ve kumaşla oynanan bu deneysel oyunlar fazla uzun sürmüyor, İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle Vionnet emekliye ayrılıyor ve savaş nedeniyle kendini gösteren yokluk yıllarında moda, hedonist yapısını bir kenara koyarak giyinme eyleminin temellerine dönüş yapıyor.
Blumarine 2024 İlkbahar/Yaz
Ancak günümüz tasarımcıları 2024 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarında modayı klasik bir sanat biçimi olarak ele almaktan çekinmiyor. Bu nedenle drape, Alberta Ferretti, Proenza Schouler, Givenchy, Christopher Esber, Blumarine ve Jacquemus defilelerinde olabilecek her haliyle karşımıza çıkıyor: Şifon kumaşlarla hafifliği kutluyor, düğüm detaylarıyla Y2K etkisi yakalıyor, asimetrinin seksi olabileceğini gösteriyor ve jarse ile vücut hatlarını sergilemekten kaçınmıyor. Bu tasarımlar, günümüz kadını için tanrıça stilini güncellerken ona sofistike bir tavır aşılamayı da ihmal etmiyor. Jacquemus 2024 İlkbahar/Yaz defilesinde Giacometti heykellerini ardında bırakan model Mona Tougaard, kırmızı drape mini elbisesiyle trendin fitilini ateşlerken sağlamasını da eş zamanlı yapıyordu, zira defileyi ön sıradan izleyen Kylie Jenner da üzerinde aynı elbiseyi taşıyordu ve defile girişinde verdiği fotoğraflarla Instagram çoktan bu drape harikası kırmızı elbisenin etkisi altına girmişti. Christopher Esber, kumaştaki kesiklerle drapenin seksi etkisini ikiye katlıyor ve belli ki bir Yunan tanrıçasındansa disko kızını tercih ediyor. Blumarine’de ise kreatif direktör Nicola Brognano’nun aklında uzun bir süredir erken 2000’lerin kızı var. Ve o kızın kapri pantolonunun üzerine giyip çıktığı drape bluzlar... O halde vakit, drapeyi arkeoloji müzelerinin Antik Yunan galerilerinden çıkarıp metropolün hiç uyumayan sokaklarına taşıma vaktidir. İçinizdeki tanrıça enerjisini dışa vurmaya ve vakur tavrıyla Sessiz Lüks’ü bir kenara bırakmaya hazır mısınız?